The Secret | Sirius Black

Final

Finali otobuste yazmaya basladim👍🏿👍🏿👍🏿 hadi bakalim bismillah

"Adı ne olacak?" diye sordu James.

"Emily. İlk adı Emily olacak." dedi Sirius kucağındaki bebeğin ellerini öperken.

"İkincisi de mi olacak?" diye sordu Remus.

Olivia gülümsedi. "Emily Marlene Black." odada kısa bir sessizlik oldu. Bu ikinci isim Olivia'nın fikriydi. Marlene her zaman kendine dost olmuştu ve kendilerini korumaya çalışırken ölmüştü. Kızı olduğunu öğrendiğinde isimlerinden birini Marlene koyacağına kendine yemin etmişti. Sirius da bu fikrine hiç karşı çıkmamış, çok beğenmiş ve karısının bu ince düşüncesini takdir etmişti.

"Bu... bir bebeğe verilebilecek en güzel isim." dedi Lily dolu gözleriyle gülümseyerek. Kollarını kumral cadıya sardı. Onun ardından odadaki James ve Sirius da sarılmaya katıldı.

"DOĞDU MU?" diye bağırarak içeri girdi Regulus. Kucağında üzerinde 'Güzeller güzeli Emily, iyi ki doğdun!' yazan bir sepet vardı ve içi bebek için eşyalarla doluydu.

Emily sesten etkilenmiş olduğu için ağlamaya başlayınca Regulus sepeti bırakıp yeğenine koştu ve onu kucağına aldı.

"Çok üzgünüm! Geç kaldım!" dedi telaşla. "Ama sen çok güzelsin!" dedi bebeğe bakarak. "Sırrınız ne? Büyüyle mi yaptınız çocuğu?"

"Değil mi? Ben de aynısını soracaktım ama Lily kabalık olacağını söyledi." diyerek ona katıldı James.

"Güzel kızımı kıskanın. Ezikler. Gel buraya babasının prensesi." dedi Sirius bebeği kucağına alırken.

"Sirius sen ağlıyor musun?"

"Oha!"

"Duygulandı işte."

Sirius kızaran grilerini sildi. "Sadece... onu korumam lazım. Başına bir şey gelirse naparım bilmiyorum. Korumak zorunda hissettiğim can sayısı iki oldu. Harry doğduğunda neden ağladığını anladım James." dedi çatallı sesiyle. Olivia oturduğu yerde doğrulup ona sarıldı. "Seni seviyorum Sirius." diye fısıldadı. "Benim kadar değil güzelim."

...

"Harry saçımı çekiyor!" dedi Emily ağlamaklı sesiyle. "Oğlum, böyle flört edilmez ki." dedi James, oğluna. "Diyene bak ben olmasaydım hala 'Evans beni neden sevmiyor' diye ağlardın." dedi Sirius keyifle. "Anlaşılan o ki Potter erkekleri flört edemiyor." diye ekledi Remus küçük Harry'nin çiçeklerin arasında koşuşturmasını izlerken.

"Kızımın saçını çekme Harry. Narin o, hemen canı yanıyor." dedi kucağındaki çocuğun saçlarını öperken. Emily kollarını babasına sıkıca sardı.

Olivia gülümseyerek, kalbinde huzurla izledi onları. Emily'nin doğumundan sonra hayatları değişmişti. Üç yılın ardından bazı durunlara alışmışlardı ancak bazıları hala zordu. Özellikle onu uyutmak. Emily babası gibi hareketli bir çocuktu ve uyumaktan nefret ediyordu. Üç senedir ikilinin denemediği yöntem kalmamıştı ancak Emily, ne zaman uyumak zorunda kalırsa o zaman uyuyordu. Ya da Harry ile olduğu zaman. İkisinin arasında bir yaş vardı ve birbirlerinin en yakın arkadaşlarıydı.

Çapulcular savaş bittikten sonra çabucak eski hallerine dönmüştü. James ve Sirius yine yapışık ikizlere dönüşmüşlerdi ve hiçkimse bu durumdan şikayetçi değildi. Onların bu hallerini bile özlemişlerdi.

Peter ve Loretta evlenmişti ve çocuk bekliyorlardı!Regulus ve Vivienne ayrılmıştı ve Remus hala ilişkilerden uzak duruyordu. Birçok kez 'Canavar' olduğunu söyleyip Olivia ile tartışmıştı, canavar olmadığı konusunda ikna olmuştu ancak hala ilişkilere sıcak bakmıyordu.