Deniz'i cafede buldum. Cafe güzeldi. Denizle beraber birbirimize sarıldık. Garson geldi.
"Hoşgeldiniz ne alırdınız.?"
"Ben bir portakal suyu" dedi Deniz.
"Sen.?"
"Bende bir limonata" garson başımızdan gidince Deniz bana ne olduğunu sordu.
"Ya biz Ege ile komşuyuz şimdi bu sabah karşılaştık ben kapaklandım oda kucağına aldı ya bende okulda ona bağırdım oda sinirlendi tüm gün yüzüne bakamadım çocuğun"
"Yani"
"Ne yani.?"
"Bu muydu kızım ya bunun için mi böylesin bende bişi oldu sandım"
"Ee ona bağırdım"
"Kızım sen pollyana mısın hiç mi bağırmadın birine"
"Hayır ama bu Ege"
"Ege ise Ege nolmuş yani.?"
"Ya o benim hoş-" duraksadım. Ne diyodum ben hayır tabiki ondan hoşlanmıyodum nerden çıktı bu söz şimdi.?
"Hoş- ne.?"
"Yok bişey"
"Kızım tamamlasana cümleni"
"Ya Deniz özür dilerim ben gitmek zorundayım çok üzgünüm kanka"
Deniz'i orada bırakmıştım. Off hayır hayır tabiki hoşlanmıyosun Öykü. Acaba ne diyeceğimi anlamışmıdır ki.? Aslında yanlış yaptığım şey çocuk özür diliyor sen gene bağrıyosun. Telefona sarıldım ve Ege'ye mesaj attım.KİMDEN: ÖYKÜ
Özür diledin ama ben gene bağırdım kendimi suçlu hissediyorum özür dilerim bu günü olmamış sayalım.Ya cevabı kötüyse ya bir daha benimle arkadaş olmazsa . Olmazsa olmasın ne umursuyon. Tam korktuğum sırada mesaj geldi.
KİMDEN: EGE
TAMAM.Bu muydu yani ben arkadaş olmassak diye korkarkan o sadece tamam demişti bari önemli değil yazsaydın bu ne la öküz . Sonra bir anda beni gülme krizi tuttu. Neyse barışmıştık ya önemli olan buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülümse Köpeğimle
HumorOkulun popülerleri sıradanları bide sonradan katılanları peki ya köpeğiyle katılanlar.? Ve genel çılgın olaylar... ;)