Sürpriz

1.3K 91 31
                                    

Sonuncu arabaya binmek için beklemekte olan çocuklar, onlara yaklaşan kızı gördüler. Saçı felaket dağılmış gözüküyordu, kahkahalar eşliğinde koşarken her an o upuzun pelerine takılıp düşecek hissi uyandırıyordu insanda.

"Gerçekten Hogwarts'tan istasyona kadar koşmuş mu?" Diye fısıldadı Ron Weasley, yanındaki Harry Potter'a.

"Sormak istediğin şey, neden peşinde bir hayaletle kahkaha atarak koşuyor, değil mi?" Diye düzeltti Harry Potter.

"Alanis?" Diye sordu Hermione Granger şaşkınca, kız önlerinde durduğunda.

"Ah," dedi birden dururken, o kadar hızlı koşuyordu ki aniden durduğunda sendeleyecek gibi oldu. "Hoşgeldiniz çocuklar!"

Hiç biri bir şey söylemeden ona bakarken ciddi olmaya çalışarak saçını düzeltmeye çalıştı. "Hoşgeldiniz, hoşgeldiniz."

Testral arabası onları götürmek için bekliyordu. Hermione Granger arada kalmış halde ona arabaya sonrada ona baktı. "Şey, neden Hogwarts'tan buraya koştuğunu bilmiyorum ama bu dönmek için son araba-"

Kız gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu, "Şuan Hogwarts'a dönmem pek iyi bir fikir değil." Dedi.

"Neden?"

Tam o an yanındaki hayalet büyük bir kahkaha attığında ona ölümcül bir bakış attı ama kendisininde ondan bir farkı yoktu, kahkahalara boğulmasına ramak kalmıştı.

"Dumbledore beni öldürür."

"Neden?" Bu sefer soran gülmekle gülmemek arasında bir yerlerde olan Harrydi.

"Onlara neden söylemiyorsun?" Diye sordu bir kolunu omzuna koyan, eğleniyormuş gibi gözüken hayalet.
Kız onun bir hayalet olduğunu unuturcasına onu itmek için elini savurdu. Hayalet onun içinden geçerek diğer tarafa doğru uçtu.
"Dumbledore'un anı şişelerini kırdı!"

"Defol Peeves!"

Hayalet uzun zamandır bu kadar eğlenmemişçesine kahkahalar atarak arkasını döndü. "Alınıyorum ama peki!"

"Nereye gidiyorsun aptal!?" Diye bağırdı kız arkasından. Büyük bir hızla arkasını dönüp onun dibinde beliren hayalet, hâlâ gülüyordu. "Dumbledore'un seni azarlamasını izlemek çok güzel olacak."

"Kes sesini!"

"Bu sefer ne der sence? Başıma bela açmadan bir gün bile duramıyor musun demesini seviyorum."

Kız alınmış durmuyordu aksine gülüyordu. "Kurunun yanında yaş da yanar biliyorsun değil mi Peeves? Yanımdaydın seni pislik!"

Hayalet bu sefer korkmuş gibi geri savruldu, alınmış gözüküyordu. "Kabul et, babamla aranız iyi değil." Dedi kız gülerek.

Sonra orada olduğunu unuttuğu üçlüye döndü. "Siz gidin, biz muhtemelen ziyafete yetişiriz. Öfkesi ne kadar geçerse o kadar iyi. "

"Yetişebilir misiniz ki?" Diye sordu, Ron.

Kaşlarını çattı gülerken, "Sence bu yolu ilk koşuşum mu?"

Peeves ve o trene doğru yürüdü, onları arkalarında bırakarak.

"Sence ona binip buradan gitmeli miyim?"

Gri Prenses (Grindelwald'un Kızı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin