--
"
Başım ağrıdı ya"
Minho sorgu odasında çıkarak Changbinin odasına attı kendini. Changbin bilgisayardan birşeyler ile ilgileniyordu. "Ne oldu yine?"
"Sorgu odasından geliyorum. Hani şu sabah tutukladığımız kaçakçıları sorguladım. Adamda bir çene var, bir çene var kafamı sikti herif"
Changbin arkadaşının sızlanmasına gülerken kapı tıktıklandı. Changbin gayet erkeksi ve sert sesiyle "gel" dediğinde komiser yardımcısı yavaşça içeri girdi.
"Minho komiserimi arıyordum- ah komiserim buradaymışsınız"
"Bir şey mi oldu Hyunjin?"
Komiser yardımcısı Hyunjin sıkıntıyla gülümsedi. "İki kişi geldi komserim. Kavga ettiklerini söylüyorlar ve özellikle sizin ilgilenmenizi istiyorlar"
Minho gözlerini devirip ayağa kalktı. İki dakika rahat vermiyorlardı..
"Acaba yine hangi aşığın..?"
Changbin kendi kendine gülerken Minho ağzını eğerek onu taklit etti ve bu Hyunjinin elinde olmadan gülmesine sebep oldu.
Minho, Hyunjine baktığında Hyunjin hemen kendini toparlayıp boğazını temizledi. Minho komiseri ne kadar iyi olsa da bir o kadar korkutucuydu..
"Gidelim bakalım hangi baş belası bu"
Minho arkasında Hyunjin ile birlikte karakolun ortasına gittiğinde gördüğü yüz ile içinden saydırmaya başlamıştı bile..
Han Jisung. 1 hafta önce tutukladığı ve tutukladığına bin pişman olduğu adamdı.. Tam bir baş belası! 1 haftadır sürekli karakola gelip Minhoyu soruyordu ama Minho, polis arkadaşlarını uyardığından her seferinde geldiği gibi geri gönderilirmişti.
"Buyrun ne şikayetiniz var?"
Minho tanımamazlığa vurarak sorduğunda Jisung anında gülümsedi ve yanında ki kişiyi parmağıyla gösterdi. "Bunu dövdüm"
Minho kaşlarını çatıp Jisungun yanındaki gence yaklaştı ve yüzündeki kızarıklıklara dikkatlice baktı. "Seni dövdü mü?"
Genç, Jisunga bakıp tekrar komisere döndü ve sahte olduğu bariz bir şekilde belli olan acı ifadesiyle bakmaya başladı. "Evet komiserim dövdü."
"Hmm" Minho bir masanın üzerinde ki ıslak mendili alarak Jisung'un yanında ki gence yaklaştı ve çenesinden tutarak önce kaşındaki daha sonra yanağında ki ve dudağının kenarında ki boyaları sildi. Hyunjin şaşkınlıkla ağzını açarken Gençte yakalanmanın verdiği utançla gözlerini kapattı.
Çocuğun suratı bebek gibi olduğunda hala çenesini tuttuğundan yavaşça Jisunga çevirdi ve gencin çenesini bıraktı.
"Of Jaemin. Hep senin yüzünden yalanımız ortaya çıktı. Hiç güzel oyuncu değilsin"
Jisung arkadaşına kızarken Jaemin göz devirdi. "Jisung ben zaten oyuncu değilim. Dükkanım var benim oğlum. Bebek kıyafetleri satıyorum ben ne anlarım oyunculuktan."
Jisung arkadaşına kızgın bakışlarını atarken Minho iç çekti. "Ne oluyor burada Han Jisung?"
Jisung, yakışıklı polisinin sesini duymasıyla gülümseyip ona döndü. "Ben seni başka türlü göremezdim.. Daha önce geldim ama içeri almadılar bende ancak böyle girerim diye düşündüm."
"Neden?"
Minhonun boş bakışlarının aksine Jisung boncuk boncuk bakıyordu. Gözleri adeta parlıyordu. "Özledim."
Hyunjin, Jisungun açık açık Minhoya yürümesine sırıtırken Minho nefesini dışarı verdi. "Şuanda zamanımı boşa harcıyorsun farkında mısın? Senin çocuksu işlerine uğraşacağıma gerçek bir davayla uğraşabilirdim Han Jisung. İşime engel olmayı bırak ve git"
Minho arkasını dönüp yürümeye başladığında Jisung hızlıca önüne geçip ellerini göğüsüne koyarak durdurdu.
"Oh.. Bayağı sertmiş"
Jisung avucunun içinde ki göğüsü sıktığında Minho sertçe Jisung'un ellerini itti. "Bu yaptığın tacize giriyor"
"Tamam! Bak hem bir komisere yalan söyledim hemde taciz ettim. Hadi bana ev hapsi ver ama senin evinde."
Minho kaşlarını çattı. "Ne saçmalıyorsun?"
"Diyorum ki senin evinde olacak bir ev hapsi istiyorum Yakışıklı polis bey'im"
---------------------------------------------------------
Komiser yardımcımız Hwang Hyunjin!
Jisungun yalanına alet ettiği ve ileride tekrar göreceğiniz Na Jaemin bebeğim♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Policeman | Minsung ✓
Fanfiction"Pardon acaba numaranızı verebilir misiniz yakışıklı polis bey?" "Yaz, 155" |Mpreg| [ChanJeong - HyunMin - ChangLix]