13 - tantana

256 19 44
                                    

"Ben bu işten hiç emin değilim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben bu işten hiç emin değilim."

İşten sonra kimsenin yemek yapacak hali yoktu. Metin zaten çok geç çıkmış, Sezen de tüm gününü iyileşmekte olan ayak bileğine çok yüklenmeden spor yaparak geçirmişti. Bu yüzden pizza söyleyerek yemek sorununu çözüme kavuşturmuşlardı.

"Tam olarak nesinden?" diye sordu Metin. Öne doğru eğilip kahve masasından bir dilim pizza aldı. Metin'in bu tuhaf vurdum duymazlığı Sezen'in canını sıkıyordu.

"Kabuslar evinde bir partiye katılmaktan. Yani olayın tamamından." Bir bacağını kalçasının altına aldı Sezen kanepede otururken. Televizyonda doğa belgeseli dönüyordu ama kadın pek ilgili değildi. Metin ise gözünü ayırmadan küresel ısınma yüzünden intihar eden fok balıklarını izliyordu.

"Kabuslar evi," diye tekrarlayıp güldü adam hiç Sezen'e bakmadan. "Abartıyorsun."

İşte şimdi çıldırma vakti gelmişti. Sezen, Metin'in eline vurup pizzasının kucağına düşürmesine neden oldu. Adamın giydiği bordo eşofmana sos bulandı anında. Metin kucağını temizlerken tam itiraz edip sesini yükseltecekti ki Sezen buna izin vermedi.

"Bir manik haline falan mı girdin sen? Daha bileğin iyileşmeden babanın verdiği partiye mi gidiyoruz? Hem de büyüdüğün evde."

Metin'in bakışları istemeden bileğine kaydı. Üzerinde kalın bir sweatshirt vardı ama yine de beyaz sargı ucundan gözüküyordu.

"İyiyim ben, endişelenme," dedi adam. Pizzasından ısırık aldı sonra. Sezen'e hâlâ bakmıyordu.

Adamın utandığını düşündü kadın. Metin'in iyi olmadığını çok iyi biliyordu. Birisini öldürmeye karar veren kimse iyi olamazdı.

"Cadı'yla konuştun mu?"

Metin'in lokmasını yutarken bariz şekilde zorlanınca Sezen alacağı cevaptan emin oldu. Kadın derin bir nefes koyarak başını arkaya yatırdı. Tavandaki çatlakları izlemeye koyuldu.

"Kızınla konuşmuyorsun, kendini işe verdin, benimle bile eskisi kadar muhattap olmuyorsun. Ne için burada olduğumu öğrendiğinde beri soruların arkası kesildi."

"Sen de buna üzüldün mü?"

Üzülmüştü. Eskisi kadar merak edilmediğini, tüm cazibesini kaybettiğini düşünüyordu hatta.

"Merak edilmek güzel bir duygu," dedi kadın.

"Seni zorlamanın hiçbir mantığı yok, onu anladım. İstediğin zaman anlatırsın."

"Neyi anlatacağım?"

"Kendini galiba ya da anlatmak istediğin ne varsa." Ağzı dolu konuşuyordu adam. Birasından bir yudum alıp nefes aldı.

"Seni hiç bu kadar iştahlı görmemiştim," dedi Sezen başını çevirip. "Bilseydim her akşam pizza söylerdim."

Metin de döndü Sezen'e sonunda. Gözlerinin içi parlayana kadar gülümsedi adam. "Pizzayı severim," dedi.

Bir Apartman DairesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin