"Kahretsin! Onu bitirecek hiç bir şey yapamıyorum." Bay Bang şirkette toplantı odasına Chan ve Seungmin'i çağırmıştı.Yarın yapılacak teslimatta Minho'yu ihbar etmek istiyordu ama diğer ikisi karşı çıkıp duruyordu.
"O adinin evinde çalışanı kafalamıştık ne güzel ama aptal herif yakalandı.Eğer yakalanmasaydı belki bir bilgi bulabilirdik evde."
"Baba lütfen yeter artık! Minho'aya zarar vermeye çalışırken kendi oğluna zarar veriyorsun,şirkete zarar veriyorsun!" Chan artık sinirden kıpkırmızı olmuştu.Babasının bu saçma takıntısına anlam veremiyordu.
"Bay Bang,neden Jisung'la olmasına karşı çıkıyorsunuz? Hem onlar görüşmüyor bile artık."
"Onlar sadece bizi kandırıyor Seungmin! Az önce Minho Jisung'un evine gitmiş! Bu ne demek oluyor!"
Seungmin ve Chan bunu duyunca şaşırmışlardı.Jisung annesi dışında kimseyle görüşmeyi kabul etmiyordu uzun zamandır.Chan içten içe üzülmüştü.Minho ile görüşebiliyorsa benimle niye görüşmüyor diye düşündü.
"İşte görüyor musun Chan? Kardeşim dediğin insan seninle görüşmüyor ama Minho ile görüşüyor!" Chan'ın kafası karışmıştı.Ama yine de babasının dolduruşuna gelmek istemiyordu.Çünkü babasının gözü dönmüş haldeydi.Minho'ya zarar vermek için her yolu deniyordu.
"Seungmin,şirkete zarar vermeden bu iti ihbar edemez miyiz? Bu şekilde sonsuza kadar kurtuluruz ondan.İlk teslimatta böyle bir şey demiştin.Bize zarar vermeden işin içinden sıyrılabiliriz demiştin." Seungmin kararsız bir şekilde Chan'a baktı.Surat ifadesinden ne demek istediğini anlamıştı.Hiç bir şekilde babasının istediğini ona vermek istemiyordu Chan.Çünkü Minho'nun sevgisine güveniyordu.Jisung bile onları ihbar etmemişken o öyle bir şey yapamazdı.
"Malasef Bay Bang,o ilk teslimat için geçerliydi.Eğer ihbar edersek bizim şirketimizde tehlikeye girer.Bütün şirket didik didik aranır veriler kontrol edilir ve bir sürü yasa dışı işlerimiz ortaya çıkar." Seungmin onu vazgeçirmek için gözünü korkutmaya çalışıyordu.Aslında öyle bir şey olsa çok rahat işin içinden sıyrılabilirlerdi.Ama Seungmin patronuna öyle göstermiyordu Chan'ın isteği üzerine.
"Babasına güvenip nerden ortak oldum o şerefsizle!" Adam artık daha da fazla sinirlenmişti.Kravatını gevşetip sandalyesine oturdu.Bu halini gören Chan telaşla oturduğu yerden kalkıp babasına su uzattı.
"İyi misin baba? Bu kadar stres yapma artık bırak."
"Sinirden artık öleceğim resmen." Adam zar zor nefes aldığı halde hala bağırmaya devam ediyordu.
"Ben bir şey yapmazsam benim salak oğlum yarın öbür gün affedecek onu.Evlenirseler ne olacak şirkete tamamen girecek bunu kabul edemem Chan!"
"Baba,Minho yarından sonra hiç bir illegal işe girmeyecek tamamen düzgün bir şekilde şirketi yönetecek.Evlenseler bile kimse zarar görmez.Aksine iki şirket tamamen birleşir.Bu iyi bir şey değil mi?"
"Bilmiyorum Chan,böyle düşününce iyi bir şey evet ama benim sorunum o şerefsizle!"
"Neden baba? Neden bu kadar çok taktın Lee Minho'ya?"
"Bir nedeni yok!" sinirle yerinden kalkıp toplantı odasını terk etmişti.Seungmin hemen sandalyesini Chan'ın yanına doğru çekti.Ellerini tutup teselli etmeye çalışıyordu.Herkes gibi onunda acı çektiğini biliyordu.
"Chan yeter artık kendini yıpratmaktan başka bir şey yapmıyorsun günlerdir."
"Ne yapabilirim Seungmin elimde değil,ailem resmen parçalandı.Annem babamı istemiyor.Kardeşim desem bizimle tek kelime bile etmiyor.Ben artık dayanamıyorum Seungmin." Chan'ın yanaklarından yaşlar süzülürken Seungmin hemen Chan'ın yanaklarını kavradı.Göz yaşlarını silerken onun bu şekilde ağlaması canını acıtıyordu.
"Baban herşeyi karıştırıyor Chan,sizi birbirinize düşürdü resmen."
"Biliyorum Seungmin ama Jisung'a çok kırgınım.Baksana Minho ile görüşüyormuş,ben onun sesini bile duyamıyorum.Neden beni de affetmiyor."
"Affedecek Chan üzülme daha fazla.Yarından sonra eminimki aramalarına cevap verecektir."
"Bir daha böyle işlere bulaşmayalım Seungmin.Benim kadar seninde bu şirkette payın var.Tamamen tertemiz bir sayfa açalım,Minho ile de konuştum bunu söz verdik.Bundan sonra hiç bir pis işe girişmeyeceğiz."
"En doğrusu bu Chan.Yoksa devam ederseniz Jisung sizi tamamen siler."
"Babamı ne yapacağız pek sıcak bakmıyor bunlara,o devam etmek istiyor."
"Bence Bay Bang'ın artık emekli olma zamanı geldi Chan." Seungmin'İn imalı bie şekilde söylediği cümleye Chan donup kalmıştı.Ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı.
"Bence de artık babam emekli olmalı." Seungmin'e gülümserken sıkıca sarıldı.
HYUNJİN
Hyunjin'in ve Jeongin ailelerine mutlu haberi vermek için yemek organize etmişti.Şimdi planladıkları mekanın önüne gelmişlerdi.Büyük ihtimalle aileleri onlardan önce gelip masaya oturmuşlardı.
"Hyunjin ben çok heyecanlıyım." Jeongin gergin bir şekilde ellerini sıkıyordu.
"Sakin ol sevgilim.Hatırlıyor musun ilk ilişkimizi açıkladığımız zamanı.O zaman da böyle gergindin seni sakinleştirmek için bir saat dil dökmüştüm ama bir fayda etmemişti." ikisi de on anları hatırlayınca güldü.
"Ama bu tamamen farklı Hyunjin,bu çok büyük bir adım bizim için."
"Tatlım bir şey değişmeyecek ki biz zaten birlikte yaşıyoruz.Düzenimiz değişmeyecek sadece resmi olarak evli sayılacağız."
"Haklısın,sadece evlilik hazırlıkları beni endişelendiriyor."
"Merak etme strese girmek için evlenmiyoruz.Bu süreci mutlu ve eğlenceli geçirmek için elimden geleni yapacağım."
Jeongin sevgilisinin suratını avuçlarının arasına alıp kısa ama etkili bir öpücük bırakmıştı.Dudaklarını ayırdığında "Seni Seviyorum." diye fısıldadı.
İkisi el ele tutuşup mekandan içeri girdiklerinde ailelerini direk görmüşlerdi.Hepsi birlikte gülüşerek muhabbet ediyorlardı beklerken.
Yemeklerini yedikten sonra Hyunjin ve Jeongin ayağa kalkıp mutlu haberi ailelerine vermişlerdi.İlk başta şaşırıp kalsalarda kendilerine geldiklerinde bu habere çok sevinmişlerdi.Hyunjin Jeongin'in kulağına yaklaşıp fısıldadı.
"Dediğim gibi endişelenmene hiç gerek yoktu sevgilim." yanağını öptükten sonra aileleriyle muhabbete geri dönmüşlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Dünyalar (Stray Kids)
FanfictionHepsinin farklı hayatları vardı ama hepsini aynı noktaya getiren sadece aşktı. Ailesine karşı gelip Dedektif olan Han Jisung ,Yeni aile şirketinin ortağıyla tanışınca mesleğinden vazgeçecek mi? olaylar nasıl gelişecek kim bilir?? Hikayede ceset,ot...