Be Quiet | HyunHo

6.2K 255 223
                                    

Otel odasında hep birlikte oturmuş küçük odada altı kişinin sesi duvarlara çarpıyordu. Açtıkları Vlive'ın heyecanlıyla gülümseleri havada uçan altı kişi vardı odada fakat fanların gözüne takılan o ikiliyi Chan biliyordu. Gözlerinde ki endişeyi hissedebiliyordu Hyunjin. Gözleri sürekli açtıkları liveın yorumlarındaydı. Arada sırada önlerine düşen yorumlara bir göz gezdiriyordu ama hepsi Lee Know ile arasında olan soğukluk hakkındaydı. O kadar yansıyor muydu ki?

Han ve Jeongin'nin boğuşmaları Hyunjin'nin üzerinde bitmişti. Kısıtlı alan yüzünden Hyunjin sarışın çocuğun kucağına doğru düşmek zorunda kalmıştı. Minho'nun gözlerinde ki şevheti Jeongin hissederken bozuntuya vermeden fanlarına tebessüm etmişti. O sıra Minho'nun vücut ısısı hızla yükseliyordu, Hyunjin'nin dokunduğu yerler yanıyordu. Anlık bir refleksle Hyunjin'i itip lavaboya doğru adımladı Minho. Sıcak bütün vücudunu kasıp kavuruyordu.

"Üzerine su döktüm, bu gece ıslak peçete yiyeceğim. Gidip baksam iyi olur."

Gülümseyerek kamera kadrajından ayrılmıştı, neden böyle olduğunun sebebini biliyordu. Bunu fanların önünde yapamazlardı ikisi de bilincindeydi. Tartışırlarsa çocukların adı yanacaktı. Üyeler içeride anın akışıyla livea devam ederken Hyunjin banyoya girerek kapısını kitlemişti usulca. Kitlendiğine emin olmak için bir kaç kere kontrol ederken klozetin kapağını kapatmış sinirle elleri saçlarında gezinen bedene bakıyordu. Sarı saçlarının arasından ince uzun parmakları kayıp gidiyordu kendini o kadar kasmıştı ki sinirden kolunda ki damarları patlayacak gibiydi.

"Derdin ne senin Minho, insanların önünde abuk subuk tavırlara giriyorsun. Anlaşamıyorsak bile bunu kamera önüne yansıtamayız."

Minho sinirle ayağa kalkıp bakışlarını bir saniye olsun Hyunjin'nin üzerinden çekmedi. Gözlerinde ki ateşi hissediyordu her bir adımda. Fakat birbirlerine olan bakışlarını çekmediler. Minho parmağıyla Hyunjin'i göğsünden itirerek duvara çarpmasını sağlamıştı. Sırtı soğuk mermere temas edince beli yay misali gerilmişti kollarına kadar ürpermişti.

"Kendini bu yükseklerde görme Hyunjin."

Hyunjin sinirden kuruyan dudaklarını yaladı. Siyah uzun saçlarını geriye doğru taradı. Sinirden kuracağı cümleleri bile bilmiyordu. Sinirle Minho'yu ittirip sesini yükseltti.

"Senin o abuk subuk narsist tavırlarından bıktım Lee Minho-"

Hyunjin'i bir hışımla havaya kaldırarak kucağına aldı ve sertçe sırtını duvara çarptı. İçeriye yankılanan gürültü küçük odada ki herkesin kulaklarına ilişti. Bozuntuya vermeden devam ettiler ama Bangchan'nın aklında binbir tane düşünce dönüyordu. O sıra Minho tek eliyle kalçalarını kavradığı bedenin boğazını boşta kalan eliyle sıkıyordu. Önünde duran kalın dudakları kendininkileriyle örtmüştü. Dişini Hyunjin'nin alt dudağına gezirken dilini de usulca damağına sürtüyordu.

Hyunjin boğazında ve sırtında hissettiği acıyla göğsünü sıktığı bedenin dudaklarını dişliyordu. Öfke şehvet haz acı hepsi vücudunda dolanıp ısırdığı dudaklarda bitiyordu. Dillerine gelen metalik tat bile engel olamamıştı ikisinin arasında ki çekime. Minho'nun dudağından akan kanı Hyunjin'nin dilini sürterek temizlemişti. İkisi de öfkenin verdiği hazzı vücutlarına yansıtıyorlardı.

Minho açıkta kalan beyaz boyuna şişen dudaklarını bastırmış adeta son defa öpercesine, çıldırtacak derecede yavaşlıkla ilmek ilmek geziyordu Hyunjin'nin boynunu. Köprücük kemiğine dişlerini sürterek beyaz deriyi eziyordu. Çürüyene kadar benliğini belli eden izlerini her bir köşesine bırakıyordu. Hyunjin'nin hırıltılı inlemeleri kulağına bir ilahi misali doluyordu.

Diliyle usulca kulağına doğru net bir hat çizmişti. Kulak memesini dişleriyle kavramken usulca çekiştiriyordu. Yavaşlığın verdiği patlamayla Minho'nun tişörtünü enesinden kavrayarak yırtmaya başladı. Sessiz olmak zorundalardı, sessizce halletmek zorundalardı.

Be Quiet | HyunHo OneShot (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin