/KAVGA/

13 4 0
                                    


♤BATAK♤


~~~~~~♤~~~~~~

~~~~~~♤~~~~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~~~~~~~♤~~~~~~



Güneş yavaş yavaş batarken ben hala yürüyordum üstelik koşarken
yanlışlıkla düşmüştüm ve elbisem biraz çamur olmuştu asıl sorun sanırım ben kaybolmuştum.


Harika sağa sola bakıp tanıdık bişeyler bulmayı umuyordum ama yok panikle geldiğim yollara dikkat etmediğim için geride dönemiyordum. Buraya ayit olmadığım çok belli oluyordu ve insanlara bişeyler sormaktan çekiniyordum burası ve burdaki insanlar hiç tekin deyildi derin bi nefes aldım ve etrafa bakmaya devam ettim burası labirent gibiydi az ilerdeki bi ara gözüme takıldı sanki burası o kafenin yan tarafı gibiydi heycanla bi kaç adım attım ve birinin resmen kükreme sesleri geliyordu.

Koşarak bikac adım daha yaklaştım şimdi herşeyi daha net görebiliyordum bütün kalabalık buraya toplanmıştı ve bu kükreyen kişi hisar denen adamdı delirmiş gibi elindeki silahı havaya kaldırıp bışeyler söylüyordu dağılmış bi hali vardı kanayan kol dirseğime elimi bastırdım ve biraz daha yaklaştım.


Artık sesleri daha net duyabiliyordum hisar önündeki hazala bağırıyordu "ben onu sana teslim etmedim mi ha aptal bi kıza bile sahip çıkamiyomusun sen" sanırım buradaki aptal ben oluyordum vahşi barbar daha nasıl konuşması gerektiğini bile bilmiyordu hazal kendini açıklamaya çalısarak.

" abi bak gerçekten yanımdaydı kargaşada bi anda gözümün önümden kayboldu heryere baktım ama yoktu gerçekten" dedi ağlamakli bi sesle hisar elini yeter anlamında havaya kaldırdı ve "bahane üretmeyi kes bu senin suçun daha hala haber yokmu bulamamışlarmı" dedi yanındaki bi adama dönüp.


Kısık bi sesle seslendim " burdayım" hisarın gözleri avını yakalamış bi kartal gibi birden bana dönü ve üç büyük adımda yanıma gelip yaralı kolumu sıkıca kavradı ve "nerdeydin ha sen kafana göre nereye gittiğini sanıyorsun" dedi kolumu sıkarak resmen gözlerinden ateş fışkırıyordu.

Kolumdaki yarayı sıktığı için canım oldukça acıdı ama belli etmemeye çalışarak kolumu elinin arasından kurtarmaya çalıştım "bırak kolumu" diye öfkeyle ona bakıyordum sanki ben kaybolmaya çok meraklıydımya o yüzden gittim.


Ben sustukça üzerimde daha çok geliyordu bu yüzden " beni suçlayıp durma artık sanki kaybolmayı ben istemişim gibi " diye tısladım sanki bu söylediklerim onu delirmiş gibiydi herkez pür dikkat bize bakıyordu işaret parmağını bana doğrulttu ve "sen...." dedi sonra gözlerini etrafta gezdirip.


İlerlemeye başladı tabii benide arkasından sürüklüyordu daha fazla tatsızlık çıksın istemediğim ve oldukça bitkin düştüğüm için karşı koymadım bi hışımla beni sürüklemeye devam etti eve geldiğimizde ise beni salona doğru savurdu son anda dengemi sağlayıp düşmekten kurtuldum.

Şimdi ikimizde birbirimize öfkeyle bakıyorduk " Bana bak kızım eğer o sesini bikez daha bana karşı yükselirsen olacaklardan ben sorumlu deyilim ona göre " dedi burnundan soluyarak şuan tam bir kızgın boğaya benziyordu.

"Hadi ya ne yaparsın" dedim ve ona bi adım yaklaştım " Bana bak ben burdaki insanlara benzemem ben senin elinin altındaki kuklan yada robotun deyilim bu şekilde bana emirler veremezsin" hırsla elinin içini anlına vurdu "senin dilin çok uzadı sen kimsinde benim karşımda bu şekilde konuşuyorsun nerden geliyor bu cesaret"

"Kimseye güvenerek deyil kendime güvenerek konuşuyorum birkez daha bana zorbalık yapmayacaksın" ağzımdan çıkan her kelime onu birazdaha delirme noktasına itiyordu sanki " sen benim karımsın karım biz evliyiz ve senin sorumluluğun bana ayit sahtece olsa biz evliyiz ve sorumluluklarını üslenmelisin" işte bu son söylediği beni çölden çıkarmıştı.

"Bunu bana senmi söylüyorsun ha bunu bana sabahlara kadar sevgilisinin yanında duran buda yetmezmiş gibi sevgilisi beni insanların içinde küçük düşüren adam mı söylüyor" dedim sinirle Derin bi nefes alıp yakamı şöyle silktim ve çenemi havaya kaldırdım "ben dinlenmeye gidiyorum fazla ses çıkarmadan iyi edersin malum yorucu bi gündü " dedim ve ilerledim.

Tam yanından geçeceğim sırada kolümdan tuttu ve beni gövdesine yapıştırdı ani hareketiyle afallayarak ona baktım benim siyahın en koyu tonu olan gözlerimle onun zehirli yeşilleri buluştu aldığı derin soluklar yüzüme adeta bi dalga gibi çarpıyordu buruklarımız birbirine değmek üzereydi bense hala şokta gözlerimi kırpıştırarak ona bakıyordum.

Elini yavaşça kahküllerimde gezdirdi hala gözlerimin içine bakıyordu " bak güzel kız benim sinirlerimle oynamayı kes yoksa zarar gören sadece sen olursun" dedi sesi bi fısıltıdan ibaretti bense tutulmuş bi şekilde hala onun gözlerine bakıyordum neydi bu his gözleri beni dibemi çekiyordu yoksa gökleremi çıkarıyordu anlamıyordum.


Nerdeydi az önceki sanırım bu his beni farklı duygulara sürüklüyordu hatalara ve yanlışlara çıkmaz karanlık sokaklara.



~~~~~~♤~~~~~~

♧BATAK♧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin