Uyuya kalmıştım sabah güneşin sıcaklığından uyandım tablet açık kalmıştı koreli bir kızın makyaj videosu açıktı tablette girilen son uygulamaları kapattım sonra şarj aletimi aradım sanırım oturma odasına bırakmıştım tabletti kapatıp şarja koydum daha sonra mutfağa geçtim ayılmak için kahve içecektim ve hazırlamaya başladım sütü ısıttım o sırada balkona gittim dışarıya baktım kaldırımların üstünde yavru köpekler anneleriyle beraber uyuyorlardı çok şirinlerdi etrafa biraz boş boş bakıp geri içeri girdim süt ısınmıştı kahve için çok fazla bir şey yapmıyorum süte iki kaşık kahve ve şeker koyup karıştırdım sandalyeye oturup kahvemi içmeye başladım televizyonu açtım kanallarda gezindim sabah programları vardı çizgi film kanallarına baktım en sevdiğim çizgi film çıkmıştı şimdi 23 yaşındasın hala çizgi film mi izliyorsun? diyenler olabilir ama eski çizgi filmlerin hala izlemeye değer olduğuna hepimiz hem fikiriz bence uzun çoraplı pepe başlamıştı onu izledim karnım gururdadı kavurmalı omlet yaptım yemeğimi yedim mutfağı toplayıp odama gittim annemler hala uyuyordu sanırım dün gece baya geç uyumuşlardı ya da ben çok erken kalktım tabletim şarj olmuştu hazırlanıp kütüphaneye gidecektim telefonumu da şarja koydum duşumu aldım bakımımı yaptım kremlerimi vurdum biraz da lip gloss vurdum dudaklarıma saçlarıma da maşa vurdum hazırdım eşyalarımı aldım tabletimi, klavyemi, telefonumu, şarjımı ve son olarakta cüzdanımı alıp çıktım hava sıcaktı bahar aylarındaydık ne olur ne olmaz hırkamı ve şemsiyeyi de aldım ani bir yağmura kapılırsam diye dışarı çıktım bisikletimin önündeydim telefonumdan şarkı açtım "Stand by me" ve bisikletime binip kütüphanenin yolunu tuttum bisikletle 20 dakikalık bir mesafedeydi şarkıya eşlik ediyordum "When the night has come" şarkıyı söylerken kendimden geçiyordum gerçekten en sevdiğim şarkı olabilirdi "And the land is dark And the moon
Is the only Light we'll see"
bisikletten ellerimi çekip küçük bir dans edip geri direksiyonu tuttum "No, I won't
Be afraid No, I won't
Be afraid Just as long
As you stand Stand by me"
rüzgarda uçuşan saçlarım etrafta ki toprak kokusu ve en sevdiğim şarkı şu an bulunduğum frekans bana acayip bir zevk veriyordu işte şarkının en sevdiğim bölümü gelmişti "And darling, darling, stand by me
Oh, now, now, stand by me
Stand by me Stand by me" bağırarak söylemiştim bu bölümü ve daha sonra annem aradı nereye gittiğimi sordu cevaplayıp kapattım yolda küçük bir takıcı gördüm yeni açılmış heralde önceden buralardan geçerken görmemiştim bisikleti park edip kilitledim ve takıcıya girdim gerçekten çok hoş şeyler vardı bir küpe gördüm ortada ki taşın rengi annemin gözlerinin rengiyle aynı idi zümrüt yeşili ona küçük bir hediye aldım ve çantama koydum kendime de yüzük aldım bir kaç tane ve dükkandan çıktım bisikletime bindim ve bu sefer "Nasıl güzel" şarkısını açtım şarkıyı mırıldanarak bisikleti sürmeye başladım nihayet kütüphaneye varmıştım kütüphane ücretini ödeyip kahve almaya gittim buranın küçük bir ikramıydı ve boş bir yer aramaya başladım pekte dolu değildi zaten boş yer bulmam çok zamanımı almadı oraya doğru ilerledim sandalyeye oturdum eşyalarımı çıkardım telefonumdan şarkıyı kapattım ve çantama koydum kütüphaneye gelme amacım dün bahsettiğim konuyu iyice araştırmaktı evde annem benimle sohbet etmek istediği için düzgün bir şekilde araştırmamı yapamazdım tam tabletten konuyu araştırırken melis aradı göz devirip aramayı cevapladım "efendim melisim" dedim ardından "nasılsın abla nasıl gidiyor ?" diye sordu " iyiyim sen nasılsın nasıl gidiyor dün aradığını gördüm dönemedim yorgundum kusura bakma bugün müsait olduğum bir zamanda sana geri dönüş yapacaktım araman iyi oldu" dedim "şey abla bir kaç soru vardı da çözemedim neyse onları halletim zaten ayriyeten başka bir konu için aradım" sanırım ya para isteyecekti ya da para isteyecekti "ne oldu ?" diye cevapladım "bir konu varda bizimkileri tek başıma ikna edemem bana yardımcı olsan bu konuda" para istememesine şaşırdım neyden bahsediyordu acaba
"hangi konuda yardımcı olacakmışım?" "arkadaşlarla eve çıkmayı düşünüyoruz" dakika bir gol bir evet "ablacığım geldiğin zaman konuşsak bunları o zaman yardımcı olurum şu an çok erken hem abi de baya yardımcı olur emlakçı arkadaşları var onlarla görüşür konuşur anlaşır geldiğinde konuşuruz olur mu ?" eve çıkmasını ona hak görüyordum yurtta yaşam gerçekten zor yemekleri de pek o kadar sağlıksız hem zamanında bende arkadaşlarımla eve çıkmıştım kardeşimin de hakkı vardı " tamam çok teşekkür ederim abla sağ ol" sesinden ne kadar mutlu olduğunu anlayabiliyordum telefonu kapattım ve işime döndüm dün izlediğim programı arıyordum canlı da yoktu kanalın kendi sayfasına girip belki kayd edip atmışlardır diye göz gezdirdim ki tam en baştaydı ve videoyu açtım başta da dediğim gibi konu "DÜNYA RESETİ"idi kısacası bahsetmem gerekirse afrika kabilelerinde ani ölümler gözlenmiş sebebi bilinmiyor hayvanlarda da ani ölümler görülmüş bilim adamlarının tahriçilerin ilk aklına gelen şey dünya reseti dinazorlar zamanında bilirsiniz ki bir gök taşı dünyaya çarptı ve nesilleri tükendi ve dünya resetlendi daha sonrasında hz nuhun zamanında dünya sular altında kaldı ve yine dünya resetlendi bilim adamlarının bahsettiği şey şuydu hz adem ve hz havva zamanından önce yine insanoğlu vardı ve gelişmişlerdi farklı bir şekilde hatta dinazorlardan öncede bir resetlenmeden bahsediyorlardı her zaman her canlıdan bir dişi ve eril kalıyordu üreyip çoğalabilmeleri için sizcede çok ilginç değil mi ? bunlar büyük resetlerdi bir de küçük resetler vardı onlardan kısaca bahsetmek gerekirse mısır piramitlerinin nasıl yapıldığı o zamanlar her zaman dünya geliştikçe resetleniyordu farklı şekilde teknolojileşme oluyordu mısır piramitleri o zamanlar nasıl yapılmıştı teknolojileri nelerdi ? bilinmiyordu ve eskiden olan bir çok bilgi birikiminin olmaması işte bunlar gerçekten çok ilginçti bilim insanları yavaş yavaş insanoğlunun ve diğer bir çok canlının yok olmasından bahsediyordu peki ne olacaktı sadece iki kişi mi kalacaktı? ya bunların hepsi tamamen yalandan ibaretse safsataysa başta umrumda değildi açıkcası ama profesörün söyledikleri beni baya düşündürmüştü şimdi ise aklımda tek bir soru var eğer insanlığın sonu gelecekse ne kadar süremiz kaldı ve yaşayacak o iki kişi kimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Archí
Teen FictionÇoğu şeyin gerçekliği hakkında şüphe duyarız bazı yaşantıların da gerçek olmadığını düşünürüz,lakin Tari milyonlarca yıl sonra "hipotez" olarak adlandırılan bir gerçekliği yaşıyordu buna kendisi bile inanmıyorken görmemiş ve duymamışlar nasıl inanab...