"Günaydın" diye bir ses duyduğumda, yatağımdan ürkek bir şekilde kalktım. Karşımda annemi gördüğümde "Günaydın" diye mırıldandım. Aslında hiç yatağımdan kalkmak istemiyordum, çünkü bugün annemle başka bir okula kayıt olmak için gidecektik ve bu sinir bozucuydu. Oradan ise dershane'ye kayıt olacaktım . Hiç istemiyordum. Çok can sıkıcı bir durumdu. Eski okulumdan alınmamamın sebebi klasik nedenler değildi. Babamın beni meslek lisesinden mezun etmek ve staj görmemi istememesiydi. Bu yüzden özel okula ve dershaneye yazılıp 12. sınıfa iyi başlayacaktım . Onlara göre tabi. Babamın parasını harcamaktan nefret ediyordum , zengin baba parası yiyen zübbelerden olmak istemiyordum ve olmayacaktım da, Babamın çok zengin olması ve bunun tek varisi olmak can sıkıyordu. Anneme boş boş bakarken tek kaşını kaldırıp bana baktı ; "Mırıldanmayı bırak! Hazırlan küçük bey bekletilmek istemiyorum." dediğinde istemsizce gülümseyip üşengeç bir sesle ; " Peki hanımefendi, hemen hazırlanıyorum" derken gülümseyip "Sevinirim" diye ekledi çabucak. Odadan çıktığında dolabıma doğru yöneldim. Üstümdeki lacivert pijamalarımı çıkartıp, kot bir pantolon siyah bir t-shirt giyip banyoya yöneldim. Duş almalıydım ama almak istemiyordum. O yüzden yüzümü yıkayıp, rampa saçlarımı havaya yatırdıktan sonra, dişlerimi fırçaladım, biraz parfüm sıkarak, cüzdanımı, arabamın anahtarlarını ve telefonumu alıp üşengeç adımlarla aşağıya doğru yöneldim. Mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Anlaşılan Hatice abla yine döktürmüş. Çocukluğumdan beri ona çok alıştım yıllardır yanımızda hizmetli olarak çalışıyor ama bir kere bile şikayetçi olmamıştık. Onu annem kadar seviyordum. Mutfağa doğru yöneldiğimde annemi kahvaltı masasında Hatice abla ile yemek yediğini gördüm, gözlerimi devirerek; "Babam nerede?" diye bir soru yönelttim. "Toplantısı var, erken çıktı" dedi. "Sende masaya otur ve acele et" diye ekledi. "Tamam" diye yanıtlarken sesim boğuk ve itici çıkmıştı. Masaya doğru yöneldim camdan yapılmış bir bar sandalyesini çekerek oturdum. Tabağıma bir dilim peynir ve biraz salam koyduktan sonra Hatice abla bardağıma uzanıp biraz portakal suyu koydu ve "Afiyet olsun Aras " diye ekledi. Bana ismimle hitap etmesini seviyordum, samimiydik en azından. Sizli bizli konuşmuyorduk. Mutfağa girmeden önce çok iştahlıydım ama artık yemek yemek bile istemiyordum. Çatalımı tabağın etrafında gezdirip duruyordum. Annem tek kaşını kaldırıp bana baktı ve;
"Yemiceksen arabayı çalıştır, geliyorum" dedi. Sonunda kurtulmuştum bu eziyetten annemin bu huyunu çok mu çok seviyorum. Ayağa kalkıp, omuzlarımı silkerek.
"Tamam, bekliyorum" dedim. Ve mutfaktan çıkıp kapıya doğru yöneldim dışarıya çıkıp arabanın yanına doğru gittim. Arabamı kendim almıştım. Babamın parası yada annemin imkanlarıyla değil. Baba parası yemekten nefret ediyordum bu yüzden devlet lisesinde okuyordum. Biraz sonra alınacağım liseden. Okuldan alınacağım için üzülüyordum ama annemi kırmak istemiyordum. Babam ise umurumda değildi. Onu doğru düzgün görmüyordum bile. Babam mı bazen karıştırıyordum doğrusu. Bide parasıyla gösteriş yapması yok mu ? AH! sinir oluyordum. Bunları düşünürken kapının birden açılmasıyla irkildim. Annem biraz neşelensin diye radyoyu açtım ve annem koltukta kafasını bir o yana bir bu yana çevirip dans ediyordu kendi çapında gülerek;
"Şşşş sakin bayan" diye alay ettim. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Bana bakıp kocaman güldü, o kahverengi gözlerini açarak güldüğünde gözleri çok güzel bir hal alıyordu ve bunu bildiği için sürekli gülüyordu. Annem bana bakıp;
"Bu müziğe bayılıyorum" dedi.
"Biliyorum bu yüzden açıyorum" diye ekledim alaycı ses tonuyla.
"Ukala " deyip gülümsedi. Bir süre konuşmadık ve dikkatli bir şekilde arabayı sürdüm. Kısa süre sonra okulun önündeydik. Annem arabadan indiğinde arkasından indim. Annem bana bakıp; "Arabada bekle ben halledip geliyorum" dedi ciddi ve boğuk bir tonda. Ciddi oluşu 'Sakın itiraz etme' anlamına geliyordu.
"Tamam sarışın burada bekliyorum" dedim çapkınca gülerek. Annemle böyle samimi olduğum için şuana kadar hiç kız arkadaşım (sevgilim) olmamıştı. Olmasına da gerek yoktu. Ama cidden arkadaş kardeş olarak onlarca kız arkadaşım olmuştu. Annem arkasını döndüğünde elime telefonumu alıp oyalandım. Üç yada beş dakika sonra annem yanımda belirdi. İşini bu kadar erken bitirmesini beklemiyordum ama hiç oyalanmadan hemen arabaya bindim ve dershaneye kayıt edildim. Hemen eve gidip duş almak istiyordum sabah üşenip almadığım için yeterince pişmandım ama iş işten geçmişti. Ve sonunda eve geldiğimizde annem arabadan indi. Ben ise arabayı garaja park ettim arabadan inip eve doğru yürüdüğümde annem çoktan eve gitmişti. Hatice abla kapıyı açtığı gibi "Hoş geldin" diyerek karşıladı. İçeriye doğru baktığımda masa hazır ve babam yemek yiyordu. Annem ise üstünü değiştirmek için merdivenlerden çıkıyordu. "Hoş bulduk. Yemeği sonra yesem zahmet olmaz dimi ? Odama çıkıp duş alacağım." dediğimde gülüp;
"Hayır hiç sorun değil küçük bey" diyerek kapıyı kapattı. Hızlı adımlarla merdivenleri ikişer üçer atlıyordum. Odamın kapısını açtığım gibi arkadan kitleyip t-shirt'imi çıkardım. Banyoya doğru yönelip suyu açtım ve hızlı bir şekilde duşa girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH
Teen FictionInsanlar asla göründüğü gibi değildirler. Dışardan serseri olan kızın içinde küçücük bir çocuğu barındırma hikayesi. 19 yaşındaki Arasın hayatının baştan sona değişim hikayesi. Aras 19 yaşında zengin ve varlıklı bir erkek. Ama herşey dışardan bakıl...