"Gel Minel, benimle göle doğru yürü."
Yerden kalkarak elimle elbisemi silkeledim. Her ne kadar yumuşak yastıkların üzerinde ders işlesek de –bazen samandan yatak yerine bu yastıklarda uyumama neden izin verilmediğini merak ediyordum.- giydiğim dantelli elbise ve etraftaki çalılar birbirlerine liseli âşıklar gibi yapışıyordu. Büyükannemin uzattığı eli tuttuğumda birlikte evlerden uzaklaşarak ağaçlık alana doğru ilerledik. Yerleşim yeri oldukça arkamızda kalmasına rağmen büyükannem hala konuşmaya başlamamıştı. Onun yerinde önceden geçilmediği belli olan bir yolda bize yepyeni bir rota çizmiş ve büyü kullanarak önümdeki dikenleri temizliyordu. Anlaşılan benim birkaç kez gittiğim ve banyo olarak da kullanılan genel göle doğru gitmiyorduk.
Siyah Leydi'nin önümüze çıkan son birkaç dalı daha çekmesiyle hayal dahi edemeyeceğim güzellikteki bir göle ulaşmıştık. Gölün kaynağı yüksek ihtimalle kasabaya da su sağlayan ve gölden yaklaşık iki metre yukarıdan akan nehirdi. Nehrin ufak bir kolu kasabaya giden taraftan ayrılıp buraya uzanıyor ve ufak bir şelale oluşturarak göleti dolduruyordu. Şelaleden çıkan suyun sesine nereden geldiği belli olmayan kuş sesleri karışıyor ve tüm bunların üzerine burnuma dolan ormanın kokusu burayı daha da cennetvari bir yere dönüştürüyordu.
Etrafı incelemeyi bırakıp Siyah Leydi'ye döndüğümde onun çoktandır beni izlediğini fark ettim.
"Sevdin mi?"
"Evet, büyükanne bayıldım. Ben neden daha önce göremedim acaba?"
"Çünkü daha önce burada böyle bir şey yoktu. Hadi çoraplarını çıkar da ayaklarımızı biraz suya sokalım."
Önce ayakkabılarımı sonra ise çoraplarımı çıkarıp çoktan bir kayanın üzerine yerleşmiş olan büyükannemin yanına ilerledim. Beni fark edince Siyah Leydi benim de oturabilmem için hızla yeni bir kaya oluşturdu. Gerçekten bu insanlar bana özünü boşa harcama mı diyorlardı? Ayaklarımı suya soktuğumda suyun düşündüğümden daha ılık olduğunu fark ettim. Hoşuma gittiğinden ayaklarımı bir öne bir arkaya salladım ve kıkırdadım. Siyah Leydi de sonunda yeterince beklediğine karar vermişti ki konuştu.
"Buraya geleli nerdeyse iki hafta oldu değil mi Minel?"
"Evet, iki gün sonra tam iki hafta olacak. Alışması zor bir yer ama böyle güzelliklerle kulede karşılaşmamız imkânsızdı."
"Haklısın."
Büyükannem devam etmeden önce kısa süreliğine duraksadı. Artık onun bu hareketinin bana önemli bir şey söylemeden önce yaptığını bildiğimden ciddi bir konuşma için kendimi hazırladım.
"Ama seni buraya gölün güzelliğini tartışmak için çağırmadım. Bir hafta önce altı yaşına girdin. Bu denli küçük bir yaşta sana anlatacağım şeyleri anlamanı beklemesem de yaşıtlarından çok daha olgun bir çocuksun bu yüzden senin fikrini almadan bir şeylere kalkışmak istemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni]
Fantastik🌸Wattys2022yarıfinalisti🌸 🌸Watty Uzaktan Kopup Gelenler Listesi🌸 Yetişkinliğe yavaş yavaş adım atarken para kazanmak ve sorumluluklarınızı yerine getirmek için hayatınızın istemediğiniz bir yöne savrulduğunu hayal edin. Mine hayatının bu dönemin...