Bölüm 9 - Kısım 1 (13 sene sonra)

1.3K 182 34
                                    

İkinci bir bölüm atmayacaktım bugün ama iki okurumun yorumlarda kitap üzerine konuştuklarını gördüm ve bu beni düşünebileceğinizden daha çok mutlu etti. Belki dünyanın en normal olayı olabilir ancak bu benim ilk kurgum ve her şeyin ilkini siz okurlarımla tadıyorum bu sebeple her şey çok özel🌸 Beni mutlu ettiniz siz de mutlu olun diye paylaşıyorum, devamını yarın sabah atacağım, iyi okumalarr

13 sene sonra/Minel'in on dokuzuncu doğum gününe 1 ay kala

Etrafta sürekli koşturan ve çeşit çeşit renklerle bezeli pelerinlere sahip olan insanlar, onların bunca telaşına rağmen kafalarından asla düşmeyen başlıkları (pelerinlere ufak bir örnek),

Etrafta sürekli koşturan ve çeşit çeşit renklerle bezeli pelerinlere sahip olan insanlar, onların bunca telaşına rağmen kafalarından asla düşmeyen başlıkları (pelerinlere ufak bir örnek),

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

uzaktan gelen çarşının sesi, beyaz uzun merdivenler, merdivenlerin ulaştırdığı kocaman camdan bir kapı ve o kapının ardında ise... Eh aslında o kapının ardında pek de bir şey yoktu. Sadece benim çeviri yapabilmem için ayrılmış kocaman bir kütüphane.

Kapıyı iterek içeri girdim. Kâğıtların dağıldığı masamda dünden kalma kurabiyeler göze çarpıyordu. Gelişigüzel bir şekilde kâğıtları topladıktan sonra rahat deri koltuğuma gömülerek kurabiyelere uzandım. Her ne kadar taze olmasalar da yenilebilecek kadar güzeldiler. Elimde kalemimi birkaç kez döndürdüm ve bu şekilde çalışamayacağımı anlayınca koltuktan kalkarak siyah pelerinimi çıkardım. Kutsal topraklarda bile olsak kim olduğumu ve nereden geldiğimi asla unutmayacak –daha da önemlisi unutturmayacak- bir şekilde giyinmeye özen gösteriyordum.

Gerçi böyle giyinmesem bile odam kim olduğumu ilan ediyordu. Yaklaşık altı metre uzunluğundaki odamın tüm duvarları raftandı. Rafları ise benim burada bulunduğum sürece itinayla okuduğum ve çalıştığım kitaplar dolduruyordu. Benim tarzım ve büyükannemin müdahaleleri sonucu oluşturulan odamın genel rengi siyah ve kahverengi olsa da masamın arkasında kalan duvar tamamen camdan olduğu için bu iki renk boğucu durmuyordu. Ayrıca odamın yüksekliğinin sağladığı ferahlık ve mobilyalarımın azlığı da buna çokça katkıda bulunuyordu.

Camdan olan duvarımı arkama alacak şekilde konumlandırılmış çalışma masam ve sandalyemin ilerisinde iki adet uzun deri koltuk karşılıklı bir biçimde uzanıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Camdan olan duvarımı arkama alacak şekilde konumlandırılmış çalışma masam ve sandalyemin ilerisinde iki adet uzun deri koltuk karşılıklı bir biçimde uzanıyordu. İlk başta bu koltuklara bile gerek duymasam da yaş günüme kadar yanımdan uzun süreliğine ayrılmakta ciddi sıkıntılar yaşayan Rezza'nın benim sabahlamak zorunda kaldığım uzun gecelerde ayakta kalmasını istemediğim için bu iki mobilyayı ve ortalarında yer alan ahşap masayı odama eklemiştim. Altlarında ise simsiyah üzerine gümüşten ilmeklerle işlenmiş bir güç büyüsünün olduğu halı boylu boyunca uzanıyordu. Bu büyü Kara Kule'nin mevcut Leydisi Eliza'nın yani büyükannemin temsil büyüsüydü. Bir gün ben o makamı devraldığımda benim de büyülerden birini temsil adına seçmem gerekecekti. Gerçi bu büyüyü büyükannemin seçtiğinden emin değildim. Yüksek ihtimalle danışmanlarından birinin işiydi zira Leydi Eliza'nın bir kez bile güç büyüsüne ihtiyacı olduğunu zannetmiyordum.

MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin