Masamı başında oturmuş Skylar'ın gelmesini beklerken maillerimi kontrol ediyordum.Bir sürü saçma marka reklamları dışında çok önemli şeyler yok gibi gözüküyordu ta ki Bay Miller'ın attığı maile gelene kadar.Proje teslim tarihi hatırlatan bir mail atmıştı.Gönderiliş tarihi 5 gün önceydi ve ben daha yeni görüyordum.Sorun ise proje ödevinin tesliminin bir gün sonra olmasıydı.İçimden saçma marka ve site maillerine küfürler savururken zil sesini duydum.Ben yavaşça aşağı inerken annem kapıyı açmıştı bile.
"Ah , Skylar.Geleceğini bilmiyordum."dedi annem kibarca Skylar'a.Ben araya girip Skylar'a gülümsedim.
"Sana söylemeyi unutmuşum anne.Bugün anlaşmıştık ama tamamen aklımdan çıkmış."Sky hafifçe gülümsedi.İçeri geçmesi için işaret ettiğimde geldi.Annem sırayla ben ve Skylar'a baktıktan sonra gülümsedi.
"Biz yukarı çıkıyoruz."dedim ve Skylar'ın kolundan tutarak yukarı çekiştirdim.Odama geldiğimizde kendimi yerdeki pufa attım.
"Evet , Stephen ve sen ha ?"dedim gülümseyerek.Gülümsedi.Çantasını kolundan çıkarıp yatağa attıktan sonra havalı bir kılığa büründü ve konuştu.
"Evet."dedi ve eliyle saçını savurarak yatağa oturdu."Skylar Eastman her zaman en iyileri bulur , bebeğim."dediğinde gülmemek için dudağımı dişledim.
"9.sınıflardaki Ben Bellick'le çıktığım zamanları unutma."Lafımla gözlerini devirdi.
"En iyilerden olmayabilir ama çokta kötü değildi."
"Kötü değil mi ? Çocuğa ismini soranların cevap almak için iki dakika beklemeleri gerekiyordu , Sky." dedim gülerek.
"Tamam kötüydü.Arada hatalar olabiliyor."dediğinde gülümsedim.Bacaklarımı ileri uzatıp pufa biraz daha gömüldüm.
"Tamam Bayan Mükemmel.Şimdi Stephen'a geri dönelim."
"Mia , o fazla harikaydı.İnanılmaz derecede kibardı." Telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptı.Bana çevirdiğinde ekranda onunla Stephen'ın bir fotoğrafını gösterdi.Stephen arkadan ellerini onun beline dolamış kafasını da omzuna koymuştu.Skylar ise büyükçe gülümsüyordu.İç geçirdim.
"Sana birini bulmalıyız ,Mia."dedi gülümseyerek.
"Birini bulmak istemiyorum , Sky.Birinin sadece benimle doğru yerde doğru zamanda karşılaşmasını bekliyorum diyebilirim."
"Ah , tamam.70 yaşında çocuk parkında oturup küçük çocukları izleyerek iç geçiren yaşlılardan olmak istiyorsan ben yokum."dediğinde güldüm."Ayrıca Stephen bana bir kitap hediye etti.Benim kitapları sevdiğime onu hangi düşünce itti bilmiyorum ama sonuçta okumayacağım için sana getirdim."dediğinde yerimde doğruldum.
"Hangi kitap ?" Çantasını karıştırırken cevapladı.
"Bilmiyorum , sanırım bir tür aşk romanı.Yeni çıktığını söyledi." Kitabı çantadan çıkardığında bana uzattı.Kitabı tanımam çok uzun sürmedi.
"Cidden mi ?"diye mırıldandım.Gözümün önüne lanet kitapçıda Calum'un bu kitabı bana satmaya çalışması geldi.
"Ne ? Beğenmedin mi ?" diye sordu Skylar.
"Hayır , alakası yok.Bu kitapla çok mükemmel anılarım olduğunu söyleyemem." Yattığı yerden kalktı.
"Bir kitapla ne kadar kötü bir anın olabilir ki zaten ?" dedi gülerek.Sözüne gözlerimi devirdim."Peki , ne oldu ?" diye sordu.Kitabın kapağında baş parmağımı gezdirirken konuştum.
"Bugün bir kitapçıya gittim.Neredeyse bizimle aynı yaşlarda bir satış görevlisi vardı.Kitaplara bakarken yanıma geldi ve yardım isteyip istemediğimi sordu.İstemediğimi söyledim.Ama sonra yardım etmeye çalıştı.Elinde bu kitap vardı.Onu almam için ısrar etti ve biraz ölçüyü kaçırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bookshop || calum hood
Fanfiction"Cidden bu şekilde burada kaç kız tavlayıp akşam yatağına atıyorsun ?" "Burada bir kitap reyonunda satış görevlisiyken mi ? Sıfır.Ama sanırım sen ilk olacaksın." Tüm hakları saklıdır.© 06.06.2015