AH AŞK (31)

217 18 4
                                    


Katre gözlerini açtığında gün çoktan öğlene kavuşmuştu. Saatine baktı ve yataktan fırladı. Banyoya gidip işlerini halletti. 

Hala gözlerinde bir miktar şişlik ve göz altlarında morluk vardı. Aleve baktı yerinde yoktu.

"Alev." diye seslendi. 

"Bahçedeyim Katre abla."

Katre bahçeye çıktığında Erdal Alevi arabaya bindirmek için kucağına almıştı.

"Günaydın. Biraz fazla uyumuşum siz nereye böyle?"

"Unuttun mu? Ogün abi bekliyor."

"Evet ya nasıl atladım! Bekleyin hemen geliyorum."

"Katre, sen evde kalıp dinleniyorsun. Bu gün biz gidiyoruz. "

"Olmaz ben Alevin yanında olmak istiyorum."

"Katre evde otur."

Erdal kesin konuşmuştu. Katre o zaman Murat'ın da ortalarda olmadığını gördü. 

Mutfağa, Nisa hanımın yanına gitti.

"Günaydın kızım. Dün çok yorulmuş ve üzülmüşsün. Murat bana her şeyi anlattı ve seni gerçekten çok sevdiğini. 

Dünkü konuşmam için özür dilerim. Bundan sonra Zümrüt ve Alev neyse sen de benim için sevgili kızımsın. "

Nisa hanım, Katreye sarıldı. Katre de karşılık verdi. Zaten bu eve geldiği günden bu yana ona karşı hep nazik ve sevgi dolu olmuştu.

"Nisa hanım dünküleri unuttum. Zaten uzun sürmeyecek. İçiniz bu konuda rahat olsun."

"Katre, ben çok uzun sürmesini isterim kızım. Murat da öyle düşünüyor. Bu sabah, ilk kez, çok uzun zamandır, oğlumun gözlerinin bu kadar parlak ve mutluluk dolu olduğunu görmemiştim.

Bu senin sevgin sayesinde oldu. Yoksa sen Murat'ı sevmiyor musun?

 Veya ona karşı bir şey hissetmiyor musun? Bunu bana açıkça söyleyebilirsin kızım."

Katre, önüne baktı kızarmıştı. Ne söyleyeceğini bilemedi. Başını kaldırıp Nisa hanıma baktığında bir cevap beklediğini gördü.

"Nisa hanım ben hiç aşık olmadım. Murat'a karşı tabi ki, bir şeyler hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum. 

Yani çok acemiyim. O, olgun görmüş geçirmiş birisi. Benim sevgim ona çocukça veya yavan gelebilir. Sevgi nasıl gösterilir onu bile bilmiyorum!"

Nisa hanım Katrenin ellerini tuttu.

"Akışına bırak ve içinden nasıl geliyorsa öyle davran. Murat, senin bu doğallığını ve gerçekliğini sevdi sanırım. 

Derler ya, gerçek sevgiyi çocuklar ve hayvanlar anlar ilk önce diye.

Alev, bunu anladı. İçtenliğini, yapmacıksızlığını anladı. Bunu, Murat sonra Zümrüt ve ben de anladım. Sen bu aileye iyi geleceksin ve hoş geldin güzel gelinim."

"Teşekkür ederim sizlere layık olmaya çalışacağım, içimi rahatlattınız. Benim bazı çekincelerim vardı. Onları gidermeme yardımınız oldu."

"Ne demek, asıl biz teşekkür deriz ve sana layık olmaya çalışacağız. Şimdi bir şeyler ye ve Alev gelmeden bahçeden kahvelerimizi içelim. 

Murat, bu sabah seni özellikle bırakıp Zümrütle işe gitti. Hem kendini dinlemen, duygularını anlaman için hem de acil yapması gereken bir kaç işi varmış.

AH AŞK ! (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin