Gözlerimi yavaşca aralayıp telefonumun saatine bakarken yeni okulumda ilk günüm olduğunu hatırlayıp irkildim ve bir çırpıda yataktan kalktım. Elimle gözümü ovuştururken banyoya doğru yürüdüm. Yüzümü yıkayıp, sarı ve rampa olan saçlarımı havaya doğru tarayarak biraz parfüm sıkıp, dolabıma doğru yöneldim. Siyah olan kot pantolonumu ve gri salaş kısa kollu t-shirt giyerek cüzdanı, telefonu ve arabanın anahtarlarını alıp hızlı adımlarla merdivenlerden aşağıya indim ve Hatice ablaya dönüp; "Geç kalmak istemiyorum, okulda bir şeyler yerim afiyet olsun" dedim anneme ve Hatice ablaya bakarak. Hızlı adımlarla evden çıktım ve arabama bindim. Metan kolejinin önüne geldiğimde arabayı park ettim ve arabadan inip yürümeye başladım. O sırada telefonum çaldı ve telefonumu almak için elimi cebime soktuğumda birine çarpmıştım. Kafamı kaldırıp baktığımda bir kızdı ve ilk defa bir kıza bu kadar yakındım. "Özür dilerim" diye mırıldandı. Anlamıyordum. Neden özür diliyordu ? Ona ben çarpmıştım. Ve o özür diliyordu. Ne kadarda kabaydım ama. Karşımdaki kızın çok gizemli bir görünüşü vardı. Kısa siyah bir şort giymişti. Dümdüz ve kısa saçları, ince kaşları ve dolgun dudakları vardı. Dışarıdan bu kadar gizemli ve dik başlı duran bu kız neden özür dileyip naziklik yapıyordu anlamadım . Bu kadar nazik olmasına da çok şaşırmıştım gerçi. "Önemli değil, asıl ben özür dilerim" dedim kısık ve boğuk bir sesle. Karşılık olarak üst dudağını yukarıya kıvırıp zorla güldü ve uzaklaştı. Bu sırada annem telefonu çoktan kapatmıştı. Okul çıkışı onu arardım. Neyse ki bu sakarlığım dan sonra okula girmeyi başarmıştım. Sınıfımı biliyordum bu yüzden müdürün odasına gidip hiç oyalanmıcaktım. Merdivenlerde ki yön tabelasına bakıp, 12-B yi aradım ve bulmuştım. Üçüncü kattaydı. Merdivenlerden içmiş bir sarhoş gibi dalgın yürüyordum. Biri çarpsa düşerdim. Çünkü hep arkadaşlarımla eğlenerek çıktığım merdiven değildi bu, başka bir şeydi sanki. Okul değilde eziyet sanki. Bunları düşünürken çoktan üçüncü kata gelmiştim. Hergün severek geldiğimi düşünürken gözlerim 12-B yi arıyordu. Ve sonunda bulduğum sınıfa doğru yürürken bir kaç kız bana bakarak kahkaha atmıştı. Kızlara hiç bir zaman ilgi duymuyordum. Yakın arkadaşlarım gibi değildim. Hepsi kızlarla ilğilenirken ben sadece arkadaştım. Tabi çok kız arkadaşım vardı ama hepsi sadece arkadaş. Şuana kadar sevgilim olmaması da bunun kanıtıydı. Ürkek adımlarla sınıfa girmiştim. Gözlerim boş bir yer ararken arkamdan tanıdık bir ses "ARAS!" diye bağırdı. Arkamı dönüp baktım. Boraydı bu. Kardeş gibi büyüdüğüm tek zibidi. En yakın arkadaşımın bu okulda okuduğunu nasılda unutmuşum. Tabi bana okul değilde eziyet geliyordu burası belkide bu yüzdendir. Yine o çapkın gülüşü atıp; "Babana ben söyletmedim. Sevin lan." dedi. Boranın ne kadar çapkın olduğu gelmişti aklıma aramızda ki mesafenin bir nedeni de buydu. Bana sürekli 'kızlarla arkadaş olunmaz.' diyordu ve bu beni sinir ediyordu. Onun gibi değildim çapkınlık nedir onu bile bilmem. Kız gibi büyümüştüm resmen! Babam benimle hiçbir zaman ilgilenmediği için annem beni kız evlat gibi büyütmüştü. Daha doğrusu Hatice abla hep o bakmıştı bana, hiç evlenmemişti ama hep kızının olmasını istiyordu. Bu yüzden kız gibi büyümüştüm işte! Boraya bakıp;
"Seviniyorum olum" şakalaşmıştık bana bakıp;
" Seni birileriyle tanıştırıcam sarı, gel " dediğinde ona bakıp;
"Tamam, çapkın yine kimi buldun" dedim alaycı bir ses tonuyla. Beni kızla tanıştırıcak sanıyordum ama iki kişilik oturan gruba doğru yöneldi. Sanırım arkadaşlarını. Oturanlardan biri ayağa kalkıp bana baktı ve;
" Murat" dedi. Murat oldukça yakışıklıydı. Esmerdi ve kahverengi gözleri vardı. Oldukça kaslı ve yapılı görünüyordu. Ama itici bir tipi yoktu, aksine hemen ısınmıştım ona karşı iyi biri gibiydi. Tekrar ona bakarak gözlerimi devirdim.
" Aras "diyerek elimi uzattım. Omuz silkerek uzattığım eli sıktı.
"Buda emre, ama biraz morali bozuk" dediğinde murat ve bora sırıtmaya başladı. Bora anlamadığımı fark edince kulağıma eğilip " Terk edildi bizim yakışıklı " diye fısıldadı. O sırada emre ayağa kalkıp;
" Komik değil, neyse ben emre bora geleceğinden bahsetti " dedi elini uzatarak. Emre kumral ve ela gözlüydü. Onu terk edicek kız aptaldı galiba. Ayrıca emre çok bakımlı ve kalıplı biriydi. İtici bir tipi vardı gerçi. Uzattığı eli sıkıp;
"Aras" dedim. Arkadaki dörtlü sıraya yerleşmiştik bile. Sohbet etmeye başladığımızda onlara kanım cidden ısınmıştı. Bora etrafı süzerken ona baktım. Bora o kadarda yakışıklı değildi ama bütün kızlar onun peşindeydi. Bunun sebebini anlamıyordum ama ilgilenmiyordum da. Sohbete dalmışken biri araya girip sohbeti böldü;
"Bora bizi sarışın arkadaşınla tanıştır micak mısın? " dediğinde kafamı kaldırdım. Sarışın kısa saçlı ama çok masum bir kızdı. Bora yine o çapkın gülüşünü atıp;
" Bu Aras " dedi. Gözlerimi çevirip ona baktığımda;
"Buda Merve " diye devam etti çabucak. Merve o sırada elini uzatıp bana baktığında omuzlarımı silktim. " Memnun oldum Aras " dedi. Uzattığı eli sıkıp "Bende" diyerek mırıldandım. Boraya döndüğümde hala yüzünde o çapkın gülüşü vardı. Sadece onda değil. Murat ve emre de sırıtıyordu.Merve elini masaya koyup;
"Beyler masanızda ki sarışını biraz ödünç alabilir miyim? " diye sordu. Bora hiç tereddüt etmeden;
" Tabi " diyerek yanıtladı. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirmiş di. Merve kolumdan tutup çektiğinde kalkmak zorunda kalmıştım. Bana fikrimi bile sormamıştı. Beni bir grup kızın yanına çekiştirerek götürdü. Sürükledi demek daha doğruydu aslında. Merve kızlara yönelip;
" Bu Aras " dedi. Hepsinin tek tek elini sıkıp bir süre konuştum. Boraların yanına doğru yöneldim. Bora bana bakıp;
" İlk günden kız ortamı kurdun bu iyi bir başlangıç sarı" dedi. Murat'ın kahkahaları kulağımda yakılanırken Boraya dönüp;
" Ben senin gibi değilim çapkın!" dedim alaycı bir ses tonuyla. Bora bana çok ciddi bir şekilde bakıp;
"Şu arkadaş saçmalığını bırak Ve hayatına bir kızın girmesine izin ver artık oğlum. " dedi ciddi ve iğneleyici bir tonda. Murat araya girip " Hiç sevgilin olmadı mı?" diye sordu boğuk bir sesle. " Evet" diye yanıtlarken sesim oldukça kötü çıkmıştı. "Çok kız peşinde koşuyor ama o sadece arkadaş diyor." diye atladı bora. " İstesem istediğim kızı elde ederim." dedim ciddi bir tonda.
" Var mısın iddaaya ?" Diye atladı emre ciddiydi, oldukça ciddiydi.
" Hadi sarı, sözünün arkasında dur. " dedi bora gözlerimi devirdim "Neyine? " diye sordum. Saçmalıktı ama biraz eğlenmekten bir şey çıkmaz. " Yemeğine" diye atladı bora. Murat ve emre gülümseyip
" Bu kadar basit olmamalı. " dedi emre. Murat ta destekliyordu onu. "Neyine? " Diye atladı bora. Ağzımdan almıştı lafı resmen. Bu olay çok saçmaydı resmen çirkinleşiyorduk. Ama onların hoşuna gidiyordu. Omuzlarımı silktim " Öyle küçük bir şeyine olmaz beyler arabasına" dedi murat.
" Aynen arabasına " diye atladı emre Murat'ı destekler bir şekilde.
" Ben kabul ediyorum ben Araslayım." diye atladı bora. " Peki bora varsa kabul ediyorum." dedim. Saçmalıyordum galiba. Bir anda gaza mi gelmiştim? Ben bir kızla arkadaş dışında konuşamam bile. Ne yapıyordum böyle? Hepsi Boranın gazıydı. Derin bir nefes aldım omuzlarımı silktim. Murat çok ciddiydi. Tek kaşını kaldırarak bana bakıyordu.
" Peki kız kim olacak " diye bir soru yönelttim çabucak.
" Kapıdan giren ilk kız, böylece hile de olmaz hepimiz burdayız " dedi emre ciddi bir ses tonuyla. Bora ile kafamızı sallayarak onayladık. Hepimizin gözü kapıdaydı. Içimden merve girsin diye yalvarıyordum. Neden bilmiyorum ama bana karşı meraklıydı. Bana defalarca yakışıklı demişti. Eğer kapıdan Merve girerse işimin kolay olacağını düşünüyordum. Hepimiz merakla kapıya bakarken, bir kız içeri girmişti. Murat ve Emre'nin kahkahaları kulağımda yankılanırken Bora "Hassastır! " demişti. Bu kızın kim olduğunu hatırlıyordum. Sabah çarptığım sert bir o kadar da gizemli ve serseri görünümlü kızdı bu. Bu sert görüntüsünün altında nazik biri olduğunu hatırlayıp rahatladım. Ayrıca çokta güzeldi. Ama bora niye öyle bir tepki verdi? Murat ve emre kazanmış gibi gülüyordu. Merakla Boraya bakıp;
" Ne oldu ? " diye sordum meraklı bir ses tonuyla.
"İsmi Arya! Serseri tiplerle takılır. Okuldan kimseyle konuşmaz. Buralarda ise fazla takılmaz, sürekli okuldan kaçar. Hep erkeklere birliktedir. Okuldaki bütün kızlar ondan korkar." dedi emre alaycı bir şekilde. " Hiç bir erkekle ilgilenmez, zengin zübbelerle hiç işi olmaz. Çok gizemli bir kız. Saçma sapan ortamlarda takılır. Bize göre değil! Kafasını bozan herkesi döve bilecek kadar serseri. Yıllardır aynı sınıftayız ama derslere bile girmez." dedi bora ciddi bir tonda. Oysaki sabah konuşmuştuk ve benle gayet de nazik konuşmuştu . Evet dışarıdan söyledikleri gibi görünüyordu. Ama değildi belkide. Bunu deneyeceğim. Vazgeçmeyecektim. " Onu hala çözemiyoruz. O bir burslu ama bu kadar sorun çıkarıp durmasina rağmenokuldan atılmıyordu. Okula bile doğru düzgün gelmiyordu. Bu okulda olmasının tek sebebi bizi her müzik yarışmasında birinci çıkarmasıydı. Okulun bu itibar için onu atmadığını herkes biliyor. " dedi murat. Bu uzun konuşmasından sonra kafamı kaldırıp baktığımda dışarıdan cidden anlattıkları kadar soğuk, korkutuğu ve gizemli biriydi. Gözlerimi kocaman açıp;
" Her kızı etkileyen bir erkek vardır. Ben kararlıyım." dedim.
"Saçmalama zaten kaybedeceğiz, hiç deneme bile. O kıza bulaşma! " siye uyardı beni bora ciddi ve boğuk bir sesle. Cidden anlattıkları kadar var mıydı bu kız ? Ama sabah bana çok iyi davranmışdı. Bulaşırsam ne olacaktı ki? Tamam kızgibi büyümüş olabilirim ama bir kızdanda dayak yemiyecek kadar güçlüyüm. Bunları konuşurken Emre'nin morali yerine gelmişti ve gülüyordu. Bu iyiydi.
" Bu kadar abartma bora! Ben deniyeceğim uzatmayın." dedim ciddi bir şekilde. 'Sen bilirsin' dercesine salladılar kafalarını. Neyse ki kapatmıştı bu konuşma. Ama Arya hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacım vardı. Zengin değildi zenginleri sevmiyordu bu okulda sadece sesi sayesinde duruyordu. Okula bile gelmiyorsa ben bu kıza nasıl ulaşacaktım? Kafamda binlerce tilki geziyordu. Kızlarla arkadaş dışında konuşmayan biri için çok iddaalıydım. Ama en azından Boranın bana yardım edecek olması beni rahatlatıyordu. Birden Emre ayağa kalktı elini pantolonunun cebine soktu;
"Şanssız sın Aras! Okulun en zor, gizemli, Asabi, sert ve okula bile uğramayan biri denk geldi " dedi. Evet! Çok haklıydı. "Ha unutmadan, yanına gelen herkesi tersler. Kimseyle konuşmaz bu yüzden de kimse hakkında bir şey bilmez." diye ekledi çabucak. Bora ve Murat ta masadan kalkınca omuzlarımı silkip masadan kalktım. Üşengeç adımlar atarken serseriler gibi yürüyordum. Hala emre'ye cevap vermemiştim. Bora bana bakıp o çapkın gülüşünü attı elini cebine koydu ve;
" Arya okulda iken şansını dene sarı" dedi. Evet haklıydı. Denemeliydim. Ona bakıp gülümsedikten sonra.
" Evet, bu iyi fikir" diyerek hızlı adımlarla sınıfa doğru yöneldim ve Arya'nın yanına gittim. Gittiğimde beni görmezden geldi. Elimi cebine sokup ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH
Teen FictionInsanlar asla göründüğü gibi değildirler. Dışardan serseri olan kızın içinde küçücük bir çocuğu barındırma hikayesi. 19 yaşındaki Arasın hayatının baştan sona değişim hikayesi. Aras 19 yaşında zengin ve varlıklı bir erkek. Ama herşey dışardan bakıl...