41. BÖLÜM

191 14 0
                                    

Babaannem ve yengem yemek sonrası hem içecek almak için hem de biraz vakit geçirmemiz için Merve ile bizi dışarı çıkarmaya zorlamıştı. İkimiz yolda sessizce yürürken Anıl, Rüzgar ve Çağın'ı görmüştüm. Onların yanına hızla gittim. Anıl'ın yüzü kan içindeydi. Kavga etmişlerdi. Rüzgar onu bu hale getirmiş olmalıydı.

Rüzgar sinirle çekip gittikten sonra ben Anıl için gidip biraz daha pamuk bulmuştum. Çağın yüzündeki kanı temizliyor, bende çiziklerine yara bandı yapıştırıyordum.

"Anıl? İyi misin?" dedim. Kımıldamıyor, konuşmuyor, hareket dahi etmiyordu. Çağın ile birbirimize baktık.

"Anıl ne oldu sana? Konu hadi."

"Ben her şeye hak ettim. Konuşulacak bir şey yok." dedi ve yerinden kalkmaya çalıştı. İlk sendeledi. Çağın kolundan tuttu.

"bırak, bırak." Dedi sakince Çağın'a.

"Nasıl gideceksin böyle?" dedi Çağın.

"Hayatta bu noktaya kadar nasıl geldiysem... bundan sonra da kendim giderim." Dedi ve yavaş yavaş yürümeye başladı. Bitmiş haldeydi ama bu haliyle bile ayakta durmaya çalışıyordu.

"Hiç iyi değil. Onu böyle bırakacak mıyız? Bazı saçmalıklar yapmış olabilir ama baksana Çağın. Bitmiş halde. Tükenmiş. O bizim arkadaşımız." Dedim Çağın'a bakarak.

"Biliyorum Yekbun. İlgileneceğim. Şimdi Rüzgar'ın yanına gidelim." Başımı salladım.

"Nereye gitmiş olabilir?" dediğimde birinin eksik olduğunu fark ettim. Merve. O neredeydi?

"Merve nerede?" dedim çevreme bakarak.

"Bilmiyorum. O senle miydi?" onun varlığından haberi bile yoktu ama bir ara sadece aklında Merve dönüyordu onun. Peki hala dönüyor muydu?

"Bilmiyorum. Ben onu bulacağım. Sonra görüşürüz." Diyerek geldiğim yoldan ilerlemeye devam ettim. Çağın arkamda kalmıştı. Ona biraz kırgındım da aslında. Duygularımın her biri çok başka zamanlarda ön plana çıkıyordu.

Yolda giderken sokağın kenarında Rüzgar ile Merve'nin oturduğunu gördüm. Merve ne zaman Rüzgar'ın yanına gelmişti?

O sırada seslerini duydum, "Böyle zamanlarda yanında olacak insan arıyor olmalısın. Kardeşin gitmiş. Sevgilin yok." bundan Sanane Merve?

"Evet. Yalnızım. Sevgilim ile görüşemiyoruz uzun zamandır. Aramış beni ama geri arayamadım. Onu görmeye gidiyordum normalde. Sonra bu karşıma çıktı."

"Sinirlerine hakim olabilmesin Rüzgar. Neden bu kadar sinirlendin?"

"Kardeşim ile sevgili olup üzerine sevgilime yavşadı."

"eğer sevgiline yavşayacak yüzü varsa, sevgilin yüz vermiş olması gerekli." Dedi Merve. Şok içerisinde ağzımı açtım.

"Hayır, Hira asla öyle bir şey yapmaz. Onu tanımıyorsun bile."

"Ben gerçekleri söyledim. Kesin öyledir demedim, yanlış anladın. Ama sen yine de dikkatli ol."

"saçmalıyorsun. Ben daha fazla saçmalık duyacak bünyeye sahip değilim. İyi akşamlar." Diyerek Rüzgar kalktığında sırtımı duvara yasladım. Rüzgar beni görmeden sert adımlarla yürüyerek gitti. Merve oturduğu yerden kalktığı sırada dayandığım duvarın kenarından çıktım.

"Ne yapıyorsun?" dedim ona sinirle bakarak.

"Özür dilerim anne. Parktan uzaklaşmamalıydım." Dedi dalga geçerek ve omuz atıp geçti yanımdan. Omzuma çarptıktan sonra kolunu yakaladım ve sıkıca tuttum.

YEKBUNUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin