Yeşil Gözlü Kuğu

18

Dünyanın en güzel kızı-Mavi gri
Multi bu bölüm Pars temsili(çok tatlı değil miğğ)
Satır arası yorum yapmayanı ısırırım🔫😉✊🏻

Çiçekler açar elbet,
mühim olan beklemek

***

Gözlerimi açtığımda sabahın altısıydı. Koltukta iki büklüm vaziyette uyuyakalmıştım. Toparlanıp esnedim. İyi uyumuştum ve beni asıl iyi hissettiren rüyamda gördüğüm şeylerdi.
Rüyamda ak sakallı bir adam sabır evladım diyordu. Biraz daha sabır. Sabret ki selamete erebilesin, diyordu.

Sözünü dinleyecektim. Sabredecektim ve beynime ilmek ilmek işleyecektim. Bu dini, Allah'ı peygamberi hepsini kalbime nakşedecektim.

İlk yapmam gereken sıkı bir kahvaltıydı ardından ise kitapçıya gidip islamı öğreten Kitaplar alacaktım.

Bir şeyler değişsin istiyordum. O eski Parstan çok uzaklaşmıştım, aynı kişi değildim ama bu yeterli değildi. Bünyem sağlam bir değişim istiyordu.

Pratik bir şeyler hazırlamak için mutfağa girdim. Tost en mantıklı seçenekti.

Üzerime pembeli çiçekli bir mutfak önlüğü geçirdim. -bu beni biraz komik göstermişti- Ekmeği ikiye bölüp içine kaşar peyniri ve sucuğu bolca yerleştirdim. Tost makinesine koyup beklerken de ocağa çay koydum.
On beş dakika sonra kahvaltım hazırdı. Tostu ve çayı bir tepsiye koyup salona götürdüm ve sehpanın üzerine koydum.

İştahla tam yemeğe başlıyordum ki çalan kapı sesiyle oflayarak ayağa kalktım ve kapıya gittim.
Kapıya dayanmış Enes açmamla birlikte selam verip içeri girdi.

"Pars oğlum sizin dünkü haliniz neydi öyle ya? Çocuğun haşatını çıkarmışsın."

Balıkçıda yaşananlardan bahsediyordu. Onun üzerinden o kadar olay geçmişti ki ben unutmuştum bile. Kapıyı kapatırken cevap verdim.
"Oldu işte bir şeyler. Abuk subuk konuştu uyardım ama dinlemedi.. sonuç orta da."

Gülerek yüzümü gösterdi. "Belli oluyor zaten. Sen bu yaralarını pansuman ettirdin mi? Şişmiş bayağı."

Elimi boşver dercesine salladım. "Enes ben sana bir şey soracağım. Ben birazdan kitapçıya gideceğim. Bana islamı, namazı öğreten, duaların yazılı olduğu birkaç kitap önerir misin?"

Kaşları merakla kalkmıştı. "Tabiki kardeşim. Yok mu kağıt kalem yazayım hemen aklımda olanları."

Çekmecelerden birinden kağıt ve kalem bulup yazması için uzattım. Birkaç dakika boyunca kağıda bir şeyler yazdıktan sonra sehpanın üzerine bıraktı.

Kağıda ufak bir göz attım. Enes'in yazısı güzeldi.

Mızraklı ilmihali.
Bana dinimi öğretir misin,
cennete giden yol.
Temel ilmihal bilgileri

Liste uzundu. Bugün hepsini alıp yavaş yavaş öğrenmeye başlamak istiyordum.

"Bunlar çok giriş kitapları. İlerleyen zamanlarda daha farklı Kitaplar da alırız inşallah."  Saatine baktı. "Neyse ben gideyim artık. Öğle arasında eve gelmiştim sana bir uğrayayım dedim. Bu arada Pars Mert'e bulaşma. Ters tarafı pistir onun."

Başımı sallayarak onayladım. Birkaç dakika sonra Enes gitmişti ve ben mutfakta soğumuş kahvaltımın başına gitmiştim.

***

İkindiye kadar sahafçılar çarşısında dolaşıp işime yarayabileceğini düşündüğüm kitapları almıştım. Bu iş gerçekten zevkliydi. Yani bir dava için, bir din için yorulmak.