Diziden bağımsız Jean ve Mikasa kurgusudur. Antilik yapacaksanız gelmeyin lütfen. İyi okumalar.
Ben sadece bir sanatçıydım. Tokyo Sanat Okulu'ndan mezun olup bir tuvale boyaları sallıyordum. Bilinç altımdı her şeyi üreten. Zihnim değil ben çalışıyordum hep. Daha doğrusu zihnim öylesine çalışıyordu ben de kaslarımı kullanıyordum. Her gün farklı plak koyup farklı bir modla sadece sanat yapıyordum. Sabah müze geziyor akşam ise müzedeki sanatları değil gördüğüm insanları çiziyordum.
Size kısaca ünlü sanatçı Jean Kirschtein'in hayatını anlatayım. Yani benim günlük yaşamım. Sabahları farklı yollardan giderek farklı mahallere, kentlere, sokaklara kendimi bırakırdım. Ne varsa fotoğrafını çeker, bazı şeyleri ise zihnime kazırdım.
Aynı geçen gün olduğu gibi. Shibuya'nın canlı caddelerinde geziyordum. Hafif karanlıkta ışıklar yanmaya başladığında çok zevk veren görüntüler oluşuyordu. Ana meydana doğru giderken bir sokaktan geçiyordum. Hafif açtım ve sakin bir restorana girmiştim. Ufacık bir bar masanına dizilmiş içkilerini yudumlayan birkaç iş adamı ve masalarda oturup ramenlerini yiyen bir-iki tane aile dışında boştu. Açık mutfağın önündeki bar masasına geçtim. Menüyü inceleyip sebzeli ramen sipariş verip etrafı incelemeye başlamıştım. Neon tabelalar, benimkiler gibi çizimler, gazete küpürleri, dergiler, grafitiler... Öylesine ufak bir mekandı. Klasik arka sokak Tokyo restoranları...
Mutfağı incelerken makarna açan bir kıza gözüm takıldı. Büyük ihtimal mutfaktandı ki yanağında bir yara izi vardı. Hemen yanağının üstünde simsiyah yan kahkülleri başlıyordu. Kısa olan saçını aşağıdan toplamıştı ve tam konsantre bir şekilde ramen yapıyordu. Aradığım kişi buydu işte. Gecenin tuvali sendin ama kimdin?..
Ramenimi yedikten sonra direkt bu kızı unutmamak için mekanın fotoğrafını çektim. Sonra paramı ödeyip metroya doğru yürümeye başladım. Kulaklığımda çalan ufak bir parça yağmurla bana eşlik ediyordu. Bu kızı bir tuval değil yüzlerce tuval olarak istiyordum. Hatta ben sanatımı yaparken yanımda istiyordum. Ben bir sanata tutulmuştum evet, ama hayatımda bir kez gördüğüm sanata
