48.bölüm Çıkma Teklifi

10.1K 468 149
                                    




  Biliyorum şuan şoka girdiniz yeni bölüm için 😂😂
Sizin için bir bölüm daha yazmak istedim. Dersleri boş verip.
Hadi bakalım şoku atlatıp bölüme geçin
Keyifli okumalar herkese ♥️



  Hayatta kaybedilen şeyler değer kazanırdı. Kıymeti bilinmeyen şeyler zamanı geçtikten sonra değerli olurdu. Böylece hayatında keşkeler birikmeye başlardı. Kaybedilen zaman, sağlık ve gençlik geri alınmazdı ama mutluluk geri kazanılabilirdi. Sevmenin, sevilmenin yada mutlu olmanın doya doya gülüp kahkaha atamanın yaşı yoktu. Bunun için Barlar ve Sare, bu gece yeni bir sayfa açacaklardı. Gördükleri acılara rağmen, kaybettikleri sevdiklerine rağmen yeniden mutluluğu yakalayıp güzel bir hayat sürmek istiyorlardı. Her şekilde hayat geçiyordu. Yalnız yaşayıp geçmişte kalmak yerine ikisi de hayatın tadını çıkarmak istiyordu. Acılar unutulmazdı elbette ama yanına mutluluk da katılabilirdi.
Barlas, onu dinlemek için hazırda bekleyen kadına baktığında bir kez daha anladı. Sare, onun en büyük şansı olacaktı. Tereddütsüz verdiği ilk karardı Sare'ye gelmek. Ne pişmanlık geçti aklında nede hata olup olmayacağı. Kalbini gördüğü bir kadındı Sare. Temiz ve sonu olmayan bir cennet bahçesiydi.
Aynı duyguları Sare de yaşıyordu. Oda Barlas'ın kalbini görüyordu. Bunun için korkmadan güven duyduğu adamın elini tutmuştu.
" Ben bir iş adamıyım bunu biliyorsun. Bu benim görünürde yaptığım iş aslında. Kimsenin bilmediği bir işim daha var. Aileden gelen bir şey bu, babadan oğula geçiyor. Ailem eski zamandan beri devletin bir kolu durumunda. Askeri yönetimde olduk hep. Osmanlı'dan beri böyle."
Sare, bunu duymayı hiç beklemiyordu. Barlas'ın mayfa olduğunu düşünmüştü ama asker olduğu aklının ucundan bile geçmemişti.
" Yani sen, şimdi asker misin? Bende seni mayfa sanmıştım Barlas."
Önce kaşlarını çattı Barlas, sonra da gülmeye başladı. Demek ki sevdiği onu mafya olarak görmüştü.
" Mafya değilim güzelim. Hayallerini yıkmış oldum belki ama değilim. Normal bir askerde değilim. Mit'im ben, devletin özel bir askeriyim. O gün duyduğun şeyler devlete bağlı sürdüdüğümüz bir operasyondu."



  Sare, hem şaşırmış hemde kafası karışmıştı. Eğer Barlas, özel bir askerse neden kız kardeşini kurtaramamıştı. Yada neden onu erken bulamamıştı.
" Bu kadar güçlüysen neden bize geç kaldın Barlas."
Sare'nin sesinde binlerce cam kırığı vardı. Bu kırıklar Barlas'ın tenine ve ruhuna teker teker batmaya başladı duyduğu sözlerden sonra.
" Babam da benim gibi mitti. Hande olayından sonra emekliye ayrıldı. Hep göreve çıkardı. Bende arada göreve çıkıyorum ama daha çok mitin beyin görevini görüyorum. Hande, Kenan'a her şeyi anlatmıştı. O adam bunları bilerek planını yapmıştı. Hande, zamanında başka bir ülke de görevdeydim. Geldim ama geç kaldım. En yakın arkadaşım tarafından ihanete uğradığım içindi bu geç kalışım. Senin en yakınında olan kişiler nasıl hareket edeceğini bilirler, bu kişi askerse hata yapma şansları yüzde on yada beştir. Hande, sayesinde en yakın arkadaşım dediğim adamla tanıştı Kenan. Onun sayesinde yollarımı kapattı. Senin hayatına girdiğini öğrendiğim de takibe aldım seni. Kenan için normal bir kadın olup olmadığını bilmem gerekiyordu. Çalışmaman için sana engel olduğunu anladığım zaman seni korumaya almak için plan yaptım. Sana geldiğim gece kaza geçirdim. Kendime geldiğim zaman da çoktan onun karısı olmuştun. Ne kadar güçlü olsanda yetişemeyeceğin ve gücünün yetmediği şeyler vardır. Kenan'ı öldürmek kolaydı. Ama birden yapmak istemedim. Gücü çok seven biriydi. Elinden her şeyi almak onu zaten yok ederdi. Kız kardeşimin istediğiydi bu. Silahla değil aklınla yok et dedi onu. Kenan'ı bir kurşun acıtmaz ama elinden alınan gücü onu hergün öldürür. Önce kardeşimden çaldığı gücü aldım. Sonra arkadaşım dediği kişileri en son da değersiz canını."
Sare, Barlas'ın yumruk yaptığı elini tutup onunla yaşanmışlıkları paylaştı. Kaderin önüne geçemezdi insan. Ne kadar güçlü olursa olsun bunu yapamazdı.
" İyi ki bana gelen sendin Barlas Faysal."
Sare'yi kolunun altına alarak başına öpücük kondordu Barlas.
" Geç kalınmış bir geliş..."
Sare, hüzünle gülümseyip omuz silkti.
" Olsun, kimse gelmedi, gelemedi ama sen geldin benim için geldin."
" Senin için melek."



TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin