4.

25.7K 1.4K 1K
                                    

*****

Önümdeki şişliği kapatmak için büyük bir savaş verirken bu oldukça zordu çünkü gelen geçene selam vermek zorunda kalıyordum ve azıcık mola versem rahat edecektim.

"Ulan sabahtan bu yana kıvranıyorsun, hangi kızı gördün de bu hale geldin lan puşt." Yanımdaki it dalga geçer gibi konuştuğu sırada onu duymazdan gelmek en iyisiydi çünkü cevap verirsem büyük bir kavga çıkacaktı ve bu sefer haklıyken haksız duruma düşmem kaçınılmaz sondu.

Hamza sırıtarak yanıma doğru sallanarak gelirken elimdeki silahı daha sıkı tutmaya başladım, oldukça sorunlu bir tipti ve sürekli Vural Yüzbaşı ile sürekli ters düşüp ceza alıyordu ama akıllandığını pek söylemek mümkün değildi.

-Hamza siktir git, uğraşma benimle.

Bıkkınlık ile konuştuğum sırada eğitim sahasına giden Kayra Yüzbaşı ve komandolara bakmaya başladım, Hamza'yı sonuna kadar görmezden gelmeyi uygulayacaktım.

"Yoksa, Kayra Yüzbaşından mı etkilendin?" Hamza sır veriyormuş gibi kulağımın dibinde konuştuğu sırada korku ile irkilmiştim.

Elim yanmış gibi ondan, bedenimi geriye çekerken bakışlarımı da Kayra Yüzbaşından çekmiştim. Daha fazla şüphe çekmemek için tamamen bütün odağım ile Hamza itine odaklanmıştım.

Askeriyenin en sorunlu tiplerinden sayılırdı ve nasıl oluyorsa da sürekli onunla aynı nöbet zamanına denk düşüyorduk. Veyahut bir şekilde saçma sapan sürekli denk düşüyorduk ve bu aşırı derecede iğrenç bir olaydı.

Hayır yani benim burada 'kalkmış' şeyim varken zaten yeterince acı çekiyordum ve bir de bu sorunlu manyak başıma çıkıyordu.

"Ne alaka? Saçma sapan konuşma, ben sana Vural Yüzbaşı'ndan neden sürekli ceza aldığını sorguluyor muyum?" Gözlerimi kısarak konuştuğum zaman Hamza sırıtarak kafasını iki yana sallamıştı, bir diğer yaptığı iğrenç olay ise ağzındaki kürdanı çevirmek olmuştu.

Yanımdan sırıtarak uzaklaştığı zaman arkasından çatık kaşlarım ile bakmak ile yetinmiştim. Cidden bu adamın kafasında birkaç tahtası eksikti ve mıknatıs gibi bu kişileri çekiyordum...

Hamza benden uzaklaşıp karşı taraftaki yere geçtiği zaman ben de sabır çekip kendi alanıma doğru iletlemiştim. Zaten utançtan ölmek üzereydim ve her an Kayra Yüzbaşı'na yakalanacakmışım gibi hissediyordum.

Bakışlarımı komandolar ile mekik çeken Yüzbaşım'a kaydırdığım zaman kol kaslarını uzaktan bile seçebiliyordum ve bu bile küçük kobramı zonklatmayı başarmıştı.

******

Ayakta dikilmekten bacaklarım uyuşmaya başladığı sırada Kayra Yüzbaşı ve yanında komandoların başı yanıma doğru geldikleri zaman hazır ola geçmiştim ve her ikisine de selam vermiştim.

Hâlâ bir tarafım şişikti ve tam tamına neredeyse şişliğim indiği zaman Kayra Yüzbaşını gördükçe tekrar eski haline geliyordu ve bu döngü tam tamına 4 saattir devam ediyordu ve ben, Hamza'nın iğnelemelerine maruz kalıyordum.

"Yaman sen bir mola ver yerine başkası geçsin, odamdaki duşu da hazırlayın temiz eşyalar getirin ve odaya kimseyi sokmayın." Kayra Yüzbaşı sert sesi ile konuştuğu zaman anladım tarzında bir baş selamı vermiştim.

Bu molada işimi güzelce halledebilirdim ve gelen rahatlama çok iyi olacaktı.

-Bu mu senin çırağın?

Komandoların başı konuştuğu zaman duruşumu bozmadan Kayra Yüzbaşı'na bakmıştım, o varken bana konuşmak düşmezdi ve Kayra Yüzbaşı'nın sesini duymak istiyordum.

Uff erkek yhaa.

Beynimin içinde saçma sapan replik dönerken yanıma gelen Hamza ile dikkatim tamamen dağılmıştı.

"Evet bu benim aslan parçam." Kayra Yüzbaşı, kemikli uzun parmaklarını omzuma koyup sıktığı zaman içim titremişti, adama karşı dikelmiştim ve bir de bana dokunması pek hayra alamet değildi.

"Bu da Vural'ı çırağı, sürekli ceza alır ama hoş çocuktur." Kayra Yüzbaşı, Hamza itinden ötürü konuştuğu sırada gözlerimi devirmemek için zor dayanmıştım.

-İyi iyi, odanı göstersinler de bir duş alıp çıkayım iyice terledim.

-Ben göstereyim komutanım, önden buyurun.

Adam başını sallayıp önden yürümeye başladığı sırada Kayra Yüzbaşı, omzundaki elini çekip geçmem için önümden çekilmişti.

Tam adım atmıştım ki Hamza beni kolumdan tutup çektiği zaman Kayra Yüzbaşı ile ona bakakalmıştık.

-Kayra Yüzbaşı'm, Yaman yerine ben göstereyim malum Yaman yürüyemeyecek bir halde, misafiriniz görürse rahatsız olabilir.

Hamza, beni yerin dibine sokacak kelimeleri söylediği sırada sinirden ve utançtan kızarmaya başlamıştım ki o an, Kayra Yüzbaşı ile göz göze gelmiştim.

-Ne diyorsun Hamza? Neden rezil olacakmışım, açıkça de bakayım hele Yaman yine ne yaptı?

Kayra Yüzbaşı, şivesini çok az kaydırıp konuştuğu zaman dilim lal olmuş gibi konuşamıyordum.

"Yüzbaşım alt takımına bakarsanız anlarsınız, ben komutanı bekletmeyeyim. Nöbet yerine bizim takımdan bir kişiyi gönderirim, izninizle." Hamza daha fazla konuşmadan yanımızdan ayrıldığı zaman morarmış bir şekilde Kayra Yüzbaşı'na bakmıştım.

Kayra Yüzbaşı, başlarda anlamamış olacaktı ki beni birkaç defa baştan aşağı süzüp en sonunda gözünü malum bölgeye sabitlediği zaman daha çok sıcakladığımı hissediyordum ve o Hamza'yı yakalarsam parçalayacaktım.

Kayra Yüzbaşı, bakışlarını kaçırıp Öksürmeye başladığı sırada yanından koşarak uzaklaşmak istemiştim çünkü daha önce bu kadar utandığımı hatırlamıyordum...

"Ulan nöbet yerinde ne bu hal?" Kayra Yüzbaşı yüzüme bakarak konuştuğu sırada, ne demem gerektiğini cidden bilemiyordum...

Canımın hiçbir kıymeti yoktu, resmen ölmeyi ve acı çekmeyi seviyordum...

Konuşmayacağımı anladığı sırada şapkasını düzeltip bana odaklandığı zaman kaçma dürtülerim daha çok çoğalıyordu.

"Bir daha nöbet yerinde sevgilin ile abuk subuk konuşup bu hale gelmeni istemiyorum, az dizginle kendini. Adsay odamdan çıkınca sen gir ve kapıyı kitle bir an önce de işini hallet dolaşma etrafta böyle, işin bitincede banyoyu temizle ben duş alacağım, şimdi eğitime devam etmeye gidiyorum. Hamza itine de söyle geri gelsin nöbet yerine, sen de yerini diğer arkadaşına devret ve şimdi siktir git gözümün önünden." Kayra Yüzbaşı, nefes almadan konuştuğu sırada yüz ifademin daha çok morardığına yemin edebilirdim çünkü yüzüm adeta cayır cayır yanıyordu...

-Teşekkür ederim Yüzbaşı'm.

Zar zor konuştuğum sırada eli ile önemli değilmiş gibi konuştuğunda yanımdan uzaklaşmıştı, ben hayatımda bu kadar utandığımı hatırlamıyordum ve işin aslını yani ona dikeldiğimi öğrenirse beni bu dünyadan şüphesiz sileceğine bütün kalbim ile inanıyordum.

ADAMA DİKELMİŞTİM VE ADAM BANA İŞİMİ GÖRMEM İÇİN ODASINI KULLANANİLECEĞİMİ SÖYLEMİŞTİ CİDDEN BU ÇOK UTANÇ VERİCİYDİ...

Evim yanıyordu...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yengen Kızar / bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin