fifteen

249 27 0
                                    

Sen beni tehdit edemezsin!" Sinirle eline aldığı bibloyu yere fırlattı Sunmi. Onu ilk kez bu kadar çaresiz görüyordum.

Bu aşk değildi. Takıntıydı.

"Ederim!" Diye bağırdı. Bağırıyordu ama sesi güçlü değildi. Titriyordu. "Eğer beni bırakıp ona gidersen her şeyi alırım elinden! Beni aldattığını kanıtlarım! Bırak yüzde kırk dokuzluk hisseyi yüzde bir bile alamazsın!"

Sinirle karıştırdım saçlarımı. "Beni bu şekilde kendine bağlayacağını mı düşünüyorsun gerçekten? Ben olmazsam o şirket bir hafta içinde batar Sunmi. Sen hiç bir şeyi idare edemezsin. Her şeyi kaybedersin."

Yaklaştı. "Benim her şeyim sensin Chanyeol. Ben seni kaybedemem."

Gözlerimi sıkıca kapadım. "Elinden geleni yap Sunmi. Ben bir kez sıfırdan başladım. Yeniden başlarım." Arkamı döndüm ve çıkışa ilerledim. Arkamdan bağırdı. "Bu kadar mı değerli o çocuk? Yıllardır emeklerini verdiğin o şirketten de mi değerli?"

Hafifçe döndüm arkamı. "Ne kadar değerli olduğunu tahmin dahi edemezsin. Ben ona bir söz verdim Sunmi. Ve ne olursa olsun bu bir ayın sonunda onun yanına yalnız bir adam olarak gideceğim. Her şeyimi kaybetsem de umurumda değil."

Bir şey söylemesini beklemeden çıktım darmadağın olmuş evden. Nefes almak istiyordum. Nefesimi günlerdir görmüyordum.

Hızla sürdüm arabayı evine. Evinde değilse beklerdim. O beni haftalarca bekliyordu. Boşanmam için, özgür bir adam olmam için bekliyordu.

Kapısını çaldığımda umutla bekledim. Geçen saniyelerin ardından açtı kapıyı. Beni gördüğünde hafifçe şaşırdı. Küçük bir gülümseme oluştu yüzümde.

Beklemiyordu gelmemi. Ben onsuz bir hafta geçiremiyordum. Artık uzaktan izlemek de yetmiyordu.

"Seni çok özledim." Diye mırıldandım ağırca. Hafifçe çekildi kenara. "Geç." günler sonra girdim evine. Salona geçip koltuğa oturduğumda oturdu yanıma. ''İyi misin?'' diye sordu ben onun güzel yüzünü izlerken.

''Şuan iyiyim.'' diye cevapladım bakışlarımı ayırmadan. Hafifçe gülümsedi Baekhyun. Kalbim bir gülümsemesi ile bile hızlanırken yutkundum ağırca. ''Baekhyun sana bir şey sormam gerek.''

Başını hafifçe salladı ''Sor Chanyeol.'' Uzandım tuttum elini. Bir kaç saniye kararsızca baksa da ellerimize geri çekmedi elini. Parmaklarımızı birbirine kenetledim yavaşça.

''Sunmi, elimden her şeyi alabilir. Yani, şirketi kaybedebilirim.'' Yutkundu ''Eğer, boşanmak istemezsen anlarım.'' Başımı olumsuzca salladım ''Amacım onu söylemek değil. Boşanacağım bu konuda hiç bir sıkıntı yok.''

''Her şeye sıfırdan başlamam gerekir Baekhyun. O yüzden biraz sıkıntı çekeceğim. Hem maddi hemde psikolojik olarak zorlanacağım. Yanımda olursun, değil mi?'' Hafifçe gülümsedi. ''Olurum tabii. Elini tuttum Chanyeol. Her şeye rağmen seviyorum seni. Bırakır mıyım hiç?''

Derin bir nefes verdim. ''Beni rahatlatan tek şeysin Baekhyun. Hayatımda olmasını istediğim tek kişisin.'' Eli yanağıma çıktı ağırca okşadı. ''Bir başkası bana böylesine ağır bir yalan söyleseydi Chanyeol yüzüne bakar mıydım bilmiyorum. Sen olduğun için hala sevmeye devam ediyorum.''

''Bir kez başardın. Yeniden yapabilirsin. Sıfırdan yükseldiğini sen anlatmıştın bana. Yeniden yapabilirsin. Biliyorsun okuyorum ben ama zamanım kaldıkça yanında olurum. Destek olabileceğim ne varsa yardım ederim.''

Elini dudaklarıma yaklaştırdım avucuna uzun bir öpücük verdim. ''Sen yanımda ol, yeter bana. Elimi tutamaya devam et ben güç alırım Baekhyun. Kendimde o gücü fazlasıyla bulurum.'' 

Yaklaştı sıkıca sarıldı boynuma. Kollarımı beline sararken çektim Frezya kokusunu içime. Bu koku için yaşıyordum. 

Baekhyun benim hayatımın anlamıydı. 

Frezya/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin