seventeen

260 22 0
                                    

Sabah gözlerim geniş yatağımızda araladım. Evimizi henüz tam olarak dizayn etmiş sayılmazdık, yavaş yavaş tamamlıyorduk. Chanyeol yeni bir yer kurma ile ilgileniyordu. O yüzden ev işini ağırdan alıyorduk.

Başı çok kalabalık olduğu için çok sık boğaz etmiyor, sadece yanında olduğumu hissettirmeye çalışıyordum. Ama bugün pazardı. Normalde onun kollarının arasında uyanmam gerekmez miydi?

Neden yalnızdım?

Kalktım ve havalanan saçlarımı geri yatırmak adına ellerimi saçlarımın üzerinde gezdirdim. Odamızdan dışarı adımlarken bakışlarımı geniş koridorda gezdiriyordum. 

Merdivenlere geldiğimde sesleneceğim sırada duydum aşağıdan gelen sesini. ''Baekhyun'un görmemesi lazım gazeteyi. Neden durmuyor Jongin? Ay oldu artık. Beni, bizi hedef göstermek için her şeyi yapıyor. Tüm gücünü kullanıyor resmen.''

Kaşlarım çatılırken hızla indim merdivenleri. Yine ne oluyordu? Gazetede ne vardı ki? 

''Chanyeol'' Bakışları hızla bana dönerken ''Sonra konuşuruz.'' diyerek kapattı telefonu. ''Güzelim, uyandın mı?'' Yaklaştım hızla ''Ne oluyor?'' Derin bir nefes verdi bakışlarını kaçırırken ''Duydun dimi?''

Bakışlarım sehpadaki gazeteye düşerken ona doğru ilerledim. Uzandı tuttu elimi ''Baekhyun, bakma güzelim. Keyfinin kaçmasını istemiyorum.'' başımı olumsuzca salladım hızla ''Göreceğim.''

Gazeteyi elime aldığım anda gördüm büyük harflerle yazılmış başlığı ''KOCAM BENİ BİR ERKEK İLE ALDATTI!'' 

Yutkunurken okumaya devam ettim. Sunmi gazeteye röportaj vermişti. Yazılanları okurken dudaklarımın titremesine engel olamamıştım. Bu, karalama kampanyasından başka bir şey değildi.

Gazetede Chanyeol'un onu liseli bir çocukla aldattığı yazıyordu. LİSELİ! Amaçları ilişkimizi pedofili olarak mı göstermekti? Chanyeol hızla çekti elimdeki gazeteyi. ''Avukatım yazılanların yalan olduğunu, bu yüzden dava açacağımızı söyledi sevgilim. Sakin ol lütfen.''

Gözlerim dolarken ''Neden böylesine yalan söylüyor?'' Kollarını belime sararken başımı göğsüne yasladım. ''Mutluluğumuzu bozmak, bizi rahatsız etmek amacı. Lütfen üzme kendini. Senin tek bir göz yaşın için pişman ederim onu Baek.''

Derin bir nefesle kuruladım gözlerimi. ''Ben, istersen hesabımdan bir paylaşım yapabilirim yazılanların yalan olduğunu-'' ''Hayır, bunu istemiyorum. Sosyal medya nefret kusmak için en yaygın yer. Yazılanlar canını daha çok sıkar. Gerek yok buna.'' 

''Avukatım halledecek güzelim.'' Uzandım, tuttum yanaklarını okşadım yavaşça. Dudaklarına yumuşak bir öpücük verdim. ''İşte de zorluyor değil mi seni?'' Bakışlarını kaçırdı. 

Elini tuttum sıkıca. ''Chanyeol ben senin sevgilinim. Benimle tüm yüklerini paylaş ne olur. Her şeyi paylaşmazsak, sadece sen taşırsan yorulursun. Yüklerinin birazını da bana ver.'' 

''Ben olan her şeyi tahmin ederek çıktım bu yola meleğim. Ben gücümü senden alıyorum. Aşktan alıyorum. Senin tek düşünmen gereken şey okulun. Nolur kafanı bunlara takma.''

Yutkundum sertçe. Gazetede ismim yazmıyordu ama kocaman bir başlık attıklarına göre bunu deşmeden bırakmayacaklardı. Okulumdaki insanlarda öğrenecekti. 

Zorlanacaktım. Zorlanacaktık ama bunların hepsini bilerek çıkmıştım bu yola. Her şeyi görerek, kabullenerek tutmuştum Chanyeol'un elini. Bırakmaya da hiç niyetim yoktu.

__________

Üniversitenin bahçesinde, bankların birinde oturmuş teslim edeceğim ödevin son kontrollerini yapıyordum.

Gazete olayından bu yana üç gün geçmişti. Chanyeol açıklama yapmış, bir erkek ile birlikte olduğunu ama onun liseli biri olmadığını açıklamıştı.

Tepkiler azalsa da hala homofobik insanlar onu linçlemeye devam ediyordu. Bana ise dün ulaşmışlardı.

İnternette fotoğraflarımın döndüğünü dün görmüştüm. Çoğu kişi eleştirmişti. Bugün derste olan bakışlardan bir kaç kişinin bildiğini fark etmiştim.

Luhan bana yeterdi. Çok geniş bir çevre sevdiğim söylenemezdi zaten.

"Merhaba Baekhyun." Bakışlarımı ödevimden tanımadığım bir ses ile ayırırken karşımdaki kızda gezdirdim bakışlarımı.

"Merhaba" dedim soru içeren bakışlar atarak. Hızla oturdu yanıma. "Park Chanyeol'la birlikte olduğun doğru mu?"

Gözlerimi devirmek istedim. Gerçekten bunu sormaya mı gelmişti?

"Neden soruyorsun?" Duraksadı, "yani bu büyük bir haber. Okul gazetesinde yer alabilirsin bu hafta." Sinirle güldüm. Gazetelerden nefret eder olmuştum.

"Evet doğru." Dedim sadece ayağa kalkarken. Tam ilerleyecekken tuttu kolumu. "Pekii onları ayırdığın doğru mu?"

Yutkundum sertçe. Doğruydu. Ama benden önce de asla normal bir evlilikleri olmadığını söylemişti Chanyeol.

Ona güveniyordum.

"Bu fazla özele girmiyor mu sence?" Gözlerini devirdi. "Sen git kadını aldat ben sorunca özel olsun."

Hızla çektim kolumu. "İlk kez mi görüyorsun birilerini aldatan insanları? Nasıl düşünürsen düşün veya o gazeteye ne yazacaksan yaz. Umurumda değil, ben kötü bir şey yapmadım."

Hızlı adımlarla ilerledim dersliğe. Ödevi teslim ettikten sonra bir saniye bile durmayacak, evimize gidecektim.

Sinirliydim ve bu olaylar artık peşimi bıraksın istiyordum.

Üniversiteden çıktığımda Chanyeol'un aldığı arabaya doğru ilerledim. Arabaya binip eve sürmeye başladım.

Ehliyetimi on sekize girer girmez almıştım ama yeni yeni araba sürmeye alışıyordum. O yüzden çok dikkatliydim.

Chanyeol'a kalsa beni her yere onun bırakması gerekiyordu, güldüm kendi kendime. O şekilde nasıl sürmeyi öğrenebilirdim ki?

Çalan telefonum ile uzandım ve cevapladım. "Efendim sevgilim?" "Nerede benim güzelim?" Güldüm hafifçe "yoldayım, eve gidiyorum."

"Anladım aşkım, ben bugün gecikebilirim. Luhan'ı çağır istersen yalnız kalma." Gülümsedim "sıkıntı değil Chanyeol-ah. Beklerim ben seni."

"Tamam güzelim, benim şimdi kapatmam gerek. Görüşürüz, seni seviyorum." "Bende seni seviyorum. Görüşürüz."

Telefonu kapattığım sırada evimize yaklaşmaya başlamıştım. O sırada yollar ıssızlaşmaya başlamıştı.

Toprak yola girerken yutkundum. Burada araba sürmek zordu. Dikkatle ilerlemeye çalışırken yolun kaydığını hissediyordum.

Dün gece yağmur mu yağmıştı? Yol yumuşamış gibiydi. Yutkundum ve dikkatli sürmeye çalıştım.

Çok fazla hız yapmıyordum, ama yinede virajlı bir yol vardı ve araba kayıyordu. Tam virajı dönerken kayan tekerlek ile düzeltmeye çalıştım direksiyonu, ama başarısız olmuştum.

Frene basmaya çalışırken lastiklerin kilitlediğini anlamıştım. Karşımdaki ağaca çarparak dururken başımı korumaya çalıştım.

Yinede bilincimi kaybetmiş, kendimden geçmiştim.

Frezya/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin