| 17. Bölüm | Adam Öldü Kadın Delirdi!

1.2K 185 45
                                    

Nazlı çığlıklarıyla odayı inletirken Harika da yere yığılmıştı. Ekip Alinin ölümüne mi üzülse düşüp bayılan aile fertlerini mi tutsalar bilememişti. Hepsinin ayak bağları kopmuş gibi buldukları yere çökerken hiçbir şeyi anlamayan Ege ağlayışları çığlıkları duyunca korkup Meral'in göğsüne sığınmıştı.
Nazlı: Bırak beni bırak! Diye Tanju ve Fermanın elinden kurtularak Alinin yanına geldi
Ferda: Ölüm saati 22.45. Başınız sağ olsun diyerek üzgünce örtüyü kapattı
Nazlı:(hızla örtüyü kaldırıp Alinin yüzüne dokundu) HAYIR ALİ HAYIR ÖLEMEZSİN BIRAKAMAZSIN BENİ! NOLUR ÖLME NOLUR ÖLME YAPAMAM ALİ SENSİZ YAPAMAM KALK NOLUR KALK!
Açelya:(ağlayarak) Nazlı Ali ö-öldü
Nazlı: HAYIR NOLUR ALLAHIM BİR MUCİZE OLSUN NOLUR diyerek Aliye sarıldı. Yüzünün her yerini öptü kokusunu en derine çekti. Ferman ve Tanju yeniden Nazlıyı kollarından tutup geri çektiler. Alinin yüzünü örtüp makinayı kapattı Doruk...
*
Nazlı Gülistan ve Harikaya hemen sakinleştirici verilmiş uyutuluyorlardır. Emin ise oğlunun acısını yaşıyordur kendi içinde sessiz sedasız ağlıyordur koridorda. Diğerleri hala şok içindeydiler. Herkesin gözü yaşlı ağlıyorlardır. Ali ölmüştü artık hayatlarında Ali olmayacaktı...
AçDem ve Doruk yavaşça geldiler.
Ferman: Demir noldu abi?
Demir: Her şey tamam yarın öğle namazında cenazemizi alabiliriz dedi üzgünce
Açelya:(ağlayarak Emin'in yanına gelip sarıldı) Başımız sağ olsun Emin amca...
Emin:(gözlerini silip) Dostlar sağ olsun kızım...
Gülin:(ağlayarak) Ali artık yok yani öyle mi? Hayatımızda olmayacak göremeyeceğiz bir daha onu... devamını getiremedi sertçe yutkundu. Nihan ona sarılırken
Doruk: Çok üzgünüm şu kısa zamanda onun nasıl koca yürekli biri olduğuna şahit oldum ama dayanamadı maalesef başınız sağ olsun dedi
Selvi: Hanımlar nasıllar
Demir: Sakinleştirici verdik uyuyorlar şimdi sabaha kadar da uyuturuz sonrası zaten cenaze işleri olacak
Adil: Burada birkaçımız kalsın yarına hazırlık yapmamız gerek
Açelya: Biz buradayız Emin amcayı da alıp gidin sabah görüşürüz dediğinde herkes onayladı.
FerBel Meral ve Egeyle eve gittiler. Adil ve Selvi Emin'i alıp evlerine gittiler.
*
Ertesi gün sabah erkenden tüm hazırlıklar yapılıyordu. Alinin son yolculuğuna uğurlamasını yapacaklardı. Nazlı Harika ve Gülistan'ı da almışlar eve getirmişlerdi. Nazlı içeri girer girmez Alinin odasına koştu dolabı açıp kıyafetlerinden birini alıp sarılarak yatağın önünde yere çöküp oturdu. Sıkıca sanki Aliye sarılıyormuş gibi tişörte sarılmış içi çıkarcasına ağlıyordu. Harika kendi odasına girmiş orada ağlarken Gülin ve Nihan onun yanına koştular. Açelya ve Selvi de Nazlının yanındaydılar ama yaklaşmıyorlardı uzağında durup onunla berber ağlıyorlardı. Meral ve Vuslat Gülistanla ilgileniyordu. Ev matem yeriydi. Hüzün acı keder şuan bu evde ve bu insanların içindeydi. Ali ölmüştü...Ali artık yoktu ve geriye artık acısı kalmıştı...Hiç dinmeyecek bir acı...
*
Öğle vakti geldiğinde Alinin cenazesi camiye getirildi. Yıkanıp kefenlendi. Sonra taşa koyulup cenaze namazı kıyılıp helallik istendi.
Emin:(içinden) Böyle veda olmaz evlat. Bize ailene sevdiklerine oğluna böyle veda olmaz. Hayata böyle arkanı dönüp gitmek olmaz...Bizi böyle bırakıp gitmek olmaz...Yaşamak kadar ölmenin de hakkı var üstümüzde...Sesimiz çıkmaz kabul sadece geri kalanların feryadı duyulur o da adettendir tamam...tamam ama Ali oğlum...Böyle ölmek bizi böyle bırakıp gitmek olmaz...Nazlıyı çocuğunu bizi böyle çaresiz bırakıp gitmek olmaz Ali...Olmadı oğlum...Evlat acısına nasıl dayanır bu yürek Ali...Nasıl dayansın anan baban buna...Nasıl dayansın el kadar çocuk yokluğuna...Oğlummm Alimmm seni alan ölümse bize kalan hayat mı şimdi?..Nasıl çıkacağız içinden...Allahım sen bize sabır ver...
Nazlı:(koşarak tabuta sarıldı feryat figan ağlayarak ortalığı yıktı) ALİİİİİİİİİİİİİİİ! HAYIRRRRRRRRR! ALİİİİİİİİ! BIRAKMA BİZİ!..... diye bağırırken onu tuttular. Sonra erkekler tabutu omuzlarına alarak cenaze arabasına ilerlediler. Daha sonra herkes arabalarına binip mezarlığa doğru yola çıktılar. Kısa bir süre sonra geldiler. Tabut tekrar omuzlara alınıp Ali için kazılan mezarın yanına geldiler. Nazlı hemen yandaki mezarın taşına kafasını yaslamış olanları izlerken Gülistan için tekerlekli sandalye getirilmiş oturtuyorlardı. Gülistan bu dünyada değildi sanki ilaçlarla ayakta duruyordu
.
Tabut yere koyuldu. Ali alınıp mezara koyuldu Adil aşağı inip tahtaları dizmeye başladı.
Nazlı:(kendinde değildi ruh gibiydi) İnanmıyorum ben Ali ölmedi (Açelya yanındaydı ona döndü) Ölmedi o numara yapıyor Ali değil ki o olamaz o ölemez ki... İleri atıldı.
Beliz: Nazlı Nazlı dur!
Nazlı: BIRAK BENİ! (Diyerek mezara doğru geldi) Kefeni açın kefeni açın bakıcam
İmam: Kızım olur mu öyle şey defnedicez şimdi
Tanju: Hadi Nazlı yapma böyle
Nazlı: Tanju abi Ali bu ya oyun yapıyor ölemez ki o ölmedi ben biliyorum bakıcam nolur bak valla o değil yemin ederim o değil 1 kere bakayım... Herkes Nazlı'nın bu haline üzülüp ağlamaları şiddetlendi
Ferman: Nazlı hadi ge-
Nazlı: YA AÇSANIZA BİR KERE BAKICAM AÇIN! Dediğinde Tanju ve Doruk onu tutup geriye çektiler. Adil tahtaları dizip çıkarken toprak atma sırası gelmişti. FerDem kürekleri alıp toprağı atmaya başladılar.
Beliz:(ağlayarak) Nazlı güzelim nolur dur yapma nolur Allah aşkına dur diyip kardeşine sarılırken Nazlı çırpınıyordu. Tanju ve Doruk geri gelip kürekleri onlardan alıp devam ettiler
Nazlı:(ağlayarak) BIRAKIN BENİ YALVARIRIM BIRAKIN... AHHHH! NOLUR ATMAYIN TOPRAĞI ÜSTÜNE! NAPAR O ORADA NOLUR ATMAYIN ÜŞÜR ORADA YALVARIRIM YAPMAYIN! ÇIKARIN ONU ORADAN!
Selvi:(gözleri kıpkırmızı) Kızım Nazlıcım yapma gözünü seveyim bak-
Nazlı: Ali öldü Ali öldü Ali öldü... diyerek tekrar etmeye başladı
Harika da perişan olmuş vaziyette yere çökmüş hıçkırarak ağlıyordu. Nihan ve Gülin de ona sıkıca sarılmış onunla birlikte ağlıyorlardı. Adil ve Güneş Tanju ve Doruktan kürekleri almış son toprağı atmışlardı. Meral Ege ile birlikte biraz daha geride duruyorlardı. Meralin gözlerinden ardı ardına yaşlar süzülürken Ege olaylara bakıyordu
Ege: Anane napıyoylar oyada babam neyede?
Meral:(ağlayarak) B-baban... dedi ama devamını getiremedi. İmam dua etmeye başladı. Sonra baş sağlığı dileyerek herkes yavaş yavaş dağılmaya başladı. En yakınları kaldı geriye.
.
Nazlı mezarın yanına yaklaştı. Elleriyle toprağı sevdi. İsmi yazılı tahtaya dokundu. Herkes durup bekledi. Meral de oraya yaklaşmış Ege kucağından inerek mezarın diğer tarafına gelmiş annesine ve mezara bakıyordu
Nazlı:(ruh gibi haliyle) Nasıl öfkeleydim sana nasıl canını acıtmıştım. Boşanma davası açtığımda gelip istemiyorum demiştin karımı seviyorum demiştim. Gerçeklerden önce nasıl nefret ediyordum senden gerçeklerden sonrada yine benden sakladığın için nefret ediyordum senden. İlk zamanlar kaç ay yüz yüze gelmedik hiç karşılaşmak istemiyordum seninle ama Egeyle buluştuğunuz her zamanda Ege gelir gelmez ona sıkıca sarılıp senin kokunu alıyordum. O gün Egeyle yatıyordum özlemimi hasretimi bir nebze olsun dindirmek için senden nefret ettiğimi söylesem bile kalbim hep seninleydi seni seviyordum beni aldattığını düşündüğümde de çok seviyordum. Aşığım sana Ali ben... Bir tek bir kalbiz o kaderin kırmızı ipliğiyle bağlıyız araya ne girerse girsin hep bağlıydık. Gerçeklerden sonra kafam allak bullaktı Ali (ağlamaya başladı) öyle böyle değil... bir yanım hala sana kızıyorken diğer yanım bu adamı hala seviyorsun diyordu. Öyle bir gitmiştin ki benden kayboldum dağıldım mahvoldum. Kocam sevdiğim aşık olduğum adam ellerimi bırakmıştı çünkü...Nasıl vazgeçtin bizden diye içim içimi yiyordu. Düşündükçe delirecek gibi oluyordum ama hepsi geçti sen seni affetmiştim gelip söyleyecektim ama ne geçmedi biliyor musun ölüm...Öyle bir acı bıraktın ki... Nasıl dayanacağız biz nasıl yapacağım ben sensiz (kendisine bakan Egeye baktı) Oğlumuz sensiz napacak Ali... O babasız napacak... Kim baba şefkatiyle ona yaklaşacak...
Affettim ben seni Ali hakkımı da helal ettim keşke...keşke ufacık bir imkanım olsaydı da yüzüne de söyleyebilsem bunları...Ben seni affettim Ali bütün kalbimle söylüyorum ben seni affettim. Duyarsın biliyorum sende beni affet olur mu? Hala ilk gün ki gibi seviyorum seni bu hiçbir zaman değişmedi diyerek toprağa sarılıp ağlamaya devam etti. Diğerleri de göz yaşlarını tutamıyorlardı Nazlıyla birlikte ağladı onlarda
*
Herkes Harikaların evine gelmişti. Hanımlar gelen misafirlere helva dağıtırlarken içeride dualar devam ediyordu. Nazlı Alinin odasına geçmiş Egeyle birlikte yatakta uzanıyorlardı. Nazlı oğlunu göğsüne bastırmış için için ağlarken Ege ona bakıyordu dayanamadı sordu
Ege: Anne babam neyede? Kimse biy şey söylemiyoy sen neden bu kaday ağlıyoysun? Nazlı cevap vermedi Egenin saçını okşayıp dümdüz duvara bakıyordu
.
Akşama doğru gelen misafirler tek tek giderken geriye kemik kadro kalmıştı. Salonda oturuyorlardı.
Ferman telefondan Aliyle fotoğrafına bakarken Nihan yanındaydı gördü
Nihan: Canım benim ne güzel çıkmışsınız?
Ferman: Bunu çıkartacağım güzel bir yerde dursun evde
Gülin: Kaç yıl beraber çalıştık ama yine de keşke daha fazla anımız olsaydı diyor insan dedi gözünden yaş aktı
Tanju: Ah be Ali'm cenazeni de mi görecektim off dedi başını elleri arasına aldı
Adil: Allah her zaman sıralı ölüm vermiyor
Güneş: Egeyi düşününce aklımı yitirecek gibi oluyorum ya
Selvi: Bizler varız oğlum Ege de Nazlı da yalnız değil bir sürü amcaları teyzeleri var burada
Tanju: Tabi her türlü sahip çıkarız Ali bizim kardeşimiz Ege de bizim yeğenimiz
Beliz: Biz naparsak yapalım babasının yerini tutar mı ki?
Demir: Alinin yeri dolar mı ya benim aslan kardeşim dedi üzgünce
Harika: Baba Nazlı ablayı ilk istemeye gideceğimiz günü hatırlıyor musun?
Emin:(üzgünce) Hatırlamam mı hiç. Eli ayağı dolaşmıştı heyecandan şimdi kaydı gitti elimizden
Açelya: Bende hatırlıyorum (gülümsedi az da olsa) Eve geldiğinizde dikkatimi çekmişti heyecandan olsa gerek bir çorabı tersti diğer düz nasıl da seviyordu nasıl da aşıktı ah canım benim
Gülistan: Gitti ama benim oğlum aldılar onu benden aldılar onu hayattan çocuğu boynu bükük kaldı gerisinde ama böyle olmamalıydı sonu ya bir tane Alimiz vardı bir tane Alim vardı benim
Doruk: Evladı için canından vazgeçti daha büyük bir şey var mı? Kahraman baba o. Egenin kahramanı oldu
Vuslat: Babalık işte evladım. Ana da baba da evlatları için her şeyi göze alırlar ölümü bile...
.
Nazlı saçı başı dağılmıi bitkin bir vaziyette odadan çıktı. Egeyle gelip oturdular
Selvi: Nazlıcım iyi mi-
Nazlı: Ege durumu bilmeli hepinizin yanında konuşmak istedim
Açelya: Şimdi sıras-
Nazlı: Sırası Açi! Bana babam nerede diyip duruyor ne diyeyim ben hı?
Adil: Nazlı haklı söylenmesi daha doğru olacak.
Ege: Noluyo ya babamın yanına gidelim hastaneye onu neden oyada bıyaktık uyanıp bizi göymezse
Nazlı: Ege...Baban...artık hastanede değil
Ege: Neyede?
Nazlı:(derin bir nefes alıp verdi) B-babn öldü canım dedi direk ama Ege ölümün ne olduğunu bilmiyordu
Ege: Ölüm ne demek Tanju amca? Dediğinde söz ona geldi gözler ona döndü
Tanju: Ölüm... Şimdi Egecim biz dünyaya doğarak geliriz ve hepimizin belli bir süresi vardır. Hani hatırlıyor musun Nil ablanın bir kuşu vardı sende bizdeydin kuş ölmüştü ve o zaman kuşun cennete gittiğini söylemiştim
Ege: hıhı evet
Tanju: İşte bu insanlar içinde geçerli bir şey hepimiz zamanı geldiğinde gideceğiz. Baban şimdi gitti onun zamanı buraya kadarmış
Ege:(dudağını büzdü) Yani aytık babam yok mu? Biy daha göymeyecek miyim onu?
Tanju:(Egeyi kucağına çağırdı Ege gidip oturunca Tanju önce bir yutkundu daha sonra) Artık buraya gelmeyecek ama (kalbini gösterdi) Burada hissedeceksin onu baban kalbinde olacak
Ege:(gözünden yaş düştü) Banane ben babamı yanımda istiyoyum söyleyin gelsin noluy Tanju amca
Selvi: Canım benim babanı her özlediğinde kapatacaksın gözlerini onu düşüneceksin ve o sana gözükecek
Ege:(Tanju'nun kucağından indi) HAYIY! BABAM BUYAYA GELSİN! BANA MASAL ANLATSIN! SAYILSIN BANA! ÖPSÜN! İSTEMİYOYUM SİZİ GİDİN BABAMI GETİYİN BANA! Diyerek ağlamaya başladı. Babasının artık olmayışını bu küçük yaşta nasıl kabul edebilir ki zaten. Onun bu inadıyla herkes sustu. İçleri yanıyordu ama Egenin bu hali iyice yakıyordu
Nazlı: Ege-
Ege:(ağlayarak) Baba, babamı istiyoyum yanıma gelsin hepiniz gidin o gelsin...
*
Aliyi kaybedeli birkaç gün olmuştu. Nazlı Alinin yatağından çıkmıyor yastığa ve Egeye sarılmış birlikte ağlıyorlardır durmadan. Saat oldukça geçti Ege uyumuş Nazlıda tam uykuya dalmak üzereydi. Bi anlık gözünü kapattığı an mezarlıktaki an gözünün önüne geldiğinde hızla gözünü açıp doğruldu yataktan. O sırada kapı yavaşça açıldı beyazlar içinde Ali içeri girdi. Nazlının gözleri büyürken Ali gülümseyerek ona yaklaştı
Ali: Nazlı'm
Nazlı:(ayağa kalktı) Ali, Ali'm...
Ali: Noldu kabus mu gördün yoksa?
Nazlı:(hem ağlayıp hem gülmeye başladı) Ali Ali sen yaşıyorsun biliyordum ölmediğini biliyordum ölmemişsin
Ali: Ölmek ne Nazlı bir odadan diğer odaya geçiş yan odaya geçene kayboldu denilir mi bak buradayım (dedi gülümseyerek) yan odaya geçtim diye kaybettin mi sandın beni? Ah Nazlı'm seni bırakıpta gider miyiz hiç?
Nazlı: Gitmezsin değil mi? (dedi merakla elini uzatıp ellerinden tutup öptü) Öldüğünü gördüm Ali çok korktum çok ağladım mahvoldum bittim Ali'm ama buradasın bana geri geldin bize geri geldin oh yanımdasın ya diyerek bu sefer sarıldı
Ali: Korkma Nazlı'm her zaman yanında olacağım her zaman...Korkunda heyecanında üzüntünde sevincinde her zaman yanında olacağım ama sadece kalbinde olacağım Nazlı sadece kalbinde... dediğinde Nazlı sarılmayı bırakıp Aliye baktı
Nazlı: Ne diyorsun sen Ali!
Ali: Şimdi gitmem lazım Nazlı'm beni bekleyenler gitmem lazım... Kendine de Egeye de çok iyi bak diyerek ellerini Nazlıdan çekerek gidiyorken
Nazlı: Ali hayır hayır dur gitme nolur gitme diyerek sıkıca sarılıp bağırdı. Evdekiler Nazlının sesiyle odaya girdiklerinde şok olup kalmışlardı. Nazlı gözleri kapalı ayakta kendine sarılmış 'Ali hayır hayır dur gitme nolur gitme' diye sayıklarken görmüşlerdi.
Meral: Nazlı.... derken sesi titremişti kızını böyle görmek acı veriyordu. Nazlı ayakta halüsinasyon görmüş Ali karşısındaymış gibi konuştuğunu ve sarıldığını sanıyordur. Beliz arkadan gelip yavaşça Nazlıya dokununca Nazlı gözlerini açtı. Kolları birbirine dolanmıştı
Beliz: Nazlı...
Nazlı: Ali nerede abla? Salona mı kaçtı?
Ferman: Nazlı ne Alisi?
Nazlı:(gülerek) Ali ölmemiş biliyor musunuz şimdi buradaydı geldi sarıldım öptüm onu beni bekleyenler var dedi gitti tuttum gitmesin diye ama kaçmış
Beliz: Canım Ali yok gelmedi
Nazlı: Geldi ya vallaha geldi ben gördüm
Harika: Böyle olmayacak hastaneye götürelim
Ferman: Sabaha az kaldı erkenden götürürüz
Gülistan: Evet Nazlı doğru söylüyor Aliyi bende gördüm dışarı çıktı işleri varmış ama gelir (yutkundu) Hadi güzel kızım uyu şimdi sabah Ali gelir
Nazlı:(gülerek)Bakın Gülistan teyze de görmüş Ali yaşıyor ölmemiş diyerek el çırptı) Egeyi kaldırayım haber vereyim çocuk daha fazla üzülmesin
Harika: Yok ablacım çocuğu şimdi uykusundan etme sabah öğrenir dediğinde Nazlı onları onayladı
Meral: Birlikte yatalım mı kızım?
Nazlı: Olmaz anne Ali sabah gelir yatar belki yorgun olur seni
Beliz:(ağlayarak) Tamam canım hadi gel şöyle uyu diyerek Nazlıyı yatağa yatırdı. Yorganı üstüne örtüp alnına da bir öpücük kondurup odadan çıktılar
.
Meral: Aman Allahım noluyor bu kıza? Dedi ağlamaya başlayarak
Beliz: Aklını yitirecek halüsinasyon görmüş ya ilerlerse ya delirirse
Emin: Kötü şeyler düşünmeyin hemen o herkesten daha çok etki altında sabah hastaneye götürürüz baktırırız durumuna
Gülistan: Emin bey doğru söyler sabaha bir şey kalmadı zaten gidip uyuyalım tabi nasıl uyuyacaksak diyerek gittiler
*
Birkaç gün daha böyle geçti derken Nazlı git gide kötüleşiyordu Aliyi görmeleri çoğalmış herkese anlatmaya başlamıştı. Ali geldi diyor başka bir şey demiyordu. Hal böyle olunca Ege etkilenmesin diye Nihanların evine göndermişlerdi. Ekip Harikaların evine gelmişti.
Selvi: Durumu nasıl?
Beliz: Daha kötüye gidiyor yatağa oturmuş Ali geldi diyerek sallanıyor ileri geri
Tanju: Selvi sen bir tek konuş seni dinler belki olmadı doktorun dediği gibi hastaneye yatırırız
Selvi: hıhı tamam diyerek Alinin odasına adımladı yavaşça içeri girdi. Nazlı yatakta oturmuş önündeki duvara bakıp sağa sola sallanıyordu
Nazlı: Ali geldi. Ali geldi. Ali geldi diyordu
Selvi:(yanaşıp yanına oturdu) Nazlıcan nasılsın?
Nazlı:(Karşısındaki duvara bakarak) Ali geldi Selvi abla biliyor musun? Kimse bana inanmıyor ama geldi öptüm ben onu sarıldım her gece geliyor
Selvi: Nazlı...Ali...Öldü... dedi sesi titredi
Nazlı:(ayaklandı) ALİ ÖLMEDİ! ÖLMEDİ DİYORUM NEDEN ANLAMIYORSUNUZ YA SİZ!
Selvi: Nazlı sakin ol-
Nazlı:(duvara yaklaşıp elleriyle vurmaya başladı) ALİ BURADA BU ODADA SİZ YATINCA GELİYOR BANA AMA SİZ YOKKEN GELMİYOR! HAHAHAHA ALİ BENİM İÇİN GELİYOR ALİ BENİ SEVİYOR İŞİ VAR O YÜZDEN GECE GELEBİLİYOR AMA OLSUN GELİYOR YA ÖLMEDİ YA O BANA YETER dedi. Selvi başını sağa sola sallayıp üzgünce odadan çıktı
.
Meral: Ne oldu Selvi konuştu mu seninle?
Selvi: Nazlı iyi değil hiç iyi değil hem de dedi üzgünce
Açelya: Durum anlaşıldı acilen tedavi görmeli doktorun dediği gibi
Beliz: BENİM KARDEŞİM DELİ DEĞİL! Diye itiraz etti hemen
Ferman: Beliz sakin ol görmüyor musun halini
Harika: Akıl hastanesine yatırılmalı acilen işler daha kötü olmadan en azından Ege için...
Tanju: Evet Aliyi kaybettik Nazlıyı göz göre göre kaybetmeyi göze alamayız tedavi olursa iyi olacak
Demir: Ben hemen doktor arkadaşıma haber ediyorum sizde Nazlıyı hazırlayın diyerek giderken Açelya ve Harika Nazlının odasına gitti
Selvi:(gözünden bir damla yaş geldi)
Şimdi adam öldü kadın delirdi mi yani bu mu sonuç? Offff diyerek dışarı çıktı
*
Nazlıyı kandırarak evden çıkarmış hastaneye getirmişlerdi. Hastanede tekerlekli sandalyeye bindirilen Nazlıyı doktorun odasına getirdiler.
Doktor: Nazlı hanım merhaba nasılsın?
Nazlı: Ali geldi Ali ölmemiş biliyor musunuz?
Doktor: Tamam Nazlı hanımı odaya alalım diyerek Nazlıyı götürürlerken
Meral: İyi olacak değil mi kızım?
Demir: Sakin ol Meral teyze burada çok iyi bakılacak
Doktor: Hiç endişeniz olmasın Nazlı hanım bize emanet en kısa sürede iyi olması için her şeyi yapacağız. Şu evrakı imzaladıktan sonrası bizde. Meral onaylayarak imzayı attı. Hep birlikte koridora çıktılar
.
Nazlı: Burası neresi anne? Neden buradayım ben Ali eve gelirse onu burada göremem ki
Meral:(ağlayarak) Bir süre burada kalman lazım kızım senin için sağlığın-
Nazlı: Hayır ya eve gideceğim ben bırakın beni Ali gece gelecek yine her gece geldiği gibi
Beliz: İyileşmen için canım benim iyileşmen için...
Nazlı: Deli değilim ben... Abla ben deli değilim ki... Bırakmayın beni burada eve gidelim nolurrrrr. Yavrumdan ayırmayın beni ya Ege var o nolacak? Dedi ağlayarak
Açelya: Egeyi merak etme Nazlı. Bu bunalımdan kurtulman gerek
Doktor: Hadi artık alalım dediğinde Nazlı kalkıp çırpınmaya başladı. Demir Ferman ve Tanju görevli kişiye yardımcı olarak odaya kadar götürdüler. Nazlı ağlayarak feryat edip çırpınmaya başladı. 'bırakın ben deli değilim' diyordu. Meral ve Beliz ağlarken Açelya ve Selvi onları teselli etmeye çalıştılar. Nazlıyı odaya koyup sakinleştirici vurdular hemen. Nazlı kısa bir süre sona çırpınması durdu ve yavaşça gözlerini kapattı.
*
Ege: Nihan teyze anneme gitmek istiyoyum lütfennn beni anneme götüy
Nihan: Annenin işleri varmış söz götüreceğim seni
Ege: Noluyyy şimdi gidelim çok özledim onu
Nil: Ege oyun açayım mı sana tabletime istediğin oyunu yükleyelim
Efe: Boyama da yapabiliriz hı ne dersin?
Ege:(ağlamaya başladı) Annemi istiyoyum... dediğinde Nihan onu kucaklayıp sarıldı
*
Birkaç gün sonra Nazlıya verilen ilaçlarla Nazlı ruh gibi duruyordu. Ali'nin öldüğüne az çok ikna olmuştu ama bunalımdaydı fazlasıyla. Yatağında oturmuş öylece bakıyordu duvara. Hemşire geldi. İlacını uzattı ona
Nazlı: İçmiycem!İSTEMİYORUM!
Hemşire: Zorlamayın hadi için şunu olmaz böyle
Nazlı: İçmiycem deli değilim ben! DEĞİLİM! (Diyerek ayaklandı. Kapıya koştu ama kilitliydi elleriyle vurmaya başladı) DELİ DEĞİLİM BEN! Diye ağlamaya başladı elleriyle durmaksızın kapıya vurmaya devam etti. Hemşire arkasından gelip sakinleştiriciyi vurdu. Sonra onu tutup yatağa yatırdı
.
Nazlı akşama doğru yavaşça kalktı. Gözlerini kapatıp açtı yavaşça doğruldu. İlaç saati geldiğinden içeri hemşire girdi ama kapıyı kitlemeyi unuttu. Nazlı bunu fark etti. Yaklaşan hemşire ilacı ayarlarken Nazlı arkadan ona vurup bayılttı. Hızla hırkasını alıp terlikleriyle çıktı odadan koridoru kol açan ede ede kaçmaya başladı. Dışarı çıkamayacağını anladığında 7 katlı hastanenin en üst katına çıktı. Oradan da çatıya çıkan yeri buldu kapağı açıp en yukarı çıktı. En uç noktaya doğru yavaşça gelip aşağı baktı. Bahçede olan güvenlik yukarıdaki Nazlıyı görünce düdüğü çalmaya başlayıp Nazlıya doğru bağırdı. Sese çıkan doktorlar ve hemşireler şokla Nazlıya bakıyorlardı. İnmesi için dil döküyorlardı.
Nazlı kollarını iki yana açtı. Ağlamaya başladı.
Nazlı: Yanına geliyorum Ali'm sana geliyorum kavuşacağız seninle...Sensiz nefes alamıyorum burada geliyorum yanına...Egecim annecim özür dilerim seni babasızlığın yanında annesiz bırakıyorum affet beni ama ben Alisiz yaşayamam diyerek kendini aşağıya bıraktı..........................................-17. BölümünSonu-

Vote/80

Böyle Bitmesin (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin