Rigminton'a dönüş

1.3K 95 34
                                    


Will Graham Rigminton'a döndüğünde yağmurlu bir Pazartesi günüydü. Yaklaşık üç yıldır burada değildi, ama onun için hiçbir şey değişmemişti. Will, her evi, her ağacı bildiğini hissediyordu.

Şehire yakın küçük bir ev kiralayabilmesi iyi bir şeydi. Özellikle köpekleri için. Şimdi tam da paketleme kutularını açmak üzereydi. Yanında pek bir şey getirmemişti, neyse ki ev eşyalıydı.

Will, yıllar önce Rigminton Koleji'nde öğrenciyken bu kasabada yaşardı. Şimdi kendisi öğretmen olmak için geri dönmüştü. Biraz tuhaf ama aynı zamanda heyecan verici hissediyordu. Will hiç öğretmemişti. Bu yöndeki ilk deneyimi olacaktı. Şimdiye kadar seri katillerin psikolojik motivasyonları hakkında kitaplar yazmıştı. Röportaj yapmak ve cezaevlerini ziyaret etmek için tüm ülkeyi dolaşmıştı.
Çok huzursuz bir hayattı ve daha kalıcı ve normal bir şey aradığını kabul etmek zorunda kaldı. O vakit Jack Crawford'un teklifi tam zamanında gelmişti. Dürüst olmak gerekirse, yeni işi konusunda çok gergindi. Will, öğrencilerinin dikkatini çekemeyeceğinden korkuyordu.
Derslerini ilgisiz, hatta sıkıcı bulacaklarını düşünüyordu.
İlk iş gününe giderken tüm bu düşünceler kafasında vızıldıyordu.

Will arabasını üniversite kampüsünün boş otoparkına park etti.
Jack Crawford ona her şeyi göstermek ve anahtarları vermek için ilk kendi ofisine gelmesini söylemişti. Bu yüzden doğruca Jack'in ofisine gitti.

Jack' Will'i görünce

"Will! Burada olduğun için çok mutluyum!" dedi.

Yaşlı adam sevinçle ona yaklaştı. Will gergin bir şekilde gülümsedi ve elini buklelerinin arasından geçirdi.

"O zevk bana ait Jack. Burada olmaktan mutluyum."

Jack, Will'in hemen tanıdığı başka bir adama doğru bir adım attı.

"Will, sanırım Hannibal Lecter'ı hatırlıyorsun. Seni işe alma fikrini ilk o buldu."

Hannibal bir iki adım atıp yaklaştı ve Will'in elini sıktı, göz temasını asla kesmedi.

"Yeniden tanıştığımıza memnun oldum Will." dedi dudaklarında bir gülümsemeyle.

"Elbette hatırlıyorum. Sizi gördüğüme sevindim, Dr. Lecter."

"Hannibal." diye düzeltti Dr.Lecter . "Artık benim öğrencim değilsin.
O yüzden lütfen bana ilk adımla hitap edin."

Hannibal'ın bakışları son derece yoğundu ve Will yutkunmak zorunda kaldı. Dr. Lecter'ın varlığı Will'in kalbinin her zaman daha hızlı atmasını sağlamıştı. Heyecanlanan Will bakışlarını ondan çekmiş ve anında onu özlediğini fark etmişti.

Jack bir süre sonra "Sanırım zamanı geldi Will. Öğrencilerini bekletmemeliyiz" dedi.

Will derin bir nefes aldı. "Tamam. Hadi başlayalım."

"İyi şanslar. İyi bir iş çıkaracağını biliyorum." Hannibal, Will'e nazikçe gülümsedi.

İlk dersinde Will, kurbanlarını diri diri gömen Teksaslı bir seri katilden bahsetti. Endişesine rağmen öğrencilerinden hiçbiri sıkılmış görünmüyordu, söylediği her kelimeyi hevesle dinlediler. Zaman çok çabuk geçti ve o farkına varamadan ders bitmişti.
Will sunumuna o kadar odaklanmıştı ki, oditoryumun arka sırasında oturan Hannibal'i fark etmemişti. Tanrıya şükür! Bilseydi daha da gergin olurdu. Hannibal Lecter, Will'i her zaman biraz korkutmuştu. Bunun nedeni, eski öğretmeni hakkında her zaman yüksek bir görüşüne sahip olmasıydı. Ama belki de Will, Hannibal'a ilgi duyduğu içindi. Bunu başkalarına asla itiraf etmeyecekti ama Hannibal onu sihirli bir şekilde kendine çekmişti. İlk tanıştıklarından beri bu hep böyleydi.

Hannibal yüzünde parlak bir gülümsemeyle yavaşça Will'e yaklaştı.

"Harika bir iş çıkaracağını biliyordum Will! Bu çok ilginç bir dersti, hem ilk iş günün bunu kutlamalıyız. Akşam yemeğine ne dersin? Saat sekizde benim evimde ? Yemekleri kendim yapacağım."

Will, Hannibal'ın bakışları altında yutkundu. Onunla akşam yemeği yemek fikri oldukça mükemmeldi ama Will hep biraz utangaç olmuştu.

"Ben... Köpekleri bu kadar uzun süre yalnız bırakmak iyi mi... bilmiyorum.",
Will kelimeleri utanarak, bir o kadar da verdiği cevapı çekinerek söylemişti. Hannibal'ın teklifini geri çevirmek istemiyordu.

"Ah. Köpeklerin olduğunu bilmiyordum."

"Evet. Yedi sokak köpeğini evlat edindim." Will kızarıp Hannibal'a baktı.

"Bu da sorun değil. Mutfağında da yemek yapabilirim."

"Ama... taşıma kutularımın çoğu henüz açılmadı.", diye belirtti Will.

"Peki Will. Bu da sorun değil. Sana yemek yapmamı ister misin?" diye sordu Hannibal.

"Evet, elbette!", Will hemen cevap verdi.

"O zaman senin evinde buluşabiliriz. Her şeyi yanımda getireceğim. Köpekler için et bile." Will'e bakıp gülümsedikten sonra "görüşürüz Will."dedi.

Will de ani gerçekleşen bu durumdan kafası karışsada çok memnundu. Sadece ikisi birlikte-birde köpekler akşam yemeği yiyeceklerdi.

Hannibal da dudaklarında memnun bir sırıtışla konferans salonundan ayrılmıştı.

Profesör//Hannigram✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin