Don't Speak

192 42 2
                                    

Okuyucu sayımız artmış. Teşekkürler ♡

Barışmıştık. Bu beni çok mutlu etti nedenini bilmesem de. Hazırlandım günlerden cumaydı. Son günn :D Okula gidip Deniz'in gönlünü alcaktım. Onu orada sap gibi bırakmıştım çünkü. Umarım benden dün dediğim hoş- kelimesinin devamını istemez . Yok öyle bişey.

Okula gittim Deniz başını sıraya koymuştu.

"Deniz iyi misin.?"
"İyiyim ya"
"Bana kırgın mısın.?"
"Yok ya niye kırgın olayım ben beni sap gibi bırakan kıza kızgınım hemde cümlesini tamamlamadan giden kıza"
"Ya özür dilerim işim vardı nasıl telafi edebilirim.?"
"Tek bişey istiyorum"
"Tost mu alayım.?"
"Ne tostu be sende beni iyice boş boğaz yaptın.?"
"Ne o zaman.?"
"Cümleni tamamla hoş ne .?"
"Taktın sende"
"Tamamla lütfen"
"Ben ondan hoş- şey"
"Hoş ney.?"
Ne bulmalıydım off.
"Çünkü ben ondan hoşlanmıyorum ve onunla iletişim kurmakta istemiyorum" ohh.
"Doğru diyosun dimi"
"Evet"
"İyi tamam" inanmıştı galiba. Yanımıza Selim geldi. Deniz çocuğun ağzına düşecekti onu dürttüm.
"Ne oldu Selim.?"
"Ya şey bugün bir yerlere gidelim mi.?"
"Olur" dedi Deniz. Selim sanki bundan rahatsızlık duymuştu tekrar bana baktı.
"Olur" dedim ama sadece üçümüzün gideceğini söyledim. Selim başıyla onayladı.
"Sizi saat 21.00 da alırım"
Tamam dedim . Güzel bir eğlence bizi bekliyodu. Yupii.
Öğle yemeğinde Deniz ile yemek yerken Ege'yi gördüm. Yanına gidip barıştık mı barışmadık diye sordum.
"Kızım barıştık ya sende beni ne çok seviyomuzsun.?"
"Mal sen şimdi uykulusundur diye dedim yoksa sana bayılmıyorum tatlım."

Eve gittim. Hazırlanıyodum. Makyajı yaparken mesaj geldi.

Kimden:Deniz
Geliyor musun kanka.?

Evet diye mesaj attım. Parti için kendimi enerjik ve güzel hissediyodum. Pencereden dışarı baktığımda Selim'i gördüm. Aynaya tekrar bakıp Selim'in arabasına bindim önde Deniz vardı.
"Selam"
"Selam kanka çok şık olmuşsun"
"Teşekkür sende"
"Ee nereye gidiyoruz.?"
"Beklemeyelim mi.?"
"Yok" dedi Deniz. Niçin sormuştu bu soruyu anlamadım ama üstündede durmak istemiyordum.
"Hadi gidelim" diye tutturdum.

Güzel bir eğlence yeriydi burası. Bir sürü ışıklar ve disko şarkıları vardı.
Ben alkolsuz kokteyl aldım bir tane. Eğlenceli müzik çalınca dans etmeye başladım. Alışmıştım buraya 15 dakika önce gelmemize rağmen. Deniz'i çağrıyodum ama gelmiyordu. Sürekli Selim'e bakıyordu. Onu sallamayıp dans etmeye başladım. Sonra araya dinlendirici müzik koydular. Çok yorulmuştum. Aradan 5 dakika sonra No doubt grubunun Don't Speak şarkısı çalmaya başladı. (Paylaştığım şarkı.). Deniz beni dürttü.
"Bak kim geliyor .?"
Ege geliyordu. O motorcu ceketi ile çok karizmatikti.
"Hani üçümüzdük kim çağırdı.?"
"Ben çağırmadım kanka Selim çağırmış."
"Haberin vardı ama"
Cevap vermedi buraya geliyordu bide sırıtıyodu. Müzik çalmaya başlamıştı. Önce Selim ile fısıldadılar. Sonra bana bakıp yanıma geldi.
"Gene kurtulamadın benden beni çok seviyosun ya hani"
"Bayılıyorum sana" dedim. Sonra elini uzattı. Beni dansa çağırdı. Hayır diye başımı sallıyodum. Beni kendine çekti. Mecbur onla dans ediyodum. Mecbur değil aslında istiyodum bende. Terliyodum ona ben hiç dans edemem diyodum. Oda bana sus işareti yaptı. Tam da o sırada şarkıda Dont speak geçiyordu. Dans ediyoduk hala. Şarkı bitti ve yerimize geçtik. Saat geç olmuştu.
"Eve gitmem gerek"
"Ben seni bırakırım" dedi Selim.
"Yok bende kalkıyodum ya zaten aynı yere gidiyoruz ben Öykü'yü bırakırım" dedi Ege.
Yok ya felan yaptım ama işe yaramadı. Çantamıda alıp Ege'nin arabasına bindim. İlk 5 dakika hiç konuşmadık . Ama sonra ağzını açtı.
"Sen adın gibisin"
"Nasıl.?"
"Bir anda cadı olurken bir anda bir prenses gibi oluyosun. İnsan kendini bir öykünün içinde buluyor"
"Nasıl bir öykü.?"
"Bence mutlu sonla biten bir öykü"
"Evet prensi olmayan öykü"
"Ben varım" dedi. Ne demek istemişti şimdi .? Eve geldik. Ben bizim siteye yürürken kolumu tuttu.
"İyi geceler"
"İyi geceler" dedim ve çok mutluydum.

Gülümse KöpeğimleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin