Doruk çok mutlu, Korhan endişeli ve mutlu olarak yola çıktılar. Doruk her zaman babası ve amcası ile iyi anlaşıyor, onlarla beraber her ortama rahatlıkla giriyordu. Büyüklerinden rahatsız olan gençlerden değildi. İki adamın uyumları ve ortama ayak uydurma becerileri de genç adamı rahatlatıyordu. Tüm yakın arkadaşları onları tanırdı. Eve geldiklerinde beraber zaman geçirdikleri çok olmuştu fakat dışarı çıkmak ilkti.
Korhan'ı gören ve tanıyan arkadaşları neşe ile sarıldılar amcalarına. Korhan kırk yaşında olduğu anlaşılamayan hatlara sahipti. Aileden gelen iyi bir gendi. Bedenine dikkat etmesi, sor yapması da genlerini destekleyici etkenlerdi. Bakımlı bir adamdı. Yalnız olduğu için kendine yatırım yapıyordu. Aşırı lüksü sevmese de sevdiklerinden kendini mahrum bırakmıyordu.
Artık üniversiteli olan gençler kendilerini yetişkin kategorisine yerleştirmişlerdi. Tavırlarına bile yansımıştı bu ilerleme. Birçoğunun çocukluğunu bilen Korhan, onların büyümüş hallerini görmekten gurur duydu. Yanlarında kız arkadaşı olanlar da vardı. Doruk'un en yakın arkadaşı Emre'nin de yanında kız arkadaşı vardı. Hemen Korhan ile tanıştırdı. Gözleri ışıldayan çift çok tatlı gözüküyorlardı. Yeğenine döndü "Seninki nerede?" dedi.
"O duvara tosladı Korhan amca"
Emre gülerek arkadaşına takıldı. Doruk'un göz devirmesini umursamadı bile. Korhan da Emre'nin sözüne güldü.
"Sen kendine bak amca. Hala Bayan X kafalarımızda soru işareti olarak duruyor"
Dedikodu kokusu alan gençler tüm dikkatini Korhan'a verdi. Olgun ve bekâr bir adamın aşk hayatı merak uyandırıcıydı. Belki ufak tüyolar alır mıyız diye yanaştılar.
"Yok benimki falan hadi işinize bakın"
"Doruk diyorsa vardır Korhan amca. Hadi biraz anlat da biz de öğrenelim"
"Volkan'ın müridi misiniz siz? Düşsenize yakamdan. Olsa yanımda olurdu dimi?"
Her biri yani diyerek kabul ettiler. Böylelikle bir püskürtme operasyonu daha tamamlanmıştı. Gece boyu hiçbir taşkınlık yaşanmadan tamamlandı. Korhan da diğerleri gibi gülüp eğlenmişti. Hatta farklı bir ortamda olmak iyi bile geldi. Bir sonraki toplanmada mutlaka gelmesini defalarca söylediler. Korhan onlara amcadan çok arkadaş olmuştu. Gece yarısı Korhan'ın evine sessizce girdiler. Kapı kapandıktan sonra Doruk dönüp amcasının boynuna sıkıca sarıldı.
"Bu neydi şimdi?"
"Seni çok seviyorum amca"
Korhan onu daha çok sıktı.
"Bende seni çok seviyorum oğlum benim"
İçi titreyerek sevdi yeğenini. Evlattan farkı yoktu. Neredeyse beraber büyümüşlerdi. Hatta Doruk, Volkan'ın ve Korhan'ın daha çabuk büyümesine neden olmuştu. Gelişi sarsıcı olsa da sonrası hep çok güzeldi. Volkan'ın sivri çıkışlarını dengeleyen her zaman Korhan oldu.
**
Yazın etkilerini artık her yere yansımaya başladı. Sokaklar daha dolu, kıyafetler daha ince, tatil planları daha yoğun yapılıyordu. İzinler başlamış, şehirden kaçanlar artmıştı. Doruk birinci sınıfı bitirmenin gururu ile ortalıkta dolanırken Volkan ve Akın kolundan tuttuğu gibi kliniğe getirip önlüğü üzerine geçirdiler. Annesine şikâyet edip biraz yırtma çabasına girdiğinde Şeyda "İşin mutfağı önemli annecim" diyerek hayallerini yıktı. Doruk mutfak masasına yaslanarak Hayal'e dert yanmaya başladı. Çocukta her akrabadan iki tane olunca tutunacak dalı eksik olmuyordu.
"Hayal anne bunlar benimle ilgili hep ayrı kutuplarda fikir sunarken ne oldu da aynı noktada birleştiler?"
Hayal bir yandan gülüyor bir yandan da işine devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)
RomantizmDüz bir çizgide giden hayat sıkıcı olurdu. Bu söze istinaden Volkan hayatı boyunca sıkılacak zaman bulamadı çünkü ne çıktığı ne de indiği yokuş bitti. Omzundaki tozları silkeleyip önüne bakmayı tercih etti. Aşkın her halini sevdi ama bir gün karşısı...