" Doğru kararlar doğru insanlarla verilir..."
"Yanlışlar düzeltilir peki ya yürek?"•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Sabah anne'min yerine alarm'mım çalmaya başlayınca. Gözlerimi açıp tavanı seyre daldım. Dün gece ne yaşandı nasıl son buldu hepsi film şeridi gibi gözümün önünden geçerken.
Telefonum çalmaya başladı. Yatağım'in sağ tarafindaki komidinin üzerindeki telefonumu alıp arayan kişiye baktım.
Ama numara kayıtlı değildi. Telefon kapanacağı sırada açıp kulağıma götürdüm.Ben:" alo kimsiniz?"
0541..." küçük kararını verdin mi!" Uzandığım yerden kalkıp sırtımı yatak başlığına dayayıp.
Ben:" sanada günaydın abdulkadir. "
0541..." bırak şimdi günaydını falan, kararını verdin mi sen onu söyle." Bu adam tam manasıyla hödük. kararımı verdimi ben ne diyicem şimdi hiç düşünmedim ki.
0541..." hey küçük orada mısın. " of abdulkadir of
Ben:" abdulkadir daha düşünmedim. Okula gelince söylerim kararımı bir dakika benim numaramın ne işi var sende..?" Gerçekten numaramı nasıl aldı ki ben vermedim bu kesin.
0541...:" hiçte zor olmadı numaranı bulmak. Her neyse okulda görüşürüz."
Bip bip telefon suratıma kapandı.
Telefonu kulağımdan çekip dik durduğum yerden göğe bakıp.
" allahım sen bana yardım et..."Abdulkadirin telefon numarasını da :) kahveli (: diye kaydedip telefonu aldığım yere bıraktım ayaklarımı yatağımın sağ tarafına doğru sarkıtıp yataktan kalktım. Her zaman yaptığım rutin işlerimi halledip bitirdikten sonra
Dolabımdan kendime siyah bir etek, elbise, tayt ve çorap çıkartıp giydim. Dolabın yanındaki çekmeceli aynalıktan bir tane siyah şal, bone çıkartıp aynalığın önüne bıraktım.Başörtümü yapıp en son tolu iğne'yi de başörtümün yanlarına takip. Çantamı. Montumu ve telefonumu alıp mutfağa geçtim annem ve babam evde olmadıkları için kahvaltı yapmak istemedim. Sadece annemin dondurucu da hazır bıraktığı sandviçlerden bir tane alıp mutfaktan çıktım. Koridordan geçerken ayağıma batan sivri birşey yüzünden.
" ahhhh. Ayağım bune?" Ayağımı bastığım şeyin üzerinden çekip baktım. yerde metal bir kolye vardı elimdekilerle biraz eğilip yerdeki kolyeyi aldım. Bu kolye bana hiçte gelmedi ama nerden. Kolyeyi montumun cebine koyup dış kapıya doğru yürüdüm ayakabılıktan kendime ayak bileğimi geçmeyecek şekilde siyah bot çıkartıp giydim ve evden çıktım.
Otobüs duraklarına geldiğimde elimi cebime koydum kolyenin soğuk metalini avuç içime koyup çıkartım. Kolyenin üzerinde küçük bir sarmaşık. Sarmaşığın üstünde ise küçük siyah bir insan figürü vardı. Bu kolye çok tanıdık
Geliyor ama nereden biraz daha hafızamı zorlayıp durdum. En sonunda aklıma gelen aynıyla.
" evet bu o kolye."Okula geldiğimden beri abdulkadir-i hiç görmedim hem bey efendiye bak sabah kararımı merak ediyor şimdide gelmemezlik ediyor Hey allahım. Çantamdaki telefonu çıkartıp.
( portakal delisi ) adlı guruba mesaj atım.
Ben:" selam kızlar. Dersiniz bittiğinde kantine gelin?" Ve gönderdim biraz bekledikten sonra telefonuma mesaj geldi.
Ezgi:" dersim az kaldı bitmesine hoca don işlemide yapsın hemen yanındayım:)"
Ben:" tamam. " yazidim yoladim.
Gökçe:" havin kentindeysen geliyorum."
Ben:" gökçe hala kantinde yim. "
Gökçe:"Tamam tatlım. " telefonumu kapatıp masanın üstündeki cay bardağından çayımı yudumladım.
Ben çayım ve telefonumla uğraşırken birinin benim adımı söylediğini isitim.
Gözlerimi telefondan çekip etrafa baktım. Kantinin çıkış kapısından birinin bana el kol hareketleriyle yanına çağırdığını gördüm.
Bende elimle kendimi işaret edince genç adam kafasını evet anlamında saladi. Yerimden kalkıp oraya gideceğim sırada aklıma dün gecelikler gelince tekrar kalktığım yere oturdum.
Ya onlarsa birden bir korku vücudumu kaplayınca oturduğum yerden beni çağıran kişiye baktım. Hafif uzun iri yapılı esmer bir gençti onu ilkkez gördüğümü söyleye bilirim ama beni neden çağırdı ki.
Ben oraya bakarken birinin omuzumdan tutunca yerimden sıçradım.
" korkma benim iyimisin havin ?" Gelenin gökçe olduğunu gördüğümde sevinçten boynuna sarıldım.
Gokce:" havin tatlım ne oldu iyi misin! "
Ben:" şey..ya..Yok.. of evet Iyim. " gökçe benim kollarımı çözüp bana doğru eğilince bende ona baktım.
Gokce:" kızım gerçekten iyimisin. Beyin benzin atmış yüzün limon gibi sapsarı oldu."
Ben:" Iyim sadece ( bir bahane daha bul ) gördüğüm rüyanın etkisinde kaldım. Sende aniden omuzumu tutunca korktum."
Gökçe:" eminmisin rüyadan olduğuna ama sen bilirsin korkuttuğum için özür dilerim tatlım."
Ben:" önemli değil boşver sen.. gel oturalim birazdan ezgi de gelir."Gökçeyle önceden oturduğum masaya geçip oturduk. Kantinin çıkış kapısına baktığımda o gencin orada olmadığını. Gördüm. Gözlerimle kantinin içini gözetlemeye başladım ama o genç yoktu.
Ezgi:" selam kızlar " ezgi gelince etrafa atığım şüpheli bakışları kesip ona.
Ben:" hoş geldin ders nasıldı. ?"
Gökçe:" hoş geldin tatlı şeker"
Ezgi:" hoş buldum kızlar. ya havin der sıkıcıydı hem sen ve emre olmayınca dersin tadı çıkmıyor."
Ben:" biliyorsun ezgi geç kaldığım için hoca derse almadı ."
Ezgi:" ya boşver hocayı da emre ve leyla neredeler?"
Gökçe:" leyla en son lavaboya diye çıktı. Emre'yi görmedim."
Ben:" emrenin işi varmış okula gelmeden önce mesaj yazmıştı guruba hiç bakmazdınız mı. "
Ezgi:" yok hiç bakmadım sadece seninle mesajlajtik okadar."
Gökçe:" ya havin mert sizinle aynı bölümdeymiş neden söylemedin!"
Yine başladık en iyisi ben bilmemezlikten geleyim..
Ben:" mert o kim ki."
Gokce:" havin yemezler tatlım ya hadi dün iki yeni öğrenci geldi. Of sen bir görüseydin.? "
Ben:" ah gökçe ah yeter yeni gelenleri röntgenlemeyi bırak vallahi bezdim senin şu erkek takıntından. Ben kalkıyorum dersin başlamasına az kaldı. Hadi size iyi dedikodular."
Gokce:" ama havin!" Gökçe kedi yavrusu gibi bakınca bende iki yanağını sıkıp bıraktım.
Ben:" benim canım arkadaş im sen bu takıntıyla en az iki gün sonra sevgili bulursun."
Ezgi:" yok havin biz ona sadece iki saat diyelim."
Gökçe:" yaaaaa." Kızları kantinde bırakıp yukarıya çıktım sınıfa yaklaşmışım ki biri beni kolumdan tutup çekti çığlık atacağım sırada eliyle ağzımı kapatıp sürükledi....●●●●●●●●●●●●●●●●●●●▪●●●●●●●●●●●●
Merhaba ben geldim ve gidiyorumArkadaşlar kitabımda zaman mekan belirtimyorum çünkü sizin hayal gücünüze bırakıyorum oraları...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL-İ ÇİÇEK
Ficção AdolescenteKitabımı okumak isteyenler için sadece karekter isimleri; Abdulkadir saylan, Havin yücesoy, Ezgi ala, Gökçe osmanova, Leyla sayar, Emre karakaya, Şiyar aran , Argeş aran , Mert kocatürk, Çizgi nare yaman, Okumak isteyen buraya 👍