İnadına ben sevdim, Bu acıyı ben seçtim. Bir başıma...
Keyifli Okumalar, tabi böyle bir şey mümkünse 😕
Gözyaşlarımla ıslanmış mürekkepleri dağılmış bir kağıda bakıyordum sadece. İçimde oluşan duyguya anlam yükleyemiyordum. Hayal kırıklığına uğramış bir insan nasıl olur? Öfkeli? Mutsuz? Nefret dolu? ve sanırım hala fazlasıyla aşık? bütün duyguları aynı anda hissediyordum.
Bana neden bunları yaşatıyorsun? Hiç mi sevmedin? Bir hoşçakala nasıl sığdırabildin beni? Nefesim daralıyor sevgilim. Ben senin yanında nefes alabiliyordum sadece, nefesim olmadan nasıl yaşayacağım?
Gitmedin! Gidemezsin!
Ayağa kalkıp bir hışımla evden çıktım. Gitmiş olamazdı, beni böyle bırakıp gidemezdi. Yüzümdeki gülümseme olacağına söz verip beni gözyaşlarımla yalnız bırakamazdı!
Arabayı hızla çalıştırıp yola çıktım.
Cemre'nin evinin önüne gelip kapıya sertçe vurmaya başladım.
Cemre! aç şu kapıyı! Beni bırakamazsın! Lütfen aç!
Kapıyı tanımadığım bir çocuk açtı, arkasından da daha önce görmediğim bir kadın gelip çocuğu içeri çekerek kapının önüne geldi.
"Ne oluyor ya evi başımıza mı yıkacaksın kimsin sen!"
Cemre! Cemre nerede!
"Yok öyle birisi burada yeni taşındık biz, biraz daha rahatsız edersen polis çağıracağım."
Kapıyı kapatıp içeri girdi.
Kime gideceğimi bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Elim kolum bağlı, çaresiz bir şekilde geride kaldım sadece. Ulaşabileceğim ne bir telefon numarası, ne bir adresi var şimdi elimde. Kalabalıklar içinde yalnız kaldım, İçim üşüyor, elim titriyor, kalbim ağrıyor.
Ben yokluğunda kayboldum...
Arabaya tekrar binip eve doğru sürmeye başladım. Gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Tekele girip beni yeterince idare edeceğini düşündüğüm kadar alkol ve sigara aldım. 20 dakikanın sonunda evin önüne geldim. Otoparka girip park ettikten sonra arabanın içinde Kafamı direksiyona koyup bir süre arabanın içinde kaldım.
Buğulu gözlerimi araladığımda yanımda Cemre oturuyordu.
Gitmedin, beni bırakıp gitmeyeceğini biliyordum. Çok korktum sevgilim, seni kaybettim sandım. Bana bu korkuyu yaşatma bir daha ne olur...
Gülümsüyordu. Konuşmuyordu. Sadece yüzündeki aşık olduğum gülümsemesiyle bakıyordu bana. Elimi yanağına doğru götürdüğümde, elim bir boşluğa düştü.
Gitme, gitme! hayır ne olur gitme! Allah kahretsin! Gitme!
Çığlık atarak ağlıyordum sadece kalbime vurarak ağlıyordum. Kendimi arabanın dışına attım. Arabanın yanına çöküp dizlerimi kendime çekerek ağlamaya devam ediyordum. Durduramıyordum bu yaşları. Kafamı yana çevirdiğimde tek koluna sırt çantası takmış biri vardı, beni izliyordu sadece. Arabaya tutunarak kalktım. Arabadaki poşetleri alıp yüzüne bakmadan yanından geçip gidecekken kolumda bir el hissettim. "İyi misin?" Tanıdık bir sesti bu. Ama şuan umurumda değildi. Seni ilgilendirmez. "Erva... Seni bu şekilde yalnız bırakmam bende geleceğim seninle" Sen kimsin ya! deyip kolumu kurtardıktan sonra yüzüne baktım.
"Ne oldu sana böyle? Ne bu halin" Lale, git başımdan. "Kötü görünüyorsun konuşmak ister misin?" Gitti anladın mı! Gitti. Cemre beni bırakıp gitti. Ulaşamıyorum, bulamıyorum onu kaybettim. Tamamen kaybettim! Rahat bırak beni! Kolumu çekip yanından geçip gittim. Ne birini görmek ne de biriyle konuşmak istiyordum. Tek istediğim şey Cemre'nin yanımda olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL'ET (G&G) TAMAMLANDI ✅
Fiksi RemajaHer şeye rağmen... Erva'nın gönlüne düşen bir Cemre hikayesi. Keyifli okumalar 🌈