düşünmekten kendimi kaybedicektim yakında. her düşünceli olduğumda bir yere yaslanır amuda kalkarak beklerdim. tamam saçmaydı ama en azından konuya odaklanmamı sağlıyordu. sonunda bir sonuca ulaşırdım genelde ama bu sefer sonuca ulaşmam beni tatmin etmemişti. üzülsem mi sevinsem mi ayırt edemiyordum. düşündüklerim yani o sapık dediğim kişinin jay olma ihtimali galiba doğruydu... şu an ne hissetmem gerektiğini bilemediğim için gözlerimi kapamış bizimkileri bekliyordum. tam o sırada odaya dalan riki ile yerimde sıçramış biraz denge bozulması geçirdikten sonra dengemi geri sağlamıştım.
riki: EEE WONIEEE NOLDU ASKIMMM
sunoo:ya sen yine neden amuda kalkmış bekliyorsun
riki: sorunumuz büyük galiba
sunoo: noldu aşkımm
o sırada arkadan gelmiş heeseung konuştu
heeseung: durun jangı aramamış daha
riki: sevgilisi yok ya şu an ölücek onsuz
heeseung: sanki sen benden farklısın
riki: yoo değilim derken sunoonun beline (🛐🤤) elini atmıştı.
sunoo: tamam tartışmayın bebeğim sen de kalk ayağa ve bilgisayarı aç ne boş boş bakıyorsun
hepsi bir yere yerleşmişken aramayı açan jangwon konuya direkt dalmıştı.
jangwon: HAYATIM NOLDU ay senin yüzün neden böyle düşük size anlattı mı bir şey
riki: yok anlatmadı
sunoo: biz geldiğimizde de durgundu ve amuda kalkmıştı yine dalmış düşüncelere
heeseung: öğrenmek için seni bekledik
jangwon: ee jungwon woooon wonieeeeeeee
seslenmeleri ile kendime gelip telefonu elime aldım. konuşmaları açıp daha telefonu onlara vermeden uyarımı yapmıştım.
jungwon: heeseungun jayin bildiği konusunda dedikleriyle beraber bir şeyler oldu. size söylememiştim ama sakın büyük tepki vermeyin sakince dinleyin.
hepsine kaşımı kaldırarak baktığımda riki onaylar şekilde mırıldanmış sunoo ve heeseung kafa sallamışlardı.
jungwon: tamam mı jangwon
jangwon: tamam ya
[zaman olarak şu an karıştı biraz (fazla) mantıksız yerleri görmezden gelin birden oldu valla aklıma gelmiyor hiçbir şey]
"şimdi ben o gönderileri atmadan bir süre önce bana instagramdan biri yazdı. fake bir hesaptı ismi biosu benimle alakalıydı senin ikizin olduğumu bildiğini, senin taylandda olduğunu bildiğini söyledi tabii ben başta inanmadım ve inkar da ettim ama bir şekilde öğrenmiş. ben de hepimiz takipleştiğimiz için sadece benim hesabım gizlide sonuçta minnie, bambam ve lisa var yani buradan öğrendi diye düşünüyorum. ve şu an gözlerinizi büyültmeyin dahası da var"
riki: daha ne olcak amina koyim
sunoo: riki sus da konuşsun aşkım
jangwon: ee won ne var daha
"benden hoşlandığını söyledi. beni kendi gözünden anlattı. hiç rahat değildim ama şu an düşündükçe aklıma geliyor. eğer o kişi jay ise cumartesi öylesine birkaç saat jayle beraber okulun ilk günü yanında kedi beslediğim bir çizgi roman dükkanına gittik. aşırı güzeldi. ki biliyor musunuz onun da benim gibi kedilere alerjisi var ortak yanımız var diye kendi kendime sevinmiştim"
gözlerim dolmaya başlayınca derin nefes almaya çalıştım.
heeseung: ne oldu o gün neden böyle oldun birden
"aslında o an bir şey olmamıştı ama şu an fark ediyorum ki her zaman zekiliğimle övünsem de onun yanında çok saftım. biz oraya gittiğimizde bana yazan bu benim için açılmış hesapla yani sapıkla konuştum. çizgi roman dükkanının sahibi amca onu tanıdığı için arada o amca da çağırdı ama tek sorun her o sapıkla konuştuğumuzda jay ya tuvalete gidiyordu ya başka bir iş bulup oraya gidiyordu. ben de saf gibi şanslısın jay yanımdan gitti yazıyordum o da seviniyordu. mal gibi inandım ona gerçekten. OFFFFFF haklısın hee, jay biliyor yani"
iç geçirmiş dolu gözlerimi silmiştim. sunoo hemen kollarını açmıştı ona sarılmışken yanında olan riki de sarılmıştı. tabii sonra heeseung'da sarılmıştı.
jangwon: ben yalnız kaldım ama ağlarim şimdi.
gözlerim dolu olmasına rağmen gülümsemiş sunoodan ayrılmıştım. ikizim ve arkadaşlarım bana yeterdi.
jungwon: ne yapıcam şimdi ben. jangwon hala taylandda ve aynı zamanda jay bir nevi beni kandırdığını sanıyor ki ben kendimi kötü hissediyordum beni jangwon sandıkları için. şu an mutlu olamıyorum kötü hissediyorum. resmen kendimi oynatılmış gibi hissediyorum. hissediyorum hissediyorum ama sonuca da varamıyorum
o sırada mesajları okuyan dörtlüden sunoo konuşmuştu
sunoo: en azından ona hoşlandığım biri var demişsin
son konuşmalarımızdan bahsediyordu tabii
jungwon: e hoşlandığım kişi de o sorun burada zaten geri zekalı
jangwon: böyle deme arada kalp krizi geçiresim geliyo
riki: neyse emin olmadan bir şey yapmayalım daha
heeseung: aynen öyle riki haklı bakın şimdi eskisi gibi bir şey değişmemiş gibi davranmaya devam ediyoruz. sunki ikilisi eğer arada jay ve jungwon hakkında imalar filan yaparsanız saçınızı başınızı yolarım.
jangwon: yaparsanız paket yaparız ben de gelince bi tur ben döverim
sunoo: tamam shipperız ama bu kadar değil rahat olun
heeseung: inan güven vermedi
jungwon: aynısından
jangwon: ben gelene kadar bekleyin tamam mı az kaldı zaten
kafamı sallamış aklıma gelen görüntüler ile ellerimi yüzüme koymuş ağlayacaktım.
______________
GECEN BOLUM NE KADAR UZUNSA BU DA EN KISA OLAN BOLUM SAKASIZ (700 kelime civari cok da kisa deil ben kaotigim. AKSAMA SU BOLUMDE BAHSETTIGIM CIZGI ROMAN DUKKANINDA OLAN YERI YANI JAYWON OZEL BOLUMU YETISTIRCEM INS. eger yetisirse bu bolumle beraber toplam minimum 1500 kelimelik bir bolum atmis gibi olurum ne farki var sonucta
hic duzenlemeden atiyorum umarim bi sorun yoktur iyi okumalaaaar~

ŞİMDİ OKUDUĞUN
twins 1, jaywon-heewon✓
Фанфикjungwon baş belası ikizi yüzünden yer değiştirdiğinde ikizi ile kavgalı olan birine aşık olmasını hiç kimse beklemiyordu.