𝙃𝙤𝙬 𝙢𝙖𝙣𝙮 𝙨𝙚𝙘𝙧𝙚𝙨𝙩𝙨 𝙘𝙖𝙣 𝙮𝙤𝙪 𝙠𝙚𝙚𝙥?

45 2 0
                                    

Jennie ünlü olmanın bütün dezavantajlarını bilir. Yani birinin onun hakkında olumsuz bir açıdan konuşmasına kulak misafiri olması hiç de olağanüstü bir şey değil Jennie buna alıştığını söylemek isterdi ama asla kolaylaşmıyor.

"Şurda ki gerçekten Jennie Kim mi?"

"Ben de inanamıyorum. Farklı görünüyor"

Jennie koltuğun içine daha da batar ve önceki masada ki iki kızın konuşmalarını dinler. Telefonuna bakarken ertafdaki bütün gürültüyü bastırmaya çalışıyor.

Jen: neredesin? içkin eriyor.

Jen: Olaf gibi

Rosie: tam olarak önündeyim ;)

Jennie başını telefondan kaldırıp baktı ve Rosie'nin gülen yüzüyle karşılaştı. Jennie, Rosie'nin yanında olmasından dolayı rahatlamaktan kendimi alıkoyamıyordu.

"Olaf gibi ha,jen gerçekten mi?"

Jennie omuz silkerken, Rosei sandalyesinde yerini alır. "Buyur kahven, bütün buzlarının eridiğine yemin edebilirim"

Rosie içkisinden bir yudum alıyor, tadına baktığı anda yüzünü buluşturuyor "Haklısın. Tadı Olaf gibi"

Jennie basitçe karşılık olarak gözlerini devirir.

Rosie içeceğini masaya koyar ve Jennie'nin eline dokunmak için uzanır. Bu onlar için alışılmadık bir şey değildir. Rosie'nin elleri her zaman Jennie'nin ellerini ezbere bilir gibi görünüyor. "Beklettiğim için özür dilerim. Alice'in beni bırakması gerekiyordu ama beni unuttuğu için metroyla geldim"

"Sen... metroya bindin...?" Jennie'nin ses tonu güvensizlik doluydu ve Rosie'nin yüzündeki gücenmiş ifadeye gülmeden edemiyor.

"Bu benim ilk kez metroya binişim değil, neden bu kadar şaşırmış gibisin?"

"Kayıp mı oldun?" Jennie'nin yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.

Rosie cevap vermeden önce kahvesinden bir yudum daha alır. "Hayır"

Jennie mırıldanır. "Bu yüzden geciktin, değil mi? Kayboldun"

"Hayır kaybolmadım!" Rosie sızlanıyor, yanaklarında hafif bir kızarıklık var.

"Utanmanı gerektirecek bir şey yok"

"Bence bu konuda konuşmamalısın" Rosie sandelyesine yaslanıp kafasıyla Jennie'i işaret eder "Sen hiç metroya binmedin"

"Bindim"

Rosie kafasını kahkahalarla geriye atar. "Ne zaman?"

Jennie duyduğu gibi cevap vermek üzereydi. Ön tarafta ki kızların Jennie hakkında söylediklerini tekrar etmemelerini umuyor çünkü Jennie Rosie'nin ne kadar koruyucu olduğunu biliyor.

"Bu Rosé mi? Gerçekten muhteşem görünüyor"

Jennie, Rosie'nin yüzünde küçük bir gülümseme görür. Jennie buna katılmak zorunda kalır. Rosie güzel görünüyor (basit beyaz bir tişört ve kot pantolon giyiyor ama Jennie'ye göre hala kafedeki en güzel kız)

"Değil mi? Aslında şurdakinin Jennie Kim olduğuna hâlâ inanamıyorum. Eskiden güzeldi, ona ne oldu?"

Jennie bunu duyar duymaz içtene çekiliyor ve Rosie'nin yüzündek ki gülümsemenin kaybolmasından onunda bunu duyduğunu anlıyor.

Rosie aniden sandalyesinden kalkar, Jennie'nin gözleri genişler. "Rosie!" Jennie'nin ses tonu panikle dolu. Olay çıkaramazlar. "Otur"

Jennie Rosie'nin ne kadar kızgın göründüğünü rahatça görebiliyor. Jennie hızlıca Rosie'nin elini tutar ve onu sakinleştireceğini umarak sıkar.

Rosie, Jennie'nin eline ve yüzüne baktı. Rosie çelişkili görünüyor ve Jennie sarışın ne hissettiğini anlıyor - eğer roller tersine dönerse o da aynısını yapar.

"Rosie, unut gitsin, tamam mı? Buna değmez"

Rosie derin bir nefes alır ve sonunda arkasına yaslanır. "Nasıl unutabilirim? Jen, onlar..."

"Onlar hiç kimse" Jennie sözünü kesiyor. Onların fikirleri benim için önemli değil.

Rosie bir anlığına sustu. Daha sonra Jennie'ye gülümser ve Jennie'nin elini tekrar eline alır. "Buradan çıktığımızda ne dediklerini hatırlamayacağına söz ver"

"Tamam Rosei"

"Jen" Rosie inler. "Biliyorum bu tür şeyler bazen canını sıkıyor... "

"Ama iyi olacağım" Jennie'nin güven verici gülümsemesine rağmen, Rosie ikna olmuş görünmüyor. Jennie, sarışından gülümsemeyi kazanmak için Rosie'nin yanaklarını çimdikliyor. "Neden bu kadar üzgün görünüyorsun?"

Rosie Jennie'nin ellini sıkıyor ama Jennie hafifçe yukarı kalkan dudaklarında bir gülümseme görür. "Çünkü. Sen en güzelisin ve insanların aksini düşünmesinden nefret ediyorum"

Jennie Rosé'nin cevabı karşısında gülümser.
"Herkes seninle aynı fikirde değil". Jennie, Rosie'yi itiraz etmek üzere görür ve elini çabucak kaldırır. "Ama önemli olan senin fikrin, bu yüzden her zaman hatırlayacağım, tamam mı?"

"O zaman lütfen gerçekten güzel olduğunu unutma"

"Tamam. Rosie unutmayacağım"

(Rosie kızlar kafeden çıkarken kollarını Jennie'nin omuzlarına korumacı bir şekilde sarılıyor. Jennie'nin düşmesini engellemek için çok geç olduğunu biliyor.)

•••

:588 Kelime:

𝗣𝗿𝗲𝘁𝘁𝘆 𝗴𝗶𝗿𝗹🧚🏼/ ChaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin