Yui'nin ağzından:
''Bu sabah çok utanmıştım , gerçekten hayatımda hiçbir erkeğe karşı bir şey hissetmedim bana ne oluyordu böyle ? Aşık mı oluyordum gerçektende ? Sanki onun yanında hep huzurlu hissediyorum... Şöyle bir gerçek varki ... Evet o çocuk beni kesinlikle sonsuz bir aşk hayatına sürüklüyordu...''Yui üstünü giyindikten hemen sonra aşağıya iner ve direk Ayato'nun yanına gider.Ayato ve vapmir arkadaşları çoktan kahvaltıyı hazırlamışlardır.Kahvaltı sofrasına parıldayan gözlerle bakakalan Yui şaşkına döner ve ağzı sulanır.Masanın üstüne kan kırmızısı bir örtü vardır ondan daha ötesi olan muazzam görüntü ise yiyeceklerdir.Masanın üstünde; daha çok tatlı ve zengin usülü yemekler bulunuyordur.Yui hemen oturup yemeye başlamamak için kendini çok zor tuttar.
Ayato çekici sesiyle : '' Hoş geldin Prenses ! '' diyerek ona zarifçe bir selam verdi. Yui'de hafif şımararak eteklerinin iki yanından tutup hafif havaya kaldırarak eğildi ve bir Prenses selamı verdi : '' Hoş bulduk Prens Ayato ... '' dedi ve göz kırptı. O sırada masadaki diğer vampirler Yui'yi baştan aşağı vücuduna bakarak süzdüler.Ayato onları fark etmeden konuşmaya başladı: '' Seni arkadaşlarımla tanıştırmak istiyorum. '' Yui gözlerinin Ayato'nun baktığı yöne doğru çevirdi.
''Karşında gördüğün sarı saçlı , kulaklık takan arkadaşımın adı Shuu '' dedi Ayato.Shuu umursamaz bir şekilde derin nefes alıp verdi , müziğini dinlemeye devam etti.
Ayato başka bir vampir arkadaşına dönerek : '' Şu mor saçlı olan arkadaşımın adı ise Kanato '' dedi. Yui zarifçe Kanato'ya selam verip :'' Tanıştığımıza memnun oldum efendim .'' dedi nazikçe ve gülümseyerek.Kanato elindeki ayıcığına bakarak sordu: ''Çok şirin bir kız değil mi Tedy ? '' .Yui tekrar tatlı bir yüz simyasıyla Kanato'ya doğru gülümsedi. Kanato: '' Bizde tanıştığımıza memnun olduk güzel ve şirin kız. '' dedi ve göz kırptı.
Ayato sinirli nir şekilde ters ters Kanato'ya bakarak : '' Ona sadece ben şirin diyebilirim ! '' dedi. Kanato şirin ve kötü bir kahkaha atarak : '' Tedy Kanato ciddende çok kaba bir arkadaş değil mi ? '' dedi ve tekrar kıkırdadı. '' Tamam sahiplenmeni anladım fakat yinede bu kadar kaba olmamalısın. '' dedi ciddi bir tavırla.Ayato sinirlerine hakim olmaya çalıştı daha söyleyeceği çok lafı vardı ama arkadaşına karşı olan saygısından dolayı , o anlığına sessiz kalmayı tercih etti.
Hep birlikte yemek yemeye başladılar , güzel ve sohbet dolu bir yemek geçirdiler.Yui yemeğini bitirdikten sonra : '' Benım arkadaşıma sözüm vardı bu gün alışveriş yapmaya gideceğiz sakıncası yoksa ben artık gitmek istiyorum '' dedi gülümseyerek.Ayato aslında Yui'yi yanlız bırakmak istemiyordu fakat özgürlüğünüde kısıtlamak istemiyordu , onun her daim mutlu olmasını istiyordu.Bu yüzden karamsarlık içinde : '' Pekala , fakat sakın kolyemi çıkartıyım deme başına bir şey gelirse olacaklardan ben sorumlu olurum anlıyor musun ? '' dedi.Yui kıkırdayarak '' Pekala endişelenme onu asla boynumdan çıkarmayacağım '' dedi gülümseyerek , sonrada odadan çıktı ve alışveriş mağzasına doğru yola koyuldu.
Arkadaşını aradı : '' Kary ben yola çıktım geliyorum ! '' dedi.Kary bütün arkadaşlarıyla beraber bir ağızdan : '' TAMAMDIR YUİ SENİ BEKLİYORUZ HADİ GEL !! '' dediler heyecanlı bir ses tonuyla.Yui gülerek telefonu kapattı,arkadaşlarının heyecanı onada geçmişti hızlı bir şekilde alışveriş merkezine doğru koştu.Oraya vardığında nefes nefese kalmıştı,azıcık yere oturup dinledi .Sonra ise ilgi çekici adımlarla alışveriş merkezine girdi.
Bizim ''REC'' adındaki üçlü pislik grup vampirleri o sırada Yui'yi izliyorlardı.Dahiyane bir plan hazırlamışlardı.
Yui arkadaşlarının yanına vardı , birlikte sımsıkı sarıldılar.Kary : ''Yui nerde kaldın , o gördüğümüz mavi elbise indirimi on dakika sonra bitmek üzere hadi gel !! '' dedi ve kolundan çekiştirerek Yui'yi mağzaya doğru götürdü.
Hep birlikte alışveriş işlerini bitirdikten sonra Yui hariç hepsi bir dondurma molası vermeye karar verdiler.Yui ise : '' Benim bakmam gereken önemli bir yer var , okuduğum kitabın yeni serisi çıkmış ona bakacağım . Onu aldıktan sonra yanınıza gelirim . '' der gülümseyerek.
Kary : ''Pekala Yui biz seni dondurmacının orda bekliyor olacağız hadi gidelim arkadaşlar . '' dedi nazik bir sesle.Yui kitapçıya doğru yürümeye başladı o sırada boynundaki kolye kopuverdi ve yere düştü Yui fark etmemişti yoluna devam etti.Kitapçıya girdi ve kitaplığa doğru yürüdü o sırada birden duman kokusu gelmeye başladı.Mağazanın yangın alarmı çaldı.Yui olduğu yerde ne yapacağını şaşırdı .Mağazanın sahibi olan adam göt korkusundan direk kaçmıştı, kendisi mallarına çok önem veren zengin ve cimri bir adamdı bu yüzden Yui'yi fark etmeden mağaza kapısını kilitledi.Yui adamın arkasından mağaza kapısının camına vurmaya başladı : '' DURUN İÇERİDE BEN KALDIM YARDIM EDİN !! '' dedi fakat cam ses geçirmez olduğu için adam onu duyamadı.
Yui korkudan ne yapacağını bilemedi , ayrıca yanında cep telefonuda yoktu bu işi dahada kötüleştiriyordu.O sırada Yui'nin aklına dahiane bir fikir geldi Yui birden bire : '' AYATOOO !! '' diye haykırdı. Fakat işe yaramamıştı Ayato yanına gelmemişti.Yui olduğu yerde sinirli bir şekilde : '' NEDEN ÇALIŞMIYO-'' derken sözünü kesti boynuna baktı ve kolyesinin olmadığını fark etti. '' OLAMAZ !! '' diye haykırdı , kolyesini mağazada bir yerlerde düşürmüş olmalıydı.Yui ağlamaya başladı sertçe mağazanın kapısına vurdu , acılar içinde yüksek sesle ağlıyor ve haykırıyordu : '' BİRİ YARDIM ETSİN LÜTFEN !! '' . Fakat Yui 'yi kimse duymuyordu herkes dışarı çıkmıştı bile, yangın arttı ve sıra kütüphaneye gelmişti kütüphanenin içine yavaş yavaş yayılmaya başladı bütün kitaplar kıvılcımlar içinde yanarak yere düşüyorlardı.
Yui korkudan dört köşe olmuştu , mağazanın içindeki duman arttı.Yui öksürmeye başladı nefesini kontrol edemeden mağazanın camına vurarak o anlığına son kelimelerini zorlukla ve kısık sesle söyleyerek :'' Ayato beni kurtar... '' diyerek yere yığıldı.
( Bu bölümüde bana yardımcı olan : '' coller_angel '' adlı wattpad arkadaşıma teşekkürlerimi sunuyorum ... Hikayemiz devam edecektir ... )