2

1.1K 73 127
                                    

"anne şaka mı yapıyorsunuz. bakın şakaysa komil değil gerçekse hiç değil"

sunghoon bir hışımla kalktığı ve devirdiği sandalyesine rağmen annesiyle göz temasını kesmemişti.

sungjoong: oğlum sakin ol. şu sıralar sen de biliyorsun durumları

hyeji: hem sen de seversin oğluşum hm? heeseung'u tanımak için konuştuğum tüm kişiler işini seven gayet saygılı biri olduğunu söyledi. ki senin şirketi ne kadar çok sevdiğini yıllarca orada çalışmak için okumamış mıydın? aynı zamanda bir sürü proje üstünde çalışmadın mı? eğer şu an bu hamleyi yapmazsak tüm emeklerin, emekleriniz çöpe gider.

annem haklıydı ama bunu kabullenemiyordum hala.

"anne gerçekten olmaz. alfalara karşı olan hislerimi biliyorsunuz. hayatımda sadece iki tane alfa var jay ve sen baba. lütfen yaşayamam ben."

sungjoong: korkularını anlıyorum ama bizi de anlamalısın. gerçekten ben heeseungla birkaç kere denk geldim. iyi ve kibar biri. emin ol ben öyle biri olmasa batmayı göz önüne alarak bay lee'nin teklifini kabul etmezdim. hem sen de belki hayatına yeniden birini alırsın

sunghoon: yeter artık şöyle demeyi kesin ben kimseyi hayatıma almayacağım. tekrar aynı hataya düşmeyeceğim. sadece emeklerim için kabul ediyorum ve ben evime gidiyorum.

eve işten çıkıp gelmiştim. geldiğim gibi yemek masasına oturduğum için tüm eşyalarım hala arabadaydı. hemen masadan telefonumu alıp evden çıkmıştım. haftalardır şirketi nasıl toparlayacağımı düşünüyordum. babamın aslında şansa bay lee ile denk gelmesi ve şirketi kurtaracak düzeyde bir anlaşma yapmaları çok güzel bir olaydı tabii ben bay lee'nin oğlu ile evlenmiyor olsaydım.
__________

jungwon: hoon tamam sıkma canını

oflayıp önümdeki çerezden biraz daha ağzıma attım. tam o sırada

jay: ben heeseung'u tanıyorum bu arada

jungwon: nasıl yani nereden

jay: bizim bölümde birinci sınıf biri vardı matematik dersi almak istiyordu tekrardan üniversite sınava girecekti. heeseung ise matematiği mükemmel son sınıf olarak tanınıyordu. o zamanlar babasının parasını yemekten çok matematik dersi vererek ve stajda geçiriyormuş zamanını. sunoo'dan öğrenmiştim ayaklı dedikodu makinesi. hala hatırlıyorum o kadar iyiydi yani matematiği. hatta ona gerçekten ders almaktansa yakışıklı bir alfa diye ders almak isteyen kızlar ve omega erkekler çok olmuş.

sunghoon: hah

jungwon: şimdiden kıskandın dimi

sunghoon: ya ne alaka. sadece böyle biriyse kendini bir şey sanıyordur diye düşündüm

jay: kendini bir şey sanmakta haklı olucak kadar iyiymiş kanka bence zorlama

sunghoon: off herkes o kadar anlatıyor ki bana heeseung'ı omegam benimsedi cidden. aşırı saçma davranıyor

jungwon: saçma değildir o. omegan benimsediği için sen de istemediğin için dengesizleşiyorsun.

sunghoon: maalesef
__________

hyeji: annecim bak bir ev tuttuk size tam senlik büyük de değil tatlış filan

annesinin asıl istediği şey ev ne kadar küçükse beraber yatma olasılıkları o kadar artıyor düşüncesiydi.

sunghoon: tamam anne hadi işim var

hyeji: eşyaları seçmek istemiyor musun

sunghoon: hayır anne her şeyi şekilsiz beyaz gri siyah filan al işte zevkine güveniyorum hadi öptüm

ᴡᴏʀᴋᴀʜᴏʟɪᴄ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin