Güneş ışığının odama pencereden girmesi ile birlikte gözlerimi açtım okula gitmek için okul kıyafetlerimi Giydim aşağı indiğimde ise Babam kahvaltıyı hazırlamış beni bekliyordu
"On-jo gel ve otur"
"tamam" dedim babam tavuk yemeye başladı
"Bunlar Cheong-sam'ın yerinden mi"
"Evet baba"
"Tuzlu ama lezzetli"
"Bence de baba"
"On-jo sınavların başlayacak çalıştın mı?"
"Evet baba"
"Babaya yalan söylenmez"
"Ciddiyim baba bu kez ilk beş'e gireceğim"
"Oh On-jo sen mi yapabileceğini sanmıyorum "
"benden umudunu kesme baba"
"Umudumu kesmiyorum gerçeği söylüyorum"
"Aynı şey baba" dememle kapı çaldı.
"Cheong-sam gelmiş olsa gerek baba görüşürüz"
"Hey şundan da ye"
"Hey hey serseri" dediğini duydum ama geri dönmedim dışarı çıktığımda Cheong-sam kapıda bekliyordu
"Hey hemen taş kağıt makas oyunu oynuyoruz çok vaktimiz yok"
"Taş kağıt makas" o kazandı
"Evet" diyip havaya sıçradı sonrada çantasını elime tutuşturacaktıki koşarak asansöre bindim
"Hey seni serseri On-jo buraya gel" aşağı indiğimde asönsörün önünde bekliyordu
"Nasıl"
"Benden kaça bileceğini mi sandın al" çantayı elime verecekti ki şöyle söyledim
"Şuna bak kahvaltı hazırlarken parmağımı kestim" parmağımı gösterdim çantasını parmağımın üzerine bıraktı
"Gidelim uşak" o giderken arkasından tekme attım ayağına acıdan sızlandı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALL OF US ARE DEAD
Science FictionSelamlar ilk bölümü severseniz oy vermeyi unutmayın aslına bakarsanız izlerken daha güzel yorumlarda da belirtin lütfen eksik şeyler var mı fikirlerinizi bekliyorum 0