DEDEKTİF 1:Tablo Hırsızı

~1~

Bugünde yorgun bir şekilde kalktım.gençken dedektiflik benim tek amacimdi.tam sekiz sene önce işime başladım.
Bu sekiz sene içinde sehirin en ünlü dedektifi olmayı başardım.şu ana kadar bir davayı en fazla otuz günde gerçeğe kavuşturdum.
Ayağa kalktım ve lavaboya gidip yüzümü yikadim.tam cikacakken geri dönüp dislerimi fırcaladım.
Mutfaktan portakal suyunu alıp ictim.ve portakalin eksiligiyle yüzümü burusturdum.oturma odasına gidip raflardan yeni bir roman aldım ve okumaya basldim.tabii televizyondan hafif tonlu bir müzik açmayı unutmadım.
Kitabımın seksen altıncı sayfasındayken telefonumun çalma sesiyle başımı kaldırdım.sehpanin üzerinden telefonumu aldım ve ekrana baktım.arayan kişi onurdu.onur ile üç yıl önce tanışmıştık.beni önemli vakalar olunca arardı.daha fazla merak etmemek için telefonu açtım.
-merhaba onur
-merhaba enes muhtemelen seni neden aradığımı tahmin etmissindir.
-evet tahmin ettim.muhtemelen bir vaka var değil mi?
-evet ancak bu vaka digerlerinden çok daha farklı.ayrıntıları ofisimde konuşuruz.saat 15:30 da uygun olur musun?
-hemen geliyorum. Dedim ve telefonu kapattım.
hemen arabamla yola çıktım.yarım saatte onurun ofisine vardım.hızlı adımlarla asansöre girdim ve onikinci düğmeye bastım.kapı açılınca. Hemen onurun odasına girdim ve
-bu seferki suçlumuz kim? Dedim heyecanla
-bu seferki suçlumuz bir tablo hırsızı, dedi.
-ciddi misin ben daha zor bir şey bekliyordum.
-ciddi olmasaydım sana soylemezdim.bu adam tabloları çalmasına rağmen hiçbir kamera veya alarma yakalanmamis.işte bu yüzden lakabı "GÖLGE".şu ana kadar 9 dedektif bu adamı bulmaya çalışmış ancak hiçbiri bulamamış.ve sana bu nedenlerle geldim , dedi bende
-başka bir bilgi var mı peki??
-var,bu adam çaldığı tabloları birleştirip yeni tablolar oluşturuyor.ve bu resimlerle çaldığı resimler oluyor.adam her olayda evini ve ismini değiştiriyor.çünkü oluşturduğu resimlerin fotograflarini çekip oraya bırakıyor.bizde buluyoruz ,dedi.
-desene bu adam ya deli yada fazla zeki..bizlerden bile ,dedim.
-aynen öyle aşağıda bir arabayı hazirlattim.en son kaldığı eve gideceğiz , dedi ve kapıya yöneldi bende arkasından.asansöre binip 0'a(sıfıra)bastık.
O sırada asansörün kamerası dikkatimi çekti..nasıl olurda hırsızı cekmezdiki.ya eşya kullanıyordu yada saklaniyordu.ancak ikisinden biri olsa bile gözüken bir şey olmalıydı.asansorden indik ve arabaya yöneldik.araba simsiyahti.bu bende bir fikir uyandırdı.adam siyah veya bukalemun gibi kamuflaj edici bir şey giyiyor olabilirdi.
Arabaya bindik ve eve doğru yola çıktık.
Eve varınca arabadan indik.onur
-adamın tüm evleri böyle ,dedi.
Haklı olabilirdi.çünkü bu ev bir hırsızın saklanabilecegi türdendi.
Karanlık bir sokak,çamurdan bir ev ve etrafta bulunan serseriler.burası normal bir insanın gelmeye tenezzül bile etmeyecegi yerlerdendi.
Eve girdik.onur masanın üstünden bir fotografi kaldırdı ve gösterdi.bu ünlü bir tabloyla aynı gibiydi.
Ancak bu farklı olaraktan birçok fotograftan oluşuyordu.aynı söyledikleri gibi...
Bu hırsız gerçekten profesyonel gibiydi.
-hiç parmak izine rastladınız mı?
-sence enes
-hayır.tabii ki de, dedim.
Bu hırsız gerçekten ve gerçekten profesyonel olmalıydı.ayrıca zeki.
Bütün ihtimalleri düşünmüş olmalıydı.bu yüzden işimiz zor olacağa benziyordu.
Ancak ben bu vakayida da cozebilirim.her vakada olduğu gibi.