Zindan

107 9 2
                                    

Dünyada hep akıllarını kullanamayan insanlar küçük görülür.Bence bu düşünce çok yanlış bir sistem.O halde kendimizin veya aile bireylerimizin olmayacağını düşünmeden,alaya tuttuğumuz insanın ne kadar üzüldüğünü bilmeden onları küçük görüyoruz.Onları tımarhane adı konulmuş,zindan gibi bir yere kapatarak iyileşiceklerini düşünüyoruz.İşte herşey bu noktada başlıyor tımarhane'de.Behzat'ın günlüğüyle başlıyor.
Sevgili günlük,
Ailem ve arkadaşlarım tarafından çıldırdığım tescillenerek,bir zindana kapatıldım.Zindan dediğime bakmayın,halk içinde ki ismi "tımarhane".Buraya beni kapatmaları ve iyileşeceğimi düşünmeleri çok saçma.Aslında ben başkalarının hakkını yiyorum,buraya benden daha çok ihtiyacı olan insanlar var... Diyerek noktalamıştı bizim gözümüzde tımarhanelik olan ama bizlerden daha düşünceli olan insan.İçinde neler yaşıyordu acaba kim bilir;belki hayel kırıklığı belki pişmanlık.Kim bilir içinde uçsuz bucaksız hortumlar kopuyordu.Fakat o yılmamıştı.O zindan'da geçen hergünü samandan olan soluk renkli kağıtlara döküyordu,döküyordu ki oradan kurtulunca tüm insanlar onun yaşadıklarından ders çıkarsın,kimsenin hakkını yememesini istiyordu.
Sevgili günlük,
Bugün yine burada ihtiyacım olmadan kaldığım için hissettiğim vicdan azabıyla uyanmıştım.Burada ki birçok insana çok üzülüyorum tamamen kafayı yitirmişler ne sevilmekten ne de dövülmekten anlamıyorlar.Burada olan benden 1-2 yaş küçük olan mehmet hasta bakıcılarından öyle dayak yiyor ki,bayıldığına bile şahitliğim var.O günden beridir kesinlikle insanlığın öldüğüne kanaat getirdim...
Çok garipti bir deli olamazdı bu normal bir insanın bile yazamayacağı düşünceleri yazan.Behzatın bir an önce o zindan'dan kurtulması gerekti...
Çünkü her geçen gün karamsarlığı birgün daha artıyor orada ki insanlara benzemeye çalışıyordu.
Sevgili günlük,
Günlük burada her geçen gün onlara benzediğimi fark ediyorum.Beni tedirgin eden onlara benzemek değil beni buraya haksız yere kapatanları haklı çıkarmaktı.Ama garipti ki halimden azda olsa memnundum.Bu zindanda ki insanlar dış dünyada ki insanlardan daha cana yakınlardı hepsi bana onların alimi gibi davranıyordu...
Behzat aldığı ilaçların bağışıklığını kazanarak halinden memnun gibi görünüyor ve davranıyordu.İçinde dinmeyen fırtınalar gün geçtikçe diniyordu ama içinden bir ses "vazgeçme kurtulacaksın"diyordu.Behzat ilaçların onu etkilediğini anlamıştı.İlaçlari alıyordu ama içmiyordu eski görünümlü günlüğüyle beraber ilaçları da bir torba içerisin de saklıyordu.
Sevgili günlük,
Günlük geç oldu ama anladım,bana ve burada ki insanlara verilen ilaçlar bağışıklık yaptığı için normal davranışlarımızı etkiliyordu.İlaçlari hasta bakıcısından alıyordum fakat beyaz bir torbanın içinde günlüğümü sakladığım yerde saklıyordum çünkü bir gün burdan kurtulucam ve günlüğümü insanlara ders olsun diye bastırıp satıma sunacağım..
Behzat birçok insandan daha akıllı bir düşünce sistemine sahipti.Arkasındam çevirilen işleri anlıyor ve kimseden yardım istemiyordu kendi işini kendisi hallediyordu.Halletmesi lazım diye düşünüyordu.İnsanlar acımasızdı,kendilerinden başka kimseyi düşünmeyen varlıklardı.O yüzden kimseden yardım beklemiyordu....

Bir delinin günlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin