Ay merhabalar merhabalar. Beni özlediniz mi? Ben çok özledim. İlk defa Müptelaya bu kadar uzun süre bölüm atmadım. (Uzun süre : 4 gün)
Ama merak etmeyin pazartesiden itibaren bölümler eski düzeniyle gelmeye devam edecek!❤️
Duyuru olarak paylaştım ama görmeyenler varsa okuyucular ile birlikte bir telegram grubu açtık. Çokta eğleniyoruz. Eğer gelmek isterseniz bana mesaj atabilirsiniz❤️
"Sonuçlar iyiyse niye ultrason çekildi?" Diye sordu Ercüment tekrardan. Hala ikna olamamıştır anlaşılan.
"He o Leyla için değil." Dedi Kerim. "Bebek içindi."
Kısa bir an dünya dönmeyi bırakmış, zaman durmuş gibi hissettim. Bebek için demişti değil mi? Ben yanlış anlamamıştım.
Hamile miydim?
Kalp atışlarım birden hızlandı. Son zamanlarda her şey o kadar karışıktı ki, Erdem yaralandığı için Ercüment Hataya gitmişti. Zaten gelince kavga etmiştik. Sonra kaçırılma derken regl olmadığımın farkında bile değildim. Ama şimdi düşününce regl olmamıştım. Midem bulanıp duruyordu. Kokulara karşı ayrı bir hassasiyet olmuştu.
Evet bunlar hamilelik belirtileriydi. Ama bunların böyle bir sebepten olacağı aklıma bile gelmemişti. Değil hamile olduğumu düşünmek bu ihtimal aklımın ucundan bile geçmemişti. Eğer geçseydi de aklıma gelir miydi bilmiyorum.
Şuan ne hissetmem gerektiğini de bilmiyordum. Çok farklı bir his oturmuştu tam kalbime.
Ercüment ve benim bir bebeğimiz mi olacaktı? Bana anne diyecek, ona baba diyecek bir bebek...
"Sizin haberiniz yok muydu?" Diyerek odadaki sessizliği bozdu Kerim. Sedyeden kalkamamıştım bile. Söylediği şeyle donup kalmıştım. Aynı şekilde Ercüment'de öyle. Hiç bir şey söylememişti. Hatta dönüp bana bile bakmamıştı. Hala Kerim'e bakıyordu.
"Ben sizin haberiniz vardır diye öyle söyledim birden. Yani endişelisiniz ya bebek içindir diye düşündüm. Kusura bakmayın gerçekten ben böyle öğrenmenizi istemezdim."
Nasıl öğrendiğimiz fark eder miydi? Belki acaba hamile miyim diye düşünsem bu kadar şaşkın olmazdım. Ama düşünmemiştim. Dediğim gibi aklımın ucundan bile geçmemişti. Hayatımız da öyle tuhaf ve kötü şeyler olmuştu ki böylesine güzel bir haberi duymayı beklemiyorduk.
Başımı hafifçe Ercüment'e çevirdim. O da bana baktı.
"Ben çıkayım." Dedi Kerim ve odadan çıkıp kapıyı kapattı.
Odada sadece Ercüment ve ben kalmıştık. İkimiz de konuşmuyorduk, sadece birbirimize bakıyorduk.
Ercüment sevinmemiş miydi?
Ben sevinmemiş miydim? Sevinmiştim. Sadece şaşkındım. Böyle bir şeye nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela | Tamamlandı
Teen FictionGökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi. Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekirse gökyüzüne ateş edecek bir savaşçcı. Özgür kuşlar bir kafese hapsolur mu? Savaşçılar silahlarını...