Yeni bir bölümle merhaba.
❤️***
Samet kafasını pencereden uzatıp etrafına iyice bakındı. Bende arkasında kısa turlar atıyordum açık pencerden gelen soğuk içinde bulunduğum durumla bütünleşince tüylerimi ürpertmeye yetiyordu. Sonunda pencereyi kapatıp perdeyi çektikten sonra bana döndü.
"Nasıl biriydi yüzünü gördün mü?
" hayır siyahlar içindeydi, montunun şapkası yüzünü karanlıkta bırakıyordu."
" sabah ilk iş bu caddeyi gören bütün kamera kayıtlarına bakmak olacak"
"hadi bütün kameralara zarar verdiyse"
"sanmam caddenin başında mobese var hiç olmadı oradan birşey bulurum. Sen düşünme işe git, iş çıkışı seni ben alacağım."
"bu kadar zamandır hiç kimseden şüphelenmemiştim oysa şimdi iş arkadaşlarımdan bile süphe duyacağım. Her an gözleri üzerimde olacak belki de... Yada hasta ruhlu biri." ellerimi yüzüme kapatıp kısık sesle ben napacağım dediğimde sıcak kollarında buldum kendimi.
" o adam her kimse bulup hesabını soracağım. Ben yanındayken sana kimse birşey yapamaz. "
Artık delirmediğimi biliyordum. Gerçekten biri benimle uğraşıyordu ve bu benim bilinç altıma iyice yerleşmiş durumdaydı. Peki ilk gördüğüm rüyayı neyin etkisiyle gördüm o zaman? Sadece bir tesadüf müydü? Her gece böyle kabuslar görerek mi uyanacaktım? Uykum var ama gözlerimi kapattığımda hep gözümün önüne ağaca yaslanmış bana bakan adam geliyordu. Bir süre gözlerimi açıp kapayarak geçirdiğim süre sonunda Samet'e iyice sokulup uykuma yenik düşmüştüm...
Sabah yarım saat arayla çalan alarm sesleri iyice sinir bozucu olmaya başlamıştı. Beş dakika da bir erteleyerek on dakika daha yatakta olmanın mutluluğu ve artık kalkmam gerektiğini söyleyen bir sevgili... Gözlerimi açtığımda çoktan kalkmış üzerini giyinmişti. Uyandığımı görünce alnıma bir öpücük kondurup günaydın sevgilim dedi. Bende ona günaydın diyerek yatakta doğruldum. Polis üniforması ona çok yakışıyordu. Oturduğum yerden bir süre ona öylece baktım. Her şeyiyle mükemmel olabilir miydi bir insan? Düşüncelerim arasından alarm tekrar çalmaya başlayınca artık gerçekten kalkmam gerekiyordu. Hemen yatağı düzenledim. Hayatta yatağımı düzeltmeden yüzümü bile yıkamazdım. Sonra banyoya geçip yüzümü yıkarken bir yandan da gece gördüğüm kişi bugün de karşıma çıkar mı diye düşünüyordum. Yüzümü havluya silip odaya geçtim.
Ekose mini etek ve siyah çorap üzerine siyah yarım boğazlı çokta kalın olmayan kazağımı giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaparak doğal bir makyaj yaptım. Samet mutfaktan seslenmişti ekmek arası birşeyler hazırlamış ve çay koymuştu. Her şeye yetişen bir sevgilimin olması işime geliyordu ama tabi ki ona yardım etmem gerektiğini biliyordum. Kahvaltıdan sonra beni iş yerime Samet bıraktı. Aslında tek gitmeyi istedim çünkü belki o kişi benimle yüzleşmeyi isteyebilirdi ama Samet bu fikre çok olumlu bakmamıştı bana tekken zarar verebilir diye beni reddetti. Kameralara bakıp bulunmazsa ikinci plan olarak adamın beni takip etmesi için yalnız kalmama izin verebilirmiş tabi kendi de başka bir arabayla beni izlemek kaydıyla.Ofise girdiğimde sadece stajyer Erdem den başka kimse yoktu. Bilgisayardan kafasını kaldırarak günaydın Nihan Hanım diye seslendi.
"Günaydın kimse yok mu?"
"Burcu hanım belediyeye gitti, Kenan bey ve Ercan beyden haberim yok"
Başımla onu onayladıktan sonra odama yöneldim. Babamdan sonra bana kalacak olan bu ofis benim hayalimdi. Babam ofise daha geç gelir ve ortalıkta olan biteni takip eder. Görüşmelerini toplantılarını yapar ve tekrar ortaklıklardan kaybolurdu giderkende "burası sana emanet" derdi. Gözünü arkada bırakmamak için elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Kimsin?
Teen FictionEkranın üst köşesinde bir numaradan gelen mesaj rahatlayan kalp atışlarımı tekrar alevlendirmişti.. " kaçma benden. " Kalp seslerimi duyduğuma yemin edebilirdim. Sanki biri beni izliyor gibi yatağımın içine gömülüp duvara sığındım iyice neydi şimdi...