Bölüm 15 - Kısım 1

1K 134 32
                                    

Büyükannem hala uyuyordu. Benim aksime Leydi Eliza akıllı bir kara büyücü gibi davranmış ve büyülü geçitlerin ardından farklı maceralara atılmak yerine başkentteki yerleşkesine gelmişti. Vertice ile yemekte yalnızdık. Rezza, büyükannem geldiği için bizimle birlikte yemek yerine bahçede etrafı gözlemlemeyi tercih etmişti. Onun bu masada olmasını delicesine istiyordum çünkü Vertice yemeğe oturduğumuzdan beridir durmadan farklı balo dekorasyonlarından ve son dönemin popüler tarzlarından bahsetiyordu.

"Minel Abla, sen beni dinliyor musun?"

Gözlerimi parçalamış olduğum etten çekip Vertice'ye çevirdim. Aşçı kim bilir ne denli uğraşmıştı lakin benim kafamdaki düşüncelerle yemeği kim yapsa bana tatsız gelirdi.

"Üzgünüm Vertice, sana önceden de söylediğim gibi dekorasyonlara ya da moda kumaşlarla pek alakam yok. Dediklerini anlayamıyorum, belki de konuyu değiştirmeliyiz. Leydi Alin nasıllar?"

Vertice'nin yüzü söylediklerimle ufacık düşse de hemen toparlayıp gülümsemeye devam etti. Bu kız bu enerjiyi nereden buluyordu?

"Alin oldukça iyiydi. Ablasının nişanı için o denli güzel bir elbise almış ki inanamazsın! Elbisenin kumaşı..."

"Vertice yine aynı yere doğru ilerliyorsun, kumaşlardan bahsetmiyorduk. Hatırladın mı?"

"Eh pekala. Bu arada ne anlatacağımmm! Alin'in ablası bugün öğle saatlerinde evlerine geldi. Geceyi bir başka mekanda geçirdiği için Beyaz Lord tarafından öyle çok azarlandı ki Alin ile ben bile duyduk."

Söyledikleriyle dudaklarım ilgimi belli edercesine aşağıya doğru yönelirken 'hah' diye bir ses çıkardım. Alin'in ablasını bu sabah Zeniel'in odasından ağlayarak çıkarken görmüştüm. Leydi Stelin yüksek ihtimalle yakında gerçekleşecek olan nişanından kaçmanın bir yolunu arıyor olmalıydı.

"Leydi Stelin ile konuşabildin mi peki?"

Vertice hayır dercesine başını salladı.

"Leydi Stelin, Beyaz Lord tarafından azarlandıktan sonra Alin destek olmak için onun odasına gitmeyi denedi fakat çıldırmış gibi bağırarak onu kovaladı. Neden böyle bir tepki verdiğini anlamıyorum. Nişanlanacağı kişi ile senin doğum gününde tanışmıştım Minel Abla ve oldukça hoş bir lorddu doğrusu. Kermet Hanesinin gelecekteki yöneticisinden bahsetiyoruz. Genç, zengin, yakışıklı ve üstüne üstlük onlar gibi bir doğa büyücüsü. Leydi Stelin'in davranışları manasız."

Kafamı onu onaylarcasına sallarken birden bu duruma katılmamam gerektiğini fark ederek duraksadım.

"Leydi Stelin manasız davranmıyor olabilir Vertice. Sonuçta kimse bir başkasının karar verdiği biriyle bir ömür geçirmek istemez. Bu kişi Lord Paren gibi genç, yakışıklı ve ülke ticaret ağını yöneten hanenin gelecekteki yöneticisi olacak olan kişi olsa bile."

Gözlerim istemsizce sol yüzük parmağımdaki ize takılmıştı. Evde bile eldiven takıyordum lakin yemeğe oturmadan önce onları çıkartmıştım. Vertice bakışlarımı takip ederek elime baktığımı fark ettiğinde fısıldayarak çekingen bir sesle sordu.

"Minel Abla, sen de sevmediğin biri ile nişanlı olduğun için Leydi Stelin'i anlayabiliyorsun, değil mi? Eğer senin elinde olsaydı bu nişanı bozmak ister miydin?"

Sorunun yanıtı barizdi ve Vertice'ye bunu şimdiden söylemek istiyordum ki prensle olan aşkları yeşermeye başladığında sırf bana ihanet ediyor hissine kapılıp olayların gelişmesini yavaşlatmasın. Ben soruyu yanıtlamak için ağzımı açtığımda yemek odasının kapısındaki biri Vertice'ye cevap verdi.

"Gereksiz sorular sorma Vertice. Kuzenin yakında evlenecek ve resmi olarak vekil prenses olacak. Bu konu sorgulanmaya açık değil."

Vertice hızla masadan kalarak büyükannemi selamladı. Ben de yavaşça yerimden kalkıp Leydi Eliza'ya yöneldim ve ufak bir reveransta bulundum. Büyükannemle bunu yapmamıza gerek olmayacak kadar yakındık lakin on bir aydan sonra onu ilk görüşümde selamlamamam garip dururdu.

MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin