Aynaya baktım. Pembe önüme düşen hafif dalgalı şaçlarıma. Ardından ise altın sarısı gözlerime.
İğrenç duruyordum.
Renkleri zaten sevemezken, rengarenk doğmuştum.
-"Harika"
Saçlarımı ne kadar boyamaya çalışırsam çalışayım; annem her zaman ne kadar güzel gözüktüğümden bahseder, saçlarımı boyatmamı engellerdi.
Artık evlenecek olduğuma göre, evlendikten sonra rahatlıkla
Masamın üzerindeki küçük kutunun içinden siyah yuvarlak küpeleri çıkardım. Kulak deliğime doğru bastırıp taktım.
Son olarak, kırmızı renkli dudak nemlendiricimi dudaklarıma sürdüm.
Sırtımı aynaya dönüp el çantama doğru ilerledim. El çantamın içine kulaklığımı ve telefonumu koydum. En alt kata inmeye başladım.
İndiğimde, annem ve babam çoktan hazırlanmış beni bekliyorlardı. Evden çıkıp arabaya yerleştikten sonra annem:
×"Çok olmuşsun oğlum, umarım yaşananlardan dolayı bize kızgın değilsindir. Sadece mutlu olmanı istedik."
Galiba sıkıntı bendeydi.
-"Sorun yok anne."
Araba hareket etmeye başladığı zaman, kafamı camdan dışarı çıkarıp lacivert gökyüzündeki beyaz parlak yıldızlara baktım. İşte güzel olan buydu...
Zaman çok hızlı geçmişti. Büyük siyah kapıların olduğu, bembeyaz bizimkinden bile daha büyük bir evin önünde durduk.
Arabamızın kapısını siyah giyinmiş, eldivenli bir adam açtı. Yavaş yavaş içeriye doğru yürümeye başladık. Hayatımda hiç gerilmediğim kadar gerilmiştimki ben gergin bir insan değilim.
Derin bir nefes aldım.
Saat 10.38 di
Siyah büyük kapılar açıldı ve Araki ailesi bizi karşıladı.
×"Merhabalar, evimize hoşgeldiniz. İçeri geçelim mi bay Shinkai?"diye sordu bay Araki.
×"Tabikii geçelim, bu davetiniz için tekrardan teşekkür ederim bay Araki." dedi babam
İçeri girdiğimizde hemen sağ taraftan Daisuke ve annesi bize doğru yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pişmalık |bxb|
Romance"Saat gece yarısına varmak üzereydi ve ben 5 yıldır kaçtığım adamın ayağına gidiyordum. Bir barda buluşmak üzere sözleşmiştik. Çünkü ne kadar kaçarsan kaçayım, her zaman bulmuştu beni ve artık kaçmaya dayanamıyordum. Barın kapısından içeri girmeden...