Buzlar prensi

1.3K 103 259
                                    

Günün en sevdiğim saatinde en sevdiğim yerdeyim.Buz pateninde bu saatlerde kimse olmuyor.Son kalan iki kişi de az önce çıktı.

Aslında burası arkadaşımın abisinin.İstediğim saate kadar açık kalabileceğini söyledi ama işine engel olmak istemedim.Son saatlerde sakin oluyordu bu yüzden bekledim.

Sevinçle patenleri giyip piste indim.Kulaklığımı takarak müziği açtım.Telefonum elimdeyken kaymaya başladım.

Sessizlik ve müzik...İşte bunu seviyorum.

Biraz kaydıktan sonra etrafa baktım,hala kimse yoktu.Kulaklığımı çıkararak müziğin sesini sonuna kadar açtım.

Gözlerimi kapatıp geriye doğru kaymaya başladım.Kollarımı iki yana açıp telefonumdaki müziğe odaklandım.

Kendi etrafımda dönerken biriyle çarpıştım.Telefonum elimden uçtuğunda geriye doğru sırt üstü düştüm.Başımı buza çok sert çarpmıştım.Elimi kafama götüreceğim sırada üzerime eğilen adama baktım.

Yavaşça yüzüme yaklaştı.

"Hey!İyi misin?"

Görüntüsü bulanıktı,kafamı salladım.Kalkacağım sırada bir eliyle başımı arkadan destekledi ve tekrar yüzümün önünde durdu.

"Özür dilerim çok acemiyim."

Görüntüsü yavaş yavaş netleşiyordu.Gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırdım.Alnına düşen gri saçları,güzel yüzü ve endişeyle bana bakan küçük siyah gözleri...

Aman tanrım.O gerçek mi?

"Sen buzlar prensi misin?"

Güldü.

"Ne?"

Güzel gülüşü,kısılan gözleri,sevimli diş etleri...

"Saçın da gri."

Gülmeye devam etti.Hafif kahkahası ve sesi çok güzeldi.

Kalkmaya çalıştığımda yardımcı oldu.Yerimde doğrulduğumda telefonuma baktım.Müzik çalmaya devam ediyordu.

"Snowman çalıyor,bu bir işaret.Buzlar prensisin işte."

Gülümseyerek kafasını iki yana sallayıp yüzüme yaklaştı.Boynundaki siyah atkısı ve siyah montu ona çok yakışmıştı.

Gülümsemesi durduğunda kafamdaki elini çekti.Yüz ifadesi birden ciddileşti.

"Gerçekten iyi misin?"

"İyiyim.Sadece-"

Elinde gördüğüm kana bakakaldım.Diğer elini kaldırıp salladı.

"Kafan biraz kanıyor ama korkma-"

"Beni kan tut-"

Gözlerim kapanırken kucağına düştüğümü hissettim.

---

Başımdaki ağrıyla gözlerimi yavaş yavaş açtım.Görüntüler netleştiğinde etrafa baktım,hastanedeydim.

O da yanımdaki koltukta oturuyordu.Gözlerimi açtığımı görünce sandalyesini sedyeye yaklaştırdı ve dikkatle bana baktı.Başımda hala bir ağrı vardı.

"Beni sen mi getirdin?"

Kafasını salladı.

"Nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim,teşekkür ederim."

Eline baktığımda güldü.

"Merak etme yıkadım."

Remember me | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin