( Medya Ameriya )
Miray: Anlayacağınız böyle oldu.
Sıla: Daha sonra ne oldu peki?
Miray: sonrasında Merilerle beraber yaşamaya başladım.
Savo: Fakat o orospu çocuğu- hiç kusura bakma Selim , o piç yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı.( Flashback : 21 Mart 2004. Hatice'nin öldüğü gün )
Savo: Mira!
Etrafa bakınmama rağmen Mirayı görememiştim.
Savo: Meri , Mira nerede biliyormu-
Ameriya kanepeye uzanmış uyuyordu. Bende babaanneme sormaya karar verdim. Babaannem genelde büyü odasında olur , büyü işleriyle uğraşırdı. Kapının açık olduğunu görmemle içeri girdim. Ama babaannem telaşlı görünüyordu.
Savo: Babaanne Mirayı gördün mü?
Hatice: Bahçede , salıncakta sallanıyordu.
Savo: Sen ne yapıyorsun?
Hatice: Son büyümü.
Savo: Son büyümü derken? Artık büyü yapmayacak mısın?
Hatice: Savaş bence seninle bu konuları konuşmanın vakti geldi.
Savo: Neyin vakti geldi babaanne?
Hatice: Bak oğlum bu büyü işleri senin sandığın gibi kolay veya eğlenceli değildir. Yaptığın büyüler kadar bedeller de ödersin. Sen akıllı bir çocuksun şimdi kulağını aç ve beni iyi dinle!
Savo: Seni dinliyorum.
Hatice: Benim büyü defterim öylesine bir defter değil. O defter bizim aile yadigârımız. Defter taşıyıcıdan başka birine aktarılır. Ama defteri kullananın cinsiyeti önemli değildir. Defteri benden önce büyük deden kullanıyordu. Dediğim gibi bu defter öyle hafife alınacak birşey değil. Bu defteri kullanan taşıyıcılar zamanları dolunca öbür tarafta yaptıklarının ve yapmadıklarının hesaplarını verir. Defteri ne amaçla kullanmak sana kalmış. İster iyilik , ister kötülük için kullanabilirsin. Ama şu ana kadar bu defteri iyilik harici başka şeylere kullananlar olmadı. Ta ki bu güne kadar.
Savo: Bugün ne oldu?
Hatice: Savaş...... Ben defteri çaldırttım.
Savo: Ne? Babaanne sen ne yaptın? Kim o? Söyle hemen gidip alalım.
Hatice: Artık çok geç oğlum. Defteri geri alsan bile hiçbirşey eski hâline dönmeyecek.
Savo: Ne demek istiyorsun?!
Hatice: Bu defter lanetli. Eğer deftere taşıyıcı harici herhangi birisi izinsiz dokunursa veya defteri kullanırsa bunun sorumluluğu defter sahibine geçer ve lanetlenir.
Savo: Nasıl bir lanet bu?
Hatice: Orasını kimse bilmiyor. Kimisi en acı ölümü tadıyor , kimisi hapis ediliyor. Yani anlayacağın nasıl bir şekilde lanetleneceğini bilmiyorsun.
Savo: Bunun bir çözümü yok mu?
Hatice: Maalesef yok oğlum. Bunun hiçbir çözümü yok.
Babaannem saate baktı.
Hatice: Çok zamanım kalmadı.
Birden evden garip kokular gelmeye başladı.
Savo: Babaanne kokuyu alıyor musu-
Evin heryeri yanmaya başladı.
Hatice: Savaş çabuk buradan gidin!
Savo: Babaanne neler oluyor?
Hatice: Zamanım kalmadı. Ölüyorum oğlum. Lütfen git kurtar kendini.
Savo: Ha... Hayır! Sensiz hiçbir yere gitmiyorum.
Babaannemi kolundan tutup çekeleştirmeye başladım. Aniden kaskatı kesilip yere düştü.
Savo: Babaanne iyi misin? BABAANNE!
Hatice: Fa....fazla zamanımız kalmadı. Benim şimdi bir karar vermem gerekiyor.
Savo: Ne kararı?
Hatice: Defter bende değil. O yüzden yeni bir taşıyıcı seçmem gerekiyor. Seçeceğim kişi ya sen ya da kardeşin Ameriya. Ve ben kararımı verdim. Seni seçiyorum Savaş.
Savo: Beni mi?
Hatice: Savaş sen daha çok mantığınla hareket eden birisin. Ama Ameriya öyle değil. O daha çok duygularıyla hareket eder. Bu görevi ona verirsem çok canı yanacak. Bunun olmasını istemiyorum.
Savo: Babaanne bak alevler çoğalıyor hadi çıkalım buradan.
Hatice: TANRIDAN BİZE VERMİŞ OLDUĞU BU GÖREV İÇİN TEŞEKKÜR EDER VE ÖZÜR DİLERİM. BEN SİZİN BİZE VERMİŞ OLDUĞUNUZ GÖREVİ YERİNE GETİREMEYİP , DEFTERİ ÇALDIRTTIM. BUNUN KARŞILIĞI OLARAK SİZE SON TAŞIYICIYI BELİRLEDİM. BANA VERMİŞ OLDUĞUNUZ VE SON KULLANMA HAKKIM OLAN YETKİLERE DAYANARAK TORUNUM SAVAŞ YILMAZ'I SON TAŞIYICI OLARAK SİZLERE ARZ EDERİM! SAYGILARIMLA.
babaannem elini yanağıma koyup okşamaya başladı.
Hatice: Artık yeni ve son taşıyıcı sensin oğlum. Şimdi beni iyi dinle.
Tüm dikkatimi vererek babaannemi dinlemeye başladım.
Hatice: Senden başka taşıyıcı gelmeyecek. Sen aile yadigârımızın son sahibisin. Şu an karşında iki seçenek var oğlum. Ya tarih olacaksın ya da tarih yazacaksın.
Savo: O ne demek babaanne?
Hatice: Şu demek; Ya dünyayı kurtarıp öleceksin ya da dünyayı dar edip öleceksin. Zamanı gelince bu iki seçeneği çok iyi anlayacaksın. Senden tek bir isteğim var oğlum. O gün gelince Ameriya ölecek.
Savo: Ölecek mi-
Hatice: O gün gelene kadar ona gözün gibi bak. Ben onu bekliyor olacağım. Ha bu arada Mirayla da çok iyi ilgilen olurmu yavrum.
Evet anlamında kafamı salladım.
Hatice: Hoşça kal savo. Zamanı geldiğinde sizi bekliyor olacağım.Babannem hayata gözlerini yummuştu. Çöktüğüm yerden kalkarken etrafımın ateşlerle çevrilmiş olduğunu gördüm.
Miray: Seni kurtaracağım Savaş!( Flashback end )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATLİAM
Mystery / ThrillerBüyük felaketten önce sessizce içimizde gezinen bombayı arıyordu gözlerim. Patlarsa çoğumuz kül olup gidecekti bu dünyadan. Ailemi korumaya çalışırken sığınağıma kaptırmış gidiyordum kendimi. Ve günün sonunda pimi çeken ben, bombanın ta kedisiydim ş...