0.3

940 46 6
                                    

Babam eve girdikten sonra bende girdim hızla odama çıkıp kapıyı yavaşça kapattım.
Ne oluyor?
Bu gün kendime binlerce kez sorduğum soru ile başımdaki ağrı şiddetlendi.
Babamın dediklerinden çıkardığım anlamlar soru doluyu.
Ben salak bir kız olmadım asla.
Dedikleri...
Akşam ki Caner'in hareketleri ve annemle babamın garip tavırları beni iyice çıkmaza sürükledi. Aklıma bir şey geliyor ama çok saçma gerçekten.
Saat 2.30 civarı olduğu için düşünmeyi yarına ertelemeye çalışacağım. Hızlı bir şekilde duş alıp yatağa uzandım.
Lütfen lütfen kötü şeyler olmasın.
Hayatta hep yalnız büyümüş bir çocuk olarak. Abilerim durmadan okulda veya derste olurdu bense bakıcılara olurdum. Annemle veya babamla hiç samimi eğlendiğimiz bir anımız yoktu.
Arada ahilerimle seminere giderlerdi onun dışında da onları da pek görmezlerdi.
Hiç fiziksel şiddet uygulamasalar da bir çocuğu sevgisiz bırakmakta büyük bir istismar bence.
Gözlerimden yaşlar süzüldü.
Aptal gözlerim!
Ailem için işemeyi çok küçükken bırakmak lazımdı neden hala devam ediyorsun.
Boğazıma oturan yumru ile yutkundum.
Babamın dedikleri.
Annesine çok benziyordu dedi yanlış anlamak isteyen küçük yanımdı galiba beynimi ele geçiren.
Melisa hanım ile benzerliğimiz hücum etti gözlerimin önüne.
Olabilir mi ?
Gözlerimi daha fazla açık tutamayıp yorgunlukla kendimi uykuya bıraktım.

"Aksel hanım!" Adımı seslenilmesi ile gözlerimi araladım.
Her zaman ki gibi alev tepemde beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Kahvaltı hazır efendim"
Oflayarak yatakta oturdum.
"Geliyorum"
Kapıya yöneltilen sonra durdu ve tekrar bana döndü.
"Bu arada aileniz dışarda yapacaklarmış size annenizin seçtiği menüyü hazırladım"
Ne
"Tamam cık sen geliyorum" bir şey demeden çıktı.
Sık sık yapmazlardı böyle etkinlikler ama 2 ayda bir abilerimle yemeğe ya da seminere falan giderlerdi.
Hızla rahat bir Sweatshirt eşofman giydim.
Aşırı acıktım.
Midem garibim durmadan bağırıyor yemek dileniyordu.
Hızla aşağıya yemek odasına indim.
Masada kahvaltı adına bir şey yoktu.
Koca bir bardak yeşil bir su ve maydanoz tabağı vardı.
Ah anne...
Dün ki içli köftenin cezasıydı bunlar anlamak zor olmadı.

Yesem ayrı deliriyor yemesem ayrı.

Aptal karı.

zorla kafama diktim yeşil sıvıyı. Ağzıma yayılan çimen tadında ki-nerden bildiğimi sormayın- sıvıyı zorla yuttum. Lanet olsun.

Maydanozdan nefret eden ben için harika(!) bir başlangıç. Hızla ne varsa ağzıma tıkıp odama doğru ilerledim. Bu gün Keman dersim vardı. Vee arkadaşlarım ile de buluşacağım. Annemler genelde evde olmazlar hatta en uzun evde olmaları bu hafta oldu.

Genelde evde olmak yerine şehir şehir ülke ülke gezip sözde iş için bizden uzakta birbirlerinden ayrı yaşayıp gideriz. Bu hep böyle oldu. Bu son 2 gün gerçekten hayatımda yaşadığım en ama en garip 2 gün oluyor.

Babamın dün ki konuşması, Annemin garip tavırları ve en önemlisi dün ki garip yemek. Dün her zamankinin aksine sadece mutlu aile tablosu çizmedik. Dün benim sevildiği bir aile tablosu çizdik. Abilerim bile dün bir kaç kez bana "güzelim " dedi. BANA. Gerçekten kafam allak bullaktı babamın konuşması da tuz biber oldu.

kimden intikam alıyor ve konu benimle nasıl ilgili olabilir anlamasam da anlamayı kafama koydum. Saat 12 ye gelmeden çaldı. Üstümü düzeltip aşağı kata indim.

Keman öğretmenim Helisoya Hanım gelmişti. Vakit kaybetmeden derse başladık.

EKİN YALZER'DEN

AkselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin