Garip bir şekilde heyecanlanmıştım. Tabikii düşündüğümden daha hızlı yarın olmuştu. Sabah Daisuke ve korumaları beni almaya gelmişti ama bu sefer üstü açık kırmızı araba yerine kocaman ve tank gibi siyah arabalara binmiştik. Camlarda siyah filtre vardı tabikide.
Öncelikle nikah tarihi almaya gittik. Nikah tarihini bir hafta sonraya almıştık. Aslında annemler iki gün sonraya istemişler ama Daisuke onları ikna ettiğini söyledi. Tanrı şükür.. sonunda yüzük seçmeye gelmiştik.
+"En şahşalı yüzüğü görebilir miyim acaba?"
Kocaman bir pırlantası olduğu bir yüzük gösterid kuyumcu.
-"Da-daisuke bukadra şahşalı bir şey almasak olur mu acaba-"
+"Nedenmiş o? Kimsenin, senin benim omegam olduğunu bilmesini istemiyor musun yoksa?"
-"Bunun yüzük ile ne alakası var ki?"
+"Bu ülkede bu yüzüğü alabilecek kaç kişi varki?"
Daisuke nin bu sözü ile yüzüğün fiyatına baktım.
Yüzük dolar ile satılıyordu.
1.999.999,99
-"Daisuke bu kadar pahalı bir şeyi bana alıp ne yapacaksın!? Daha ucuz bir şey alamaz mısın?"
+"Tabikide hayır."
Daisuke kasaya yaklaşıp siyah bir kart çıkardı ve ödemeyi yaptı. Daha sonra bana baktı ve kuyumcuya:
+"Aynısından birde benim parmak ölçüm için istiyorum."
×"Hemen efendim."
Bu adam.. kafayı sıyırmış. Yüzükleri sipariş etmiş olduk böylece. Daha doğru sipariş etmiş oldu. Kuyumcudan çıkıp arabaya doğru yöneldik. Tam üç tane kocaman araba vardı. Bizim araba dahil üçü de aynıydı. Arabaya bindikten sonra şoför arabayı çalıştırdı. Bir araba önümüzden diğeri ise arkamızdaydı. Bu kadar korumaya gerek var mıydıki?
Sıra kıyafet almaya gelmişti. Dükkana girdik. Bizimle beraber bir koruma Daha gelmişti.
+"Makoto, kıyafetlere bakmaya başlayalım mı? Eğer istediğin ir şey olursa bana söyle."
-"Tamam."
Damatlıklara bakmaya bakmaya başladım ama Daisuke gelinliklere bakıyordu!
Kitabı ajandamdan geçirmeme yardım eden Berra_dondurma ya teşekkür edeim🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pişmalık |bxb|
Romance"Saat gece yarısına varmak üzereydi ve ben 5 yıldır kaçtığım adamın ayağına gidiyordum. Bir barda buluşmak üzere sözleşmiştik. Çünkü ne kadar kaçarsan kaçayım, her zaman bulmuştu beni ve artık kaçmaya dayanamıyordum. Barın kapısından içeri girmeden...