Jungkook akşama doğru bebeği de alıp evden çıkıp gitmişti. Bana da dolaba astığı kıyafetleri giymeni söylemişti. Ayrıca saat 7'de bir araç beni almaya gelecekmiş.
Bir mesaj sesi duyunca telefona baktım.
Kook:
İç çamaşırı giyme.Deniz:
Neden?Kook:
Beni dinle sadece.Duştan çıktıktan sonra vücuduma biraz nemlendirici sürüp Jungkook'un bahsettiği elbiseyi dolaptan aldım. Bu olduğuna emindim çünkü üzerinde beni giy yazan bir not vardı. Elbiseyi askıdan çıkardığım sırada bir bildirim daha geldi.
Kook:
Giyinmeden önce bana fotoğraf atsanaDeniz:
Nasıl yani?Kook:
Seni görmek istiyorum. Giyinmeden fotoğraf at.Alt dudağımı ısırarak kıkırdadım. Beni görmek istemesi hoşuma gidiyordu doğrusu. Yatağa uzanıp telefonu hafif uzaklaştırdım ve bir fotoğraf çektim. 'Seni özledim' yazdım üzerine bir anlık istekle.
Mesaja birkaç dakika cevap gelmeyince hafif buruk hissederek tekrar ayaklandım. Beğenmemiş miydi acaba? Kötü mü görünüyordum?Kırmızı mini elbiseyi üzerime giydim. Göğüs kısmında dolgu olduğu için sütyen giymemek gerekiyordu zaten ancak külot giymemek biraz garip hissettirmişti. Saçlarıma fön çekip biraz makyaj yaptım ve çantamı alıp salona geçtim.
Kook:
Aracın geldi. Otoparka in.Dediği gibi evden çıktım ve asansörle otoparka indim. Hemen girişin önünde siyah bir araba bekliyordu. Beni gören şöför olduğunu tahmin ettiğim adam hemen kapıyı açtı. Teşekkür ederek eteklerimi düzeltip arabaya bindim.
Hafif kararan havada otuz dakika civarında yol aldıktan sonra bir restorantın önünde durduk. Arabadan inip içeriye yürüdüm. Kapıda bir kadın beni karşıldı.
"Bay Jeon'un misafirisiniz değil mi?"
Başımı salladım ve gösterdiği tarafa doğru yürüdüm. Heyecandan içim içime sığmıyordu, hayal gibi bir şeyin gerçekleşiyor olduğuna inanamıyordum. Bu düşüncem karşımdaki manzarayla kırıldı.
"Deniz, hoş geldin." büyük bir masada bana el sallayan Mina ve diğer üyelerin olması... aslında güzeldi ancak beklediğim bu değildi.
"Hoş bulduk." dedim gülümsemeye çalışarak.
Jungkook oturduğu yerden kalkıp elini uzattı ve bir sandalye çekip oturmama yardım etti. Evet, bu da bir şeydir değil mi? Gülümsememi yüzümde tutmaya çalışırken biraz zorlanıyordum.
"Deniz, çok güzel olmuşsun." Jhope baş parmaklarını kaldırıp gülümsedi.
"Teşekkür ederim, sen de çok şıksın." diye mırıldandım tatlı gülümsemesine karşılık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIAS MI BİR GECE Mİ?
FanfictionBu hikaye profilimdeki Erkek Oyunu Maknae Line hikayesinin devamı niteliğindedir ancak ayrı da okunabilir. Yine de ayrıntılar için oradan buraya geçmenizi öneririm. Deniz Bts hayranlığı ve izlediği dramalar sayesinde Kore'de yaşamayı tecrübe etmek i...