Kemal: Ben olsam, almam beni
Adamdan, saymam beniKemal: Ben olsam bakmam bana
Bi çorba bile yapmam banaKemal: Niye sevmedin ki beni
Sıddık: Yine geldin mi sen
Sıddık: Oğlum gece gece bana aşkını mı itiraf ediyorsun
Kemal: Ebu sıddık?
Sıddık: ke MAL?
Kemal: Niye sevmedi beni??
Sıddık: Kim
Kemal: O işte
Sıddık: O kim amk
Kemal: Tamam baş harfini vereyim sende bul
Sıddık: Kafan mı güzel amk
Kemal: Eveett
Kemal: Ama soru bu değildi ki
Kemal: Baş harfi verecektim
Kemal: Baş harfi E
Sıddık: Nerdesin
Kemal: İkinci harfini de vereyim mi
Sıddık: Hayır
Kemal: Neden?
Kemal: Evdeyim bu arada sormuşsun.
Sıddık: Evdeymişsin?
Kemal: Evet evdeyim evdeee
Sıddık: İyi yatıyorum ben yazma bana
Kemal: Amaa neden
Kemal: Başım kalkmıyoor
Kemal'den gelen görüntülü arama
Sıddık aramayı kabul etti.
"Ne var?"
Kemal gözlerini kırpıştırıp otuz iki diş sırıtmaya başladı.
"Ebu sıddık hazretleri başımı kaldıramıyorum benim başımı kaldırır mısın?"
Sıddık odasının gece lambasını yakıp yatağının üzerine oturdu. Ağzını hafiften yayarak konuşan Kemal'e çevirdi. Yüzünü buruşturdu. "Neden içki içtin sen?"
"Çünkü canım acıyoor.." dedi sondaki r harfini olabildiğince uzatarak
"Kemal uykum var uyumak istiyorum." dedi gözlerini deviren Sıddık.
Kemal başını salladı hızlıca "Tamam tamam yine başladın gözlerini devirmeye... sen uyu ben sana uyuma demedim ki zateen??" Kemal hâlâ başını yasladığı duvardan ayırmadan kaşının tekini kaldırdı.
"Hadi uyu sen ben ağlayacağım biraz... Ayrıca Kalben dinler misin? Çok güzel söylüyor. Bak sana da dinleteyim bu şarkıyı..."
'Ben olsam bakmam bana
Bi çorba bile yapmam bana
Tüm bunları sen öğrettin bana
Sevgilim...'"Sevgiliiim." Dedi Kemal. Ardından yüzünü buruşturdu ve aniden ağlamaya başladı. Sıddık gördükleriyle şoka uğramıştı resmen. Daha önce sarhoş bir insan görmemişti hatta içki içen arkadaşı bile olmamıştı. Kemal telefonu yatağının üzerine bırakıp bilgisayarındaki şarkıyı kapattı. "Iğrenç şarkı kalbimi acıttı. Kalbiiim!" dedi ve ağlamaya devam etti. Yatağın üzerindeki telefonuna uzandı ve ekranı tekrar kendine çevirdi.
Sıddık dikkatlice karşısındaki çocuğu izledi. Sarı saçlarını geriye doğru bileğindeki tokayla toparlarken "Baban toka takmana kızmıyor mu lan?" dedi Kemal. Konudan alakasız.
"Neden kızsın?"
Kemal'e göre dinci insanlar katı kuralları olan sinirli,agresif veya cinsel açlıkları bastırılmış tacizci birer insandı. Aslında onlara dindar demek pek doğru olmuyordu. Çünkü ne müslüman ne de hristiyan bir insan dinine bütünüyle bağlanmışsa bunların biri bile görülmezdi. Din insanı doğruya ve huzura götüren bir aracıydı. Dünyadaki tüm dinlerin asıl amacı buydu. Amacından sapmış insanların kirletti dinler vardı işte.
"Tokayı kızlar takar bıla bıla bılaa demiyor mu?"
"Saçım uzun gözüme mi girsin?" dedi Sıddık
"Doğğğru girmesin gözüne. Gözün acır. Benim kalbim gibi. Kalbim aacıyoorr." dedi Kemal.
Sıddık başını sallayıp dudaklarını birbirine bastırdı. "Ben kapatabilir miyim artık?"
Kemal kapanmak üzere olan gözlerini aniden açıp yatağın üzerindeki bilgisayarı ittirip başını yastığa gömdü. "Hayır, kapatma. Canım acıyor diyorum benimle konuşman lazım."
"İyi de biz birbirimizde pek haz etmiyoruz ya Kemal. Bana katlanamıyorsun ya sen hatırlatayım dedim."
"Katlanıyorum ya sana. Yine uzun uzun konuşuyorsun ama gıkımı çıkartmıyorum işte."
Sıddık gözünü devirdi. Konuşturmasa konuşmayacaktı zaten. Okuldada sürekli ona laf atıyor ardından cevap vermesini eleştiriyordu. Sinirle gözlerini kapatıp sabır çekti.
"İyi! Oldu o zaman hadi iyi geceler kapa-" Sıddık gözünü açtığı zaman uyuyakalmış Kemal'e baktı. Telefon elinden düştüğünde ekran karardı ve Kemal'in düzenli nefes alışverişi duyuldu sadece.
Sıddık aramayı sonlandırıp telefonu masasının üzerine bıraktı. Liseyi babasının yanında okuyarak en büyük hatayı yapmıştı işte. İki üç tane arkadaş yapabilmiş sınıfın kalanını kendisine rakip olarak bulmuştu. Ne derse desin kimsenin ona inancı olmaması ayrıca yoruyordu Sıddık'ı.
Evet sınıftakiler Sıddık'ı dışlamıyordu ama ayrı davranıyorlardı. Kırmamaya özen gösteriyorlardı ama Sıddık bunu istemiyordu ki... Herkesle nasıl şakalaşıyorlarsa onunla da öyle olmalarını istiyordu.
Birde Kemal vardı işte. 1.90 olan Kemal. Sıddık'ın saçlarını karıştırıp kollarının altından tutarak havaya kaldıran Kemal. Sıddık'ın minyon bir tip olması da insanların ona karşı garip olan kibarlığına bir göstergeydi. 1.66 olmayı o da istemiyordu tabikide! Ama olmuştu işte. Uzamıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİNCİ'NİN OĞLU -GAY | TAMAMLANDI
Genç KurguKemal: Almancadan 100 almışsın Sıddık: ?? Sıddık: Sorun mu var keMAL Kemal: Evet sorun var Ebu sıddık Kemal: Babandan alıyorsun soruları tüm derslerden geçiyorsun Kemal: Hak mı adalet mi lan bu