6- Neyin Bedeli?

53 5 0
                                    

" Ender ne demek istiyorsun anlamıyorum. Ekip sana ne yaptı?" dedim. Ender hışımla bana yaklaştı.
" Hem yapıyorsunuz hem de yaptığınız şeyi bana soruyorsun" dedi. " Bir bana baksana iki gündür buradayım nasıl haberim olabilir." dedim." Bedel ödeyeceksin Defne komiser" dedi. " Ekip sana ne yaptı?" dedim. " Ne mi yaptı. Bütün evlerime baskın yaptı. Malıma el koydular. Bana yapılan şeyin sorumlusu sensin" dedi." Nasıl benim. Asıl suçlu sensin. Hem polis kaçırıyorsun , hem de uyuşturucu kullanıyorsun. Şimdi burada suçlu ben miyim bir kaç kez daha düşün." dedim.

" Unutma ki senin yüzünden peşime takıldılar." Dedi." Kaçırmasaydın beni " dedim. " Kaçırdım ve  olması geren birazdan olacak " dedi." Olması gereken derken." dedim. Ender hiç bir şey demeden içeriye gitti. Ben kaçırıldığım günden beri ellerim ayaklarım sıkı bir şekilde bağlıydı. Neredeyse hiç hareket edemiyordum.
Ender bir kaç dakika sonra yanıma geldi. Hiç bir şey demeden üzerime saldırdı.

Bilmem kaç defa yüzüme tokat atıldı sayamadım bile. En son hatırladığım Ender'in bana saldırıp, tokat attığında yere düştüğümdü. Acaba Ender bunu bana neden yapmıştı? Beni öldürmek isteseydi direk çekip vururdu. Ama o döverek acı çekmemi istiyordu. Ellerim bağlı olmasaydı iyi bir karşılık verirdim ama ellerim ayaklarım bağlıydı. Başıma çok büyük darbe almıştım. Darbenin etkisiyle bayıldım.

Gözlerimi açmaya başladım. Kafamda ve vücudumun büyük bir bölümün de şiddet ağrılar vardı. Gözlerim açıp etrafa baktım. Başımda polisler vardı. Vücuduma dokunan bir el hissettim. Gözlerimi devirip vücuduma dokunan kişiye baktım. Bir kadın polis üzerimi arıyordu. Ama hiç bir şey bulamadı. Hemen telsizden anons etti. " 30 32 den merkeze Emniyet' in önünde yarı baygın bir kadın var. 178 boylarında, sarışın biri. Üzerinden kimlik çıkmadı." dedi polis.

Aradan bir kaç dakika geçti. Kadın kafamdan akan kanları durdurmak için tampon yapıyordu. Uzaktan bir ses duydum. Ses" Defne, Defne" diye bağırıyordu. Kafamdaki ağrıdan dolayı sesi çok işitemesem de sanki Serkan'ın sesine benziyordu. Kafamı ses gelen yöne doğru çevirdim. Serkan arkasında Emine ile birlikte bana doğru koşuyordu. Serkan' ı görünce bir nebze dahi olsa rahatlamıştım. Ama her tarafım kırılmış gibi ağrıyordu. Serkan yere eğilip kafamı ellerinin arasına aldı. " Defne Defne iyi misin aç gözlerini." dedi." İyim iyim " dedim acı çekerek.

" Emine Emine çabuk ambulansı ara çabuk" dedi Serkan bağırarak." Tamam tamam arıyorum sen sakin ol" dedi Emine. Emine ambulansı aradı.    " Defne sakın uyuma" dedi Serkan.         " Serkan çok uykum geliyor" dedim. Gözlerim kaymaya başladı. " Sakın Defne sakın uyuma, nerede kaldı bu ambulans" dedi Serkan.  Ambulans çok geçmeden emniyetin önüne geldi. Sağlıkçılar ambulansdan indiler. Görmesem de indiklerini ayak seslerinden duyabiliyordum. Hissettiğim sadece yerden sedyeye taşındıgımdı. Ambulansa binince bütün görüntü gitmişti.

Apar topar hastaneye ulaştık. Hemen müdahale odasına aldılar beni. Hastaneye varınca tekrar yarı baygın halime dönmüştüm. Doktorlardan duyduğum kadarıyla kafamdan büyük bir darbe almışım. Hemen beni ameliyata aldılar. Çok geçmeden narkozun etkisi ile uykuya daldım.

*Bu uyku benim için en zor uykuydu*

Cinayet BüroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin