AŞK SARHOŞU

637 25 10
                                    

İlk ne zaman başlamıştı bu çekim ? Yeni sezonun ilk bölümünü izlemek için toplanılan o yerde konuşulanlar saklı kalmalıydı, bu kesindi ama yaşananlar unutulabilir miydi ? 

Bir süredir yüz yüze konuşulmayanları konuşmak, arayı kapatmak için kalabalıktan uzaklaşılan o gün herkesten ve her şeyden uzakta birbirine hasretle bakan iki çift gözün buluşması duygularını daha fazla bastıramayacaklarını birbirlerine ilk itiraf edişleriydi. Zor bir karar sürecinde geçen yazdan sonra ikili artık hislerinden iyice emin olmuş ve birbirlerine adım atmak için uygun zamanı kolluyorlardı. 

Ezgi Tansel'in gözlerine odaklanmış dinliyor gibi görünse de aklından ve kalbinden geçenleri bastıramıyordu. Heyecanla yeni bir yarışma formatından ve kendisinin de içinde yer alacağından bahseden Tansel'i bu gürültüde duymak çok zordu. Teklif Ezgi'den geldi:

- Tansel duyulmasın diye sessiz konuşuyorsun ama dediklerini pek anlayamıyorum gürültüden, daha rahat konuşabileceğimiz bir yere geçelim mi? Rahat rahat anlatırsın.

Gözlerini alamadığı karşısındaki bu güzel kadınla konuşmak için sabırsızlanan Tansel :

- Tamam olur, daha iyi olur 

diyerek karşılık vermişti. İkili yan yana gözlerden uzak, sakin bir yere gitmek içi yürümeye başladılar.

Kimsenin gelmeyeceğini bildikleri sakin bir yerde konuşmalarına kaldıkları yerden devam etmeye başlamışlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimsenin gelmeyeceğini bildikleri sakin bir yerde konuşmalarına kaldıkları yerden devam etmeye başlamışlardı. 

Heyecanla sözlerine devam eden Tansel kendini öyle kaptırmıştı ki konuşmaya Ezgi'nin yüzündeki hayranlık dolu tebessümü ve gözlerindeki ışığı fark edemiyordu. Büyülenmiş gibi Tansel'in gömleğiyle aynı rengi alan mavi, ışıldayan gözlerine bakan Ezgi için ise odağını yalnızca gözlerde tutmak oldukça zordu. Gözleri sık sık Tansel'in dudaklarına kayıyor, karşısındaki adamın kadife sesinin kalbine usulca akmasına engel olamıyordu.

 Bir süre sonra Tansel Ezgi'nin onu dinlemediğini anlamıştı. Dikkatle karşısında güzelliğinden büyülendiği kadını izlemeye ve aklından geçenleri anlamaya çalışıyordu. Bu esnada sözlerine devam etmeye çalışıyor ama pek başarılı olamıyordu. Sürekli dikkatini dağıtan karşısındaki iri ela gözler artık daha farklı bakmaya başlamıştı.

Söyledikleri git gide anlamsızlaşan Tansel'in sözlerini bir anda bölen şey Ezgi'nin dudaklarına kondurduğu sıcak öpücüktü. Kısa ve duygu yüklü bu öpücüğün ardından bir adım geri çekilen Ezgi Tansel'in vereceği tepkiye bakmak istiyordu. Eğer umduğu gibi olmazsa kendini geri çekecek ve alkolün etkisiyle saçmaladığını söyleyerek durumun üstünü kapatacaktı. Fakat düşündüğü gibi olmadı.

 Ezginin çekilmesiyle yüzünde şaşkın ama bir o kadar munzur bir gülümseme beliren Tansel devam etme arzusuyla yanıp tutuşuyordu. Bu seferki adım Tansel'den gelecekti ve bir adımla Ezgi'nin dudaklarıyla arasında mesafe kalmayacak kadar yakınına geldi. Bu yakınlık karşısında nefes alış verişi hızlanan Ezgi'nin bu halini görmek Tansel'in daha da tahrik olmasına sebep oluyordu. Karşısındaki kadının bunu ne kadar istediğini ve gözlerindeki yanan ateşi görebiliyor kendisi de aynı ateşle yanıyordu. Aralarındaki boy farkı Ezgi'nin topuklu giymesi sayesinde daha da azalmıştı. Tansel başını hafifçe eğerek Ezgi'nin dudaklarına ulaşabilecekti. Bu saatten sonra alev alev yanan o dudakların buluşmasını engellemek mümkün değildi. Tansel'in etkileyici parfümü Ezgi'nin içinde bir fırtına koparıyor, karşısındaki adamı öpmemek için zor duruyordu. Bu durum ne kadar hoşuna gitse de aynı duygular Tansel için de dayanılmaz bir hal almıştı. Nitekim daha fazla dayanamayarak dudaklarını Ezgi'ninkilerle birleştirdi.

 O an tüm dünya durmuş ve yer yüzünde sadece ikisi kalmıştı. Başka hiçbir şeye ve kimseye yer yoktu. Birbirlerinin dudaklarına büyük bir açlıkla saldıran bu ikilinin elleri de rahat durmuyordu. Tansel'in şapkası yere düşmüş, Ezgi'nin bir eli Tansel'in saçlarının arasında diğer eli ise hasretle öptüğü adamı kendisine iyice çekerek boynu ile ensesi arasında dolanıyordu. Nefes almak için bile dudaklarını ayırmayan ikili saatlerce bu şekilde şehvetle öpüşmeye devam edebilirdi. Birbirlerinin tenine, dudaklarına olan hasretleri dinmiyor bir karadelik gibi gittikçe ikisini daha daha içine çekiyordu. Öpüşmekten nefes nefese kalsalar da bu anı olabildiğince devam ettirmeye dudaklarıyla keşfedilmedik bir yer bırakmamaya çalışıyorlardı. Tansel'in elleri Ezgi'nin beli ile kalçası arasında geziniyor, bedenlerini birbirine daha da bastırıyordu.

Kendilerinden geçen ikili dakikalardır orada yalnız başına olduklarının ve birilerinin yokluklarını fark edip sormaya başlayacağını düşünemeyecek kadar aşk sarhoşuydu. Tam o sırada Merve'nin "Ezgi'yi gördünüz mü ?" diyen sesini duydular.

Biz Bize Miyiz ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin