Sevgili kocam bana bir adım yaklaştı. Arkamdaki makyaj masasına takılıp daha fazla gidemedim.
İyice yanıma geldi. Elini kaldırdı. Saçımı kulağımın arkasına koydu. Nefesini hissedebiliyordum. Gözlerimi kapattım. Elinin tersiyle boynumu baştan aşağı...
Sabah erkenden kalktım. Saat 5 idi. Bir duş aldım. Basitçe giyindim. Saçlarım ıslakken topladım. Kurulamakla uğraşmak istemedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat 7 olmuştu. Sıcak suyun içinden kolay kolay çıkamadım sanırım. Kızlara mesaj attım. İkisi de yeni uyanmıştı. Kendimi küçük odaya kitleyip saatin gelmesini bekledim. Kimse ile görüşmek istemedim. Telefonla biraz zaman geçirdim. Annem ve babamın fotoğrafına baktım. Tekrar ağlamaya başladım. "Sikeyim böyle hayatı."
Tavana bakarak hayal kurdum. Avukat olmuşum. Üstümde cübbe mahkemeye gidiyorum. Hatta bu da yetmiyor kendi hukuk büromu açmışım.
Çantamı alıp çıktım odadan. Ayakkabımı giyerken anneannem geldi. "Bu nasıl giyinis? Git düzgün giyim." "Ben daha 20 yaşındayım anneanne. Senin gibi mi giyineyim?" Anneannem cevap verene kadar siyah ayakkabımı giyip çıktım.
Kızların yanına gittik. Bir süre alışveriş yaptık. Benim hiç hevesim yoktu. Kızlar seçiyor ben deniyordum. Siyah bir elbise aldık. Ayrıca kendime birkaç parça bir şey almak istedim. Buralarda kısa giyinmeye pek iyi bakmıyorlardı. Kızın adını çıkarır dururlardı. Evlenmemek için buna bile razıydım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selen bana baktı. "Seni alacak kişi çok şanslı. Bana verseler ben alırım." Güldüm. Dediği şey hoşuma gitti.
Mağazadan çıktık. Çoğu kişinin gözü bendeydi. Aralarında konuşanları gördüm. Pek de umursamadim. İstanbul'da böyle şeyler olmasına alışıktım.
İşimizi bitirip eve gittik. Yarın büyük gündü. O herif ve ailesi gelecekti. Bu akşam kaçabilirsem kaçardım. Başka çarem yoktu. Telefonu da yedim. Anneannemin eski telefonunu kullanıyordum. Onda da halamın numarası yoktu. Baba tarafımı daha çok seviyordum. Halama bu durumu anlatsam çoktan buraya gelip kardeşim ve beni kurtarırdı. Kendisi çok güçlü bir avukattı.
İç geçirdim. Yapacak bir şey yoktu. Yarını düşünmemeye çalıştım. Tekrar avukat olduğumu düşündüm. Onları düşünürken uyuya kaldım.
