Yarım saatlik araba yolculuğundan sonra Mert'lerin evine gelmiştik. Emir'le ikimiz buraya neden geldiğimizi anlamamış, merakla Mert'i takip ediyorduk.
İçeriye girmiş sonrada üst kata çıkmış oradan da çatı katına çıkmıştık....
H-burası demiştim gözlerim dolarken... Hala aklımdaydı burada oynadığımız anlarımız....
Bize oturmamız için koltuğu gösterince oturmuştuk.
Sonra koca bir sandığı bize doğru çekmeye çalışınca Emir yerinden kalkmış ona yardıma gitmişti..
Oturduğum yere doğru getirdiklerinde içinde ne olduğunu görmek için heyecanlanmıştım...
Mert hemen konuşmaya başlamıştı
M- Hazal sen aç istersen.. dediğinde
H- tamam diyerek onlar gibi bende yere çömelmiş sandığı açmıştım.
İçinde küçükken oynadığımız oyuncaklar vardı.
M- siz taşındıktan sonra Emir'le bu oyuncaklara hiç dokunmadık. Hep başka şeylerle oynadık. Dediğinde duygulanmıştım. Gözlerim dolmuştu.....
H-ben de sizle oynadığım oyuncakları hep sakladım. Tek bir kere bile dokunmadım. El izlerimiz silinsin istemedim.
Demiştim gözümden akan yaşı silerken...
E-hepimiz aynı şeyleri yapmışız demek ki... Benimkiler de duruyor. Bir gün bizde buluşalım bende size onları gösteririm.
H-tamam, bir günde bizde buluşuruz bendekileri de gösteririm.
Elimize aldığımız oyuncaklara nazik bir şekilde dokunurken, o oyuncaklarla oynadığımız zamanlara doğru büyülü bir yolculuğa çıkmıştık ...
H-ah buda mı duruyor benim değil miydi bu? Demiştim tebessüm ederken.
M-evet.
H-ben bunu kırıldı diye attım zannediyordum.
M-evet atmıştın. Ama ben bu oyuncağını çok seviyordum. O zamanlar senle bazen geçinemiyorduk. Bana kızdığın zamanlar bununla oynamama izin vermiyordun. Hatırlıyor musun?
H-hatırlamam mı. Çok özür dilerim, sana pislik diyordum o zamanlar ama bende biraz öyleymişim. Demiştim gülerken..
M- kusuruma bakma ama öyleydin gerçekten de...
H-ama en çok sen pisliktin. Hep gizlice oyuncaklarımı alıyordun.
M-Emir ya, bak elimde kalacak haberi yok.
Derken Emir bu halimize gülüyordu...
E-Hiç mi değişmediniz ya. Korkuyorum yaşlanınca da böyle olacaksınız. Şuan gencim çekebilirim ama yaşlanınca sizi çekemem haberiniz olsun.
Dediğinde hepimiz birden kahkahayla gülmeye başlamıştık....
Oyuncakları karıştırırken içinde kendi fotoğraflarımızın olduğu özel kutuyu bulmuştuk. İçindeki fotğrafları çektikten sonra altından fotografları çıkartan fotoğraf makinasıyla çekmiştik. O yüzden bu fotoğraflar sadece bizim bildiğimiz fotoğraflardı.
M-bu kutuyu da hatırlıyor musunuz? İçinde bizden başka kimsenin bilmediği fotoğraflarımız vardı. Bu kutuyu Hazal'larınntaşınacağı gün birlikte kapatmıştık. Yıllar sonra olurda tekrardan bir araya gelebilirsek bu kutuyu birlikte açacağız demiştik...
E-unutulur mu o gün. Nasıl ağlamıştık... Taşınmaktan vazgeçsinler diye birlikte evden kaçıp, son gecemizi dışarda geçirmiştik. Karanlıktan nasıl da korkmuştuk... Sonra sabah olup buraya tekrar geldiğimizde bu kutuya koymuştuk tüm fotoğraflarımızı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Yeniden
Fiksi UmumÇocukluğum onunla geçmişti. Birbirimizden bir an olsun ayrılmazdık, ta ki babamın şirketi iflas edip başka bir şehire küçük bir kasabaya yerleşene kadar... İstanbul'dan ayrılıp Muğla' ya yerleştikten sonra onunla olan arkadaşlığımız mektup arkadaşlı...