Küçük yıldızı aydınlatmayı unutmayın :)
Keyifli okumalar dilerim 💞
••••••••
Bakışları, dokunuşları, dudaklarından kopan her bir sözü adalet terazisine ağır geliyor, mizanın feryat etmesini sağlıyordu.
Cihangir, öylesine içli içli bakıyordu ki iki yakasına yapışıp cehennemi ona bahşetmek istiyordum.
Bunu isteyecek kadar cesaretli, olacakları göz önünde bulundurmayacak kadar gözü karaydım.
Ama yapamazdım...
"Kefaret..." Öylesine sessizce fısıldamıştım ki, aramızda bir nefeslik mesafe olmasaydı muhtemelen beni duymazdı.
"Bu bir şeyleri deneyebiliriz mi demek oluyor?"
Eğer öyle olmasaydı şu an yanımda olmaz, benimle böylesine bir konuşma içine girmezdi.
Fakat söylediklerim hoşuna gitmemiş gibi bir yüz ifadesi üstüne yer edinmişti.
"Denemek mi?" Ona yakışmayan bir şey söylemişim gibi konuşmuş ve birkaç irili ufaklı taş parçasının kalp yamacımdan düşmesini sağlamıştı.
Gözleri bar masasının üstüne ağır abi misali yasladığım koluma, oradan ise kırmızı ojelerle süslediğim elime kaymıştı.
Bakışları öylesine zehirliydi ki her an tetikte beklemek bana müstahaktı.
"Benim lügatımda denemek yok... Tutacaksam şu elini bırakıp gitmek bana haram," dedi yemin edercesine.
Biçilen her ant bana yama oldu, ona iğne iplik.
Cihangir sağ olsundu, kalbim ona inhisardı.
Dudaklarım, seme bulanmış her bir sözcüğü ona ulaştırmak için can çekişti. Karşı koyamadım, yüreğimden akıp gideni onla buluşturdum.
"Tutacak mısın peki?"
Tutacağım de Cihangir de ki bu gece uyku bana ızdırap olmasın.
Lacivert gözleri, o an dile gelse bana çok şey anlatırdı zira bir şeyler söylemek ister gibi gözlerimin en içine bakıyor, bir an olsun bakışlarını üstümden çekmiyordu.
Ve sanki bana ceza vermek ister gibi sessiz kalmayı seçiyordu.
Susacak mıydı böyle?
Daha kötüydü. Sessizlik benim için yenilgiydi. Başladığım yolun bitişiydi.
Saniyeler geçti ama onun gözleri benim üstümden geçip gitmedi. Kafasında neler döndü bilmiyorum ama dudaklarını araladı.
Nefesimi tuttum, etraftaki tüm seslere sağır oldum.
"Ben o eli tutarım tutmasına da..." Bekledi, bekledi ve söyleyip söylememek arasında ikilemde kaldı. Fakat çok geçmeden ekledi.
"Sen buna dayanabilir misin?"
Elini tutarım ama sonuçları ağır olur...
"Ne demek istiyorsun?"
Anlamıştım ama bilmiyormuş gibi yapmak daha çok işime geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fabrikatörün Kızı
Teen Fiction"Yanlış anlamayın lütfen, bir anneye göre çok gençsiniz, bekar mısınız?" Kucağımda ki bebeğin bana ait olduğunu düşünmesine karşılık, utançla dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Aslında bakarsanız-" Yanlış anlaşılmayı açığa kavuşturacakken, belime...
